XXVIII. ~Buzlar Vadisi~

5.4K 362 269
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın ♡
Keyfli okumalar💖

Geçmişten Bir Kesit

Ares Labrenos

Sıra sıra dizilmiş onlarca kötü ruh ile karşı karşıya gelmiştim. Tekrar kalanlar ile yine karşıma dizilmiş bekliyordu. Ben ve en az onun ordusu kadar olan ordum. Bir günden beri buradaydı. Ordusunun yarısını yok etsem de yenilgiyi kabul etmediği için yine karşıma gelmişti.

Yaklaşık iki metre ötemde yer alan Zern elindeki kılıcı yere doğru savurmuş tam karşımda beklemekteydi. Gözlerimiz birbirine her değişinde uzakta olsa bile göz renginin kızıla çaldığını fark etmeyecek kör değildim.

Şeytanın gözleri ile görüyordu. Onun penceresinden beni seyrediyordu. Bu gün buradan bir taraf büyük bozguna uğrayacaktı. Bir tarafın canı diğer tarafa göre daha fazla yanacaktı.

Birkaç adım geri çekildim. Henüz tanrısal boyuta geçmemiştim. O da şeytanın görünümünde değildi şimdilik.

"Seninle savaşmaya gelmedim Zern. " cümlemin hemen ardından büyük bir kahkaha yükseldi. Bu demek oluyordu ki o benim ile aynı fikirde değildi.

"Ares Labrenos, sence buraya seni görmek için mi geldim?" O gibi gülen kişi bu sefer bendim. Ve o bundan rahatsız olmuşa benziyordu.

"Bilmem bence öyle olmuş olabilir. Beni özlemiş olabilirsin kardeşim. " beni küçümseyici bakışlar ile akli sıra ezmeye çalışan bir yanı vardı.

" Evet seni görmeye geldim..." henüz cümlesinin bitmediğini anlamam uzun sürmedi. Çünkü durgun düşünceli bir hâle bürünmüştü.

"Son kez. Seni son kez göreceğim Ares. Çünkü seni bugün burada yerle bir etmeye geldim. " kendinden o kadar emindi ki...

İçinde ruhu ile beslediği iblis onu gün be gün tüketiyordu ve ne yazık ki onlarca dil dökmeme rağmen beni dinlememeye yemin etmiş gibiydi.

"Zern Labrenos, sen benim hâlâ kardeşimsin bak af dile ve geri dön. Şeytanın zincirlerini kırarak onun ile birleşmen ne kadar yanlış olsa da seni her daim affetmeye hazırım. Bu yolun sonu senin için iyi bitmez." Bakışlarını bir milim bile benden oynatmadı. Lakin elinde tuttuğu kılıcı daha da sıkıyordu.

"Ares Labrenos, sen benim için Diana'yı gözlerimin önünde Ölüm Yiyenler'e verdiğin gece abi olmaktan çıktın." Gözlerimi zorlukla açık kapadım. Bir sözcük bu kadar acıtır mıydı? Hem de sana canından daha yakın olan birinin ağzından duyulduktan sonra?

Yakarmış. Aynı Zern'in şimdi söylediği gibi. Harbiden çok pis yakarmış.

"Bunlar senin sözlerin mi yoksa içinde sana akıl veren iblise mi ait? Malum onun kuklası olmuş durumdasın. Kimin ile konuştuğumu söyle de ona göre bir tavır takınayım ben de. " gözlerinin griliği tamamen silinmiş artık kan kırmızısıydı.

"Ne demek istiyorsun? Benim kimsenin kuklası olduğum yok! Kardeşin olarak senin ile konuşmaktayım." Kılcı diğer eline aldı. Benim de kılıcım elimde sıkı bir şekilde yer almaktaydı.

Savaş her an başlayabilirdi. Ve iki tarafta bunu bildiği için hazır vaziyette bekliyordu.

"Öyleyse beni yok etme kararına tek başına karar verdin."

MAHPERİ IV +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin