Silent Cry

1.3K 68 22
                                    

Bölümlerin başında yazılan sözler Stray Kids'e aittir. Bütün hayatlarında Jisung'u çok seven Minho'ya..

"Tam orada bekle bir gün orada olacağım ve sana ulaşacağım, akrep ve yelkovan bir süre dursa bile çiçekler elbet bir gün açacak"

Yorgunluktan bacakları titrerken koltuğa bile gidecek gücü kendinde bulamayıp boş pratik odasının zeminine kendisini bıraktı. Hızla inip kalkan göğsünün altındaki kalp atışları dışında kulağı hiçbir şeyi duymayacak kadar uğulduyordu. Alnındaki saçları yüzünün belirli noktalarını kaşındırınca telaşsız bir şekilde her zaman yanında bulundurduğu peçetesini gözleri kapalıyken saçlarının altına yerleştirdi. Yine farketmeden kendini derse çok kaptırmış vücudunu gereğinden fazla yormuştu. Yarına performans sergileyeceklerini düşünmemeye çalışarak şu an bulunduğu rahatsız zeminin keyfini çıkartmak istedi.

Birkaç dakika sonra yanına yaklaşan adım seslerini duyunca hiçbir tepki vermeden yatmaya devam etti. Gelecek kişileri tahmin etmek zor değildi. Bu saate kadar stüdyoda hep aynı insanlarla kalıp onların kendisini sürüklemesine oldukça alışıktı.

"Kalksana oradan üşüteceksin."

Her gün defalarca duyduğu bu tanıdık sesle vücudu kasılırken beyninin istemsizce verdiği bu komutlara da alışıktı. İnkar ya da sorgu aşamasını geçeli çok olmuştu. Sadece şimdiye tutunuyor, onun peşinden sürüklenmeye en başından beri razı oluyordu.

"Minho uyumadığını biliyorum, kalk hadi."

Elbette biliyordu. En az onun kendisini ezberlediği kadar o da Minho'yu ezberlemişti. Sadece görmezden gelmek onun için daha kolay oluyordu.

"Uyumuyorum zaten, yorgunum."

Kısa ve net cevabına rağmen yanından ayrılmayacağını biliyordu. Zaten ayrılmasın istediği için işleri biraz daha yokuşa sürmek işine geliyordu. Yıllardır başvurduğu bu çocuksu kaçamaklar bazen kendisine ne kadar acınası gelse de çoğunlukla onlara tutunduğu için yapmaya devam ediyordu.

"İlla ben yapacağım her şeyi değil mi?"

Minho homurdanmasını duyunca gülmek istese de tepki vermedi. Birkaç saniye içinde soğuk elleri onun kollarıyla buluştu, tek başına Minho'yu kaldırmasına imkan olmayacağı için işi zorlaştırmayı bırakıp ona yardım ederek ayağa kalktı. Dakikalar sonra ilk defa gözünü açıp karşısında bakmaktan bir saniye bile çekinmeyeceği yüzünü inceledi. Her geçen gün daha da kusursuz olmayı nasıl başardığına dair hiçbir fikri yoktu.

"Peçete düştü."

Minho hala onun etkisindeyken sorarcasına kaşlarını kaldırdı. Jisung sakin bir ifadeyle yerde az önce alnında olan peçeteyi gösterdi.

"Boşver ihtiyacım yok şu an." Diye mırıldandı. Neye ihtiyacı olduğu konusunda en ufak bir fikri yoktu. Özellikle de aşırı yorgun olduğu zamanlarda duygularıyla mantığı tamamen birbirine giriyor dışarıdan tam anlamıyla aptal gibi gözüküyordu.

Jisung bunu elbette farketmemişti. Umursamaz bir tavırla "Çıktı çocuklar çok oyalanmayalım bizde." Dedi.

Minho belli belirsiz kafasını olumlu anlamda sallarken çıkışa doğru ilerlediler. İkisi de tek kelime konuşmayarak karanlık sokakta sadece adım sesleriyle yürüyorlardı. Defalarca geçmişlerdi bu sokaktan, defalarca yalnız kalmış defalarca susmuş defalarca kahkaha atmışlardı. Birkaç aydır son maddeyi Jisung'la yapabilmek imkansız hale geldiğini biliyordu Minho. Farklı bir şeyler vardı. Saatlerce yapılan çekimlerde ışıklar kapandığı an yüzündeki gülümsemeyi siliyor tekrar ışıklar açılana kadar da göstermiyordu. Hiçbir zaman olumlu biri olduğunu söyleyemezdi fakat hiç bu kadar da kendini kapattığına şahit olmamıştı. Korkuyordu, onunla alakalı her şeyden deli gibi korkuyordu. Aralarındaki duvardan, onu asla aşamayacak olmasından korkuyordu. Jisung her zaman bir yere kadar gelmesine izin vermiş daha fazlasını kendisine bile göstermemişti. Oysa Jisung istese Minho ona her satırını hiç çekinmeden gösterebilirdi.

Our Broken Shore |Minsung|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin