4- Soytarı

301 29 31
                                    

Bölüm 4: Soytarı

Su Volkanları adı üstünde lav yerine kaynayan su bulunduran volkanlardı. 7 volkan vardı ve en ortadaki en büyükleriydi. Üstelik burada araştırma yapılmasının asıl nedeni de ana su volkanıydı. İçindeki suyun derinliklerinden yayılan kırmızı bir dalga vardı ve daha önce aşağı gönderilen cihazlar içeride büyük bir enerji kaynağı olduğunu gösteriyordu. Ancak kimse ya da hiçbir cihaz o kaynar suyun içine girip o kaynağı inceleyemezdi. Tabii bu birkaç ay öncesine kadar böyleydi. Son zamanda genç bir mühendis tarafından yüksek ısıya ve basınca dayanıklı bir gözlem cihazı geliştirildi. Bunun üzerine ana su volkanı tekrar dikkat çekici bir yer haline gelmişti. Bu yüzden Snezhnaya Bilim Kurulu volkanın yakınlarına geçici bir laboratuvar üssü inşa ettirdi ve güvenliğin sağlanması için Fatui Harbenger ile iş birliğine gitti. Bunun sebebi bu tür enerji kaynağının sadece Snezhnaya'nın değil, diğer yaratıkların da dikkatini çekmesiydi. Yüksek radyasyon, mutasyon geçirmiş hilichurlları bölgeye çekiyor hem de Snezhnaya'ya karşı ayaklanan bazı kuruluşlar da enerji çekirdeğini kendileri için istiyorlardı.

Sonuç olarak bu yeri korumak için Dottore ve Childe Su Volkanları'na geldi.

Helikopter 12 saatlik yolculuğun ardından volkanın zirvesine kurulan üssün çatısına iniş yaptı. Uçaktan inenler için görevleri hemen onları bekliyordu.

İsim kartında 'Sucrose' yazılı asistan üçünü çatı katından binanın iç bölümüne indiren asansöre kadar eşlik etti.

Sucrose: "Hoşgeldiniz. Güvenlik için ayrılan bölüme kadar size eşlik edeceğim."

Childe nazik bir gülümsemeyle "Teşekkürler Profesör." dedi.

Yeşil, tüylü kulaklarını geriye doğru yatıştıran asistan geri kalan yolculukta Childe'a yaklaşmamaya özen gösterdi. Asansör -13. katta durduğunda dar bir koridora açıldı. İki duvarda da sıra sıra numaralı kapılar dizilmişti.

Sucrose: "Burada Fatui Harbenger üyeleri kalıyor. Sizin için iki oda ayarlamıştık, diğer askerlerden bir odayı boşaltmalarını rıca edin."

Childe hızla bir kolunu Scaramouche'ın omzuna attı ve onu kendi yanına çekerken "Ne gerek var!" dedi. "Biz kaptanla aynı odada kalabiliriz, değil mi?"

Scaramouche onu aşağı bastıran kolu kavradı ve ters çevirerek Childe'a geri iade ederken "Ben tek siz ikiniz." dedi.

Dottore ve Childe birbirlerine baktıktan sonra yüzlerini buruşturarak aynı anda isyan ettiler. "Ben bununla kalmam!!!"

Dottore ve Childe birbirlerine bakarak yürürlerken Childe neredeyse gri kapının önünde duraksayan Sucrose'a çarpacaktı. Bir tutuş kolunu kavrayıp onu kendine getirirken "Toparla şunları." dedi.

Childe anlamsız gözlerle etrafa bakınırken bir pft sesinin ardından kıkırtıyla Scaramouche'ın dalga geçişini duydu. "Dibin düştü de..."

Sucrose arkada üç erkek arasında dönen muhabbetten çok uzaktı. Kapıyı açıp üçünü içeriye davet ediyordu. "Fatui Harbinger askerleri burada. Sizin emirlerinizi bekliyorlar."

Üçü birlikte toplantı odasına girdiklerinde tek tip giyim içindeki asker bölüklerinin komutanları ayağa kalktılar ve sağ ellerini sol omuzlarına koyarak selam verdiler.

Childe gülümseyerek aynı şekilde onları selamladı. "Herkes nasıl bakalım buralarda?"

Dottore kendini boş koltuğa attı ve Scaramouche'ın ayakta kaldığını görünce kucağını patpatladı ancak "Ben böyle iyiyim." cevabından sonra onun arka köşeye çekildiğini gördü.

kar tanesi denize düşünce mora boyanır (ChiScara)Where stories live. Discover now