1

39.2K 1.3K 111
                                    

Merhaba!

Vote vermeyi umutmayın bebisler🫶🏻

İyi okumalarr!!

🏃🏼‍♀️🏃🏼‍♀️

(Düzenleme: karakterlere en ufak hakarette sizin için bu kitap başka sayfalarda kaybolacak. Tahammülüm kalmadı, maalesef.)

21.10.23

biliyorsunuz ki, bölümleri inceleyip düzelteceğimi ve sonra atmaya devam edeceğimi belirttim. fakat şimdi bakınca nereden düzeltmek amacıyla bir yeri değiştirmeye çalışsam gidişhat değişiyor. eski bölümler tekrar sizinle, yeni bölüm yarın geliyor. herşeyin ilki güzeldir:)hoşçakalın.

Kulağından tuttuğum çocuğa döndüm. Kaşlarını çatarak yan tuttuğu kafasıyla bana bakıyordu.

"Abla, çocuk muyum ben?!"

Söylediği şeyle kulağını rahat bırakıp sokak kapısını kapattığımda sinirle konuştum.

"Doğru soru, yanlış kişi. Çocuk musun sen Ali?! Ne demek başkasının numarasını vermek?!"

Saçlarını karıştırıp mutfağa hızla geçen kardeşimin arkasından gidiyordum.

"Yine ne yaptın da kızdırdın hocanı ha?" Sıkılmış gibi oflarken eline aldığı sürahiden kendine su dolduruyordu. Büyük cam bardağa sonuna kadar su doldururken hala söyleniyordum.

"Anlamıyorum, nasıl bir beynin var, ne işe yarıyor anlamıyorum!"

"İçecek misin?" Önüme uzattığı bardağı sinirle alıp kafama dikerken tezgaha yaslanmış yeri izliyordu.

Bardağı tezgaha koyup ellerimi belime yerleştirdim.
"Bekliyorum,"

"Neyi?"

"Ali!"

Derin bir nefes alıp kollarını önünde bağlarken bana benzeyen yüzünü bana döndürdü.

"Bir çocuk vardı." Sabırla beklerken lise üçüncü sınıf olup da hala akıllanmayan kardeşimden nasıl bir açıklama geleceğini merak ediyordum. Onyedi yaşındaydı fakat hala her olaya karışıp beni öğretmenlerine karşı mahçup bırakıyordu.

"Evet, Ali. Dinliyorum."

"İşte tip tip bakıyordu. Arada karşılaştık, laf attı..."

"Hoca geldiğinde seni çocuğa ikinci yumruğu atman için kalkan yeni yumruğunu zorlukla durdurdu, öyle mi?"

Bana mahçup gözlerle bakmaya başladığında onun neden kıvrandığını anlamak istiyordum.

"Bak Ali. Sen çabuk sinirlenmezdin, biliyorum birkaç tip tip bakışa asla yumruk sallamazsın. Ne oldu da böyle sinirlendin, anlayamıyorum. Bana anlatmadığın, sakladığın bir şeyler var hissediyorum. Ve bana hazır hissettiğinde anlatmanı istiyorum. Tamam mı?"

Yüzünde bir tebessüm oluştuğunda elimi yanağına koydum. Birden sarıldığında kollarımı ona sarmıştım.

Geri çekilirken ikinci sorumu hızla sordum. "Peki bunlardan en önemlisi, neden hocan veli numarası isteyince benim değil de tanımadığın bir numara veriyorsun Ali?"

"Ama abla..."

"Ne Ali ne? Hocan konuşmuş o uyduruk numarayla, nasıl anlamadı anlamıyorum. İnsanları boş yere neden rahatsız ediyorsun?"

"Uyduruk bir numara değildi, abla."

Kaşlarımı çatarak şüpheli gözlerle ona baktım.

"Hayır abla, sandığın kimse değil. Demir abinin numarasını verdim. Ki zaten olayı anlayıp hocayla konuşmuş telefondan.."

"Demir abi?" Söylediği ismi ilk defa duyarken kafamda kim olduğunu sorguluyordum.

"Demir abi, Ramiz Hocanın oğlu. Bana iki aydır ders veren o abi. Birlikte antremanlarla maçlara hazırlanıyoruz, başın sıkışırsa bana haber ver dedi."

"Ve sen de seni maçlara hazırlayan hocanın numarasını okul hocana verdin, öyle mi?"

"Evet?"

Nefesimi dışarıya sıkkınca verirken ellerimi saçlarımın arasından geçirdim. Bu çocuk beni delirtecekti.

"Ali..."

"Abla o iyi bir hoca. Ramiz abi gibi yaşlı değil aramızda sadece on yaş var. Çok iyi bir boksör, dünya şampiyonluğunu almış..." Eski vefat eden hocasının ardından ona ders veren hocaya övgüler dağıtırken onu dinliyor gibi yaptım. Umurumda olan yeni hocası değil, o'ydu. Benden beş yaş küçük olmasına rağmen aynı boyda olduğumuz için yaşıt dururduk. Bu da canımı sıkardı.

Biri canını sıkarsa beni aramalıydı fakat beni mahçup bırakmak istememişti. Ama bunun için başkalarını rahatsız etmemeliydi. Çünkü ben yine mahçup olmuştum.

"Ali'm." Dedim omzunu sıvazlarken. "Böyle olaylarda bana haber vermelisin, başkalarına değil."

"Biliyorum, seni yormak istemiyorum. Zaten çalışıyorsun, bir de benimle uğraş istemiyorum."

"Bu yüzden böyle işler çevirmiyorsun bir daha Ali. Hem benim uğraşmayı sevdiğim tek kişi sensin."

Bunun üzerine gülümserken saatin geceye yaklaştığını gördüm. Onu odasına gönderirken odama gittim. Yorgunluktan her yerim ağrırken telefonumu elime aldım. Ali'den gizlice aldığım numarayı kaydederken esnedim.

Mesaj kutusuna girerken ne yazacağımı düşünmeden klavyedeki harflere tıkladım. Hemen sonra telefonu kapatarak kendimi uykuya bıraktım.

Melal: Öncelikle merhaba,

Melal: kardeşimin kusuruna bakmayın.

Melal: Hocası veli numarası isteyince bu numarayı vermiş.

Melal: Bir daha böyle bir konuda rahatsızlık vermek istemeyiz. Onu başka bir yerde antremanlarına devam etmesini sağlayacağım.

Melal: Tekrar kusura bakmayın. İyi akşamlar.

🥊

Bir daha bölüme kadar görüşürüzzz!!

YAKUT MAHALİWhere stories live. Discover now