MAHPERİ IV +18

VIII. ~Mührün ilk adımı~

Şarkımız: [ Fujıı Kaze ; Shinunoga E-wa]

                                     🍃

(Ares Labrenos)

Dakikalardır aynı resme bakıyordum. Daha doğrusu resmime.

Sadece ben de değildim. Gerçek bildiğim herkes , bu ev , bu boyut sadece onun kaleminden çıkmış  bir resimdi.  Yıllar önce benim kaderimi değiştirecek kadın nihayet Araf'a ayak basmıştı.

Her şey koca bir yalandı. Söylemesi ne kadar da kolaydı.

Ben bir yalandım.  Beklediğim bir şeydi zaten ama bu kadar beni sarsacağını tahmin etmiyordum.

Akşam o olan olaydan sonra hiç dışarı çıkmamıştım. Bu sorunla nasıl baş edecektim? Onu delirmeden önce kurtarmak zorundaydım.

Ne kadar kendi dünyasında buranın gerçek sahibi olsada , artık kendi dünyasında değildi.  Ve ben Tanrı  tarafından buranın bekçisi Efendi'si seçilmiştim.

Buradaki herkes benim himayem altındaydı, Lina'nın  değil.

Ashia' nın dediği gibi onu burada bir şekilde tutmam ve yaşatmam gerekiyordu.

Aklıma Lina her geldiğinde Ashia'nın bana söylediğin sözler beynimde dolaşıyordu.

" Efendim , kızı hayatta tutabilmek için onu kendinize yakın tutun. Gerekirse kendinize mühürleyin. "Dediği her şeyi aklımdan çıkarmak istedim. Kara büyü yapmak ne kadar yasak olsa da buna mecburdum.

İlk kez aklım karışmış ve çaresizdim. Bir faniyi kendime mühürlemek çok zavallıcaydı.

Ama başka yapacak bir şey de yoktu sanırım şimdilik.

Kapının iki kez tıklaması ile içeri baş korumam Zayn girdi.

"Efendim beni emretmişsiniz."

Evet birkaç dakika önce onu odama yollamalarını istemiştim.

"Zayn sana önemli bir görev vereceğim. "

Hâlâ başı önününde benim verceğim emri bekliyordu.

"Kara büyücü Ashia' yı bana getir ve çok önemli bir mesele olduğunu söyle. " Der demez sanki dünden bu emri bekliyormuş gibi daha da eğildi.

"Bu benim için şereftir efendim."

"Geldiğinde direkt odama getir. Gelince seni ödülendireceğim  hatırlat. "

"Emredersiniz Efendim." Diyerek başını hiç kaldırmadan odadan çıkıp gitti.

Bende her bir yüz hattıma kadar aynı olan resmime bakmayı sürdürdüm. Bir sayfa çevirdiğimde Zern bakış açıma girdi.

Resim dahi olsa onu görmek beni bir çıkmaza sürüklüyordu. Ona defalarca Tanrı ' ya adaklar adayıp af dilemesini söylesemde o hep burnunun dikine gidip Şeytan ile işbirliği yapmış sonsuz bir gazaba uğrayacağını aklından tamamen çıkarmıştı.

Dünya üzerinde ki saf faniler gibi Şeytan 'a aldanmış ve ruhunu güç uğruna sırf benden intikam almak üzere satmıştı.

Ama o cehennemin en hücra köşesinde Leza'da yerini çoktan ayırtmıştı...

❄

( Lina Zerluks)

Başımın üzerindeki  ıslak mendili elimin terisiye ittim ve yatakta doğrulur pozisyona geçtim.

Ağzımdaki acı tattan dolayı yüzümü buruşturdum. 

Başım ise sanki akşam içki  içmişim de çarpmış gibi sarhoştum.