VI.~Ölüm Ensesinde~

16.1K 929 138
                                    

Şarkımız:[ The Weeknd: Die For You ]

🍃

(Ares Labrenos)

Zihnim oldukça karışmıştı. Aniden çıkıp gelen bir fani bana ve yönettiğim bu yere nasıl zarar verebilirdi ki? Gerçekten benden daha mı güçlüydü ya da daha mı zekiydi?

Bu bölgeye iki fani gelmişti biri kardeşimi yok etmişti ,şimdi de sıra bana mı gelecekti? Buraya gelmesi kesinlikle tesadüf olamazdı. O defterlerde her ne varsa onun neden burada olduğunu açıklıyor olmalıydı.
Defterleri açmadığım için aklını da okuyamıyordum. Zihni tamamen bir karanlıktan ibaretti.

Defterdekileri göstermiyecek kadar önemli şeyler olmalıydı. Öğrenene kadar onu korumam gerekiyordu. Sonra icabına bakacaktım. En iyisi sabah şu bunak büyücüyü yine ziyaret etsem iyi olacaktı.

Gerçi artık bu kız geldiğinden beri güneş de doğmuyordu. Bunun da bir icabına bakmam gerekiyordu. Benim yaratılma amacım buradaki huzuru ve düzeni sağlamaktı.
Aksi takdirde bana verilen bu güçler elimden alınır buradaki kişilerden farkım kalmazdı.

Elimdeki kristal kadehdeki şarabı biraz salladıktan sonra ekşi tadını dilim ile buluşturdum.
Bu üzerine lanet bulaşan kadını napıp edip burada zorla da olsa tutmam gerekiyordu.

Ve şu defterleri hemen açamam lazımdı. Elimdeki kadehi yatağımın yanındaki küçük masaya koydum ve kendimi de yatağıma bıraktım.

🍃

(Lina)

Odanın içinde dört dönüyordum şimdi cidden ayvayı yemiştim. O defterleri açması an meselesiydi. Ve aslında buranın sadece bir çizimden ibaret olduğunu. Gerçekte benim çizdiğim bir karakter olduğunu hayatının tamamının benim kalemimden çıktığını öğrendiği zaman olacakları düşünmek bile istemiyordum.

Ağlamak istiyordum eve gitmek her şeyin düzelmesini istiyordum. Bakışlarım bileğimde her bir taşı siyaha dönmüş bilekliğe kayınca onu kopartıp atmak istedim ama annemin aldığı bir hediye olduğu için kıyamadım.

Üzerimdeki tüm kıyafetleri çıkartıp banyoya doğru ilerledim. Sırtımdaki yara morarmaya başlamıştı.
Gözlerimin altları da aynı şekilde morarmıştı. Dizlerimin dermanı çekilmiş gibiydi. Ellerim hafiften titrediğinden dolayı bir kaç dakika gözlerimi kapatıp açtım.

Sırtımdaki yaraya gözlerim kaydığında iyileşmeye yüz tutmuş yaranın etrafı kızarmış ve damar damar morarmıştı. Hastalık gibi sırtımın hemen hemen yarısını kaplamaya başlamıştı. Halsizliğim bundan dolayıydı. Belki de Ares beni öldürmeden önce yavaş yavaş ölecektim.

Aynanın karşından ayrıldım. Ceset misali olan vücudumu küvetin içine yatırdım. Sıcak su karşısında iyice mayışmaya başladığımda gözlerimi yumdum.

Tenimin üzerindeki serinlik ile ne zamandır kapadığımı unuttuğum gözlerimi zar zor araladım. Boğazım kurumuştu ve sanki boğuluyor gibiydim.

Karşımda öylece asılı duran siyah gölge boyut kazanmaya başladığında gözlerimin önünde ölüm yiyenlere dönüşmesi saniyeler aldı. Suyun içerisinde...
Daha doğrusu göz yaşlarımın kan olup tüm vücudumu kapladığı bir sıvıda boğuluyor vaziyetteydim.

Ellerim ve ayaklarım başta olmak üzere kast katı kesilmişim. Onlar bana her yaklaştığında aynı anda dev bir yılana dönüşüyorlardı.

Tekrar gözlerimden kan akmaya başladığında küvet ağzına kadar kan ile dolmuş kare zemine doğru taşmış ve yayılıyordu.

Öylece ölümün bana süzülüşünü izledim çaresizce. Çizgi halini almış göz bebekleri kanlanmış olan yılan ,şeytana ev sahipliği yapıyor gibiydi.

MAHPERİ IV +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin