80

212 45 3
                                    

Odasına geri döndüğünde, Han Dong fıçıya sıcak su doldurup içine girmek için sabırsızlanıyordu. Ahşabın hafif doğal kokusu, sıcak su ve müzik yorgun bedeni dinlendirir ve ruhu sakinleştirirdi.

Bir sigara yaktı, bacaklarını uzattı! 'Bu çok iyi geldi işte! Şu anda kimin bu kadar iyi bir arkadaşı olabilir?' Han Dong boynunu hafif kaldırmıştı, sigaradan nefes çektikçe adem elması aşağı yukarı hareket ediyordu ve tüm göğsü sıcak sudan kıpkırmızı olmuştu.

Uzun bir günün ardından, Han Dong banyosunu bitirmeden uykuya daldı. İlk başta, başı eğik bir şekilde fıçının kenarına dayanmış bir şekilde kaldı. Bir süre sonra ise yavaşça boynunu tekrar kaldırdı. Gözleri kapalı bir şekilde ilk önce cep telefonuna uzandı, çalan şarkıyı kapattı ve birini aradı.

Wang Zhong Ding işini tam yeni bitirmişken Han Dong'un aradığını görünce düşünmeden cevapladı.

"Seni özledim." dedi Han Dong.

Ayıkken verilen cevap rüyadayken hemen alt üst olmuştu. Wang Zhong Ding'in doğrulama yöntemi gerçekten çalışıyordu.

"Seni özledim, seni özledim, seni özledim." Han Dong tekrar tekrar söylemeye devam etti.

Wang Zhong Ding telefonu kapatabilirdi çünkü Han Dong bu seviyeye geldiğinde konuşmayı asla bırakmazdı. Ancak her zaman konuşmayı kısa tutmayı seven Wang Zhong Ding bu sefer telefonu kapatmadı. Bunun yerine bu cümleyi dinleyerek asansöre bindi, ofis binasından çıktı ve otoparka gitti.

Psikologlar, insanların rüyalarında söylediklerinin bilinçaltlarındaki düşünceleri olduğunu söylerlerdi. Han Dong'un davranışı bugün pek normal değildi. Wang Zhong Ding park yerine varmadan önce Han Dong'un 'seni özledim' cümlesi bir anda durmuştu ve bu konuşma sırasındaki normal bir duraklama değildi, bir anda kesilmeydi.

Han Dong hızla cep telefonunu sudan çıkardı ama telefon çoktan kapanmıştı. Önemsemeyip banyosuna devam etti. Yıkan ve sonra yeni yatağında uyu. Yeni ahşap yatağında...

Bu aslında Han Dong'un planıydı, bu yüzden küveti ahşap yatağın yanına yerleştirmişti, havlusu da yatağın üstündeydi. Küvette uyuyakalsa bile, su soğuyunca çıkar, sonra yatakta uyumadan önce kendini kurulayabilirdi. Ne yazık ki, küvetin su sızdıracağını tahmin etmemişti...

Uykusunda örnek bir işçi olan Han Dong, küvetten emekleyerek çıktı ama yatağa gitmedi. Bunun yerine, küvetini yeniden doldurmak için banyoya gitti, kovalarla su taşıdı ve sanki daha önce hiç ıslanmamış gibi, zevk dolu bir yüzle tekrar içine uzandı. Böylece, daha fazla su zemin boyunca kapıya doğru aktı, sakince tüm odaların zeminini ıslattı... Wang Zhong Ding asansörden indiğinde, su kapıdan çoktan sızmaya başlamıştı.

Daha önce karşılaştığı küvette boğularak intihar aklına gelen ve ardından da Han Dong'un normdan sapan uyurgezerlik seviyesini düşünen Wang Zhong Ding, beklenmedik bir şekilde hayatındaki sadece bir kaç kişi tehlikede olsa ortaya çıkacak bir panik duygusu hissetti. Bu daire için zaten bir yedek anahtar yaptığı için, Wang Zhong Ding kapıyı sorunsuzca açtı ve hızla Han Dong'un odasına gitti.

Kapıdan içeri girer girmez odun kokusunu duydu. Yeni lüks ahşap yatak, ahşap küçük kare masa, ahşap kalemlik, ahşap kova, kase, ahşap yemek çubukları, ahşap kürdan ve Han Dong'un içinde durduğu büyük fıçı.

Wang Zhong Ding içeri girdiğinde, küvetteki su çoktan sızmış ve içeride çıplak bir Han Dong bırakmıştı. Han Dong hala içeride uyku pozisyonunu koruyordu, bir bacak kıvrılmış, diğer bacak hafifçe küvetin dışında uzatılmıştı. Bu şaşırtıcı ve ışıltılı bacaklar, Wang Zhong Ding'in ilgisini bir az önce yaşadığı panik havasından başka yöne çekmişti.

Feng Mang (BL)Where stories live. Discover now