Feng Mang (BL)

151

Bu filmdeki erkek başrol ile kadın başrol arasındaki ilişki çok hassastı. Erkek başrolün kadın kılığına girdiği süre boyunca, kadın karakterle rakip bir ilişkisi vardı. Daha sonra, gerçek kimliğine geri dönünce kadın başrolü fethedip sevgili olacaklardı.

Ancak çekim sırası tam tersi olacaktı. Sevgili olma sahneleri rakip olma sahnelerinden önce çekilecekti. Bu nedenle Kahn, Han Dong ve Yi Lu'ya şunları söyledi, "Çekimler sırasında karaktere hızla girebilmeniz için bu dönemde duygularınızı geliştirmeniz önemli."

Han Dong özverisini dile getirdi, "Bu benim için sorun değil."

Yi Lu deneyimli bir oyuncuydu. Kahn'ın böyle bir şeyi ona anımsatmasına zaten gerek yoktu.

Kahn hemen birkaç yönetmen yardımcısına seslendi. Han Don'uün her zaman aşina olması kolay bir mizacı vardı, Yi Lu da anlaşması çok kolay bir insandı, bu yüzden iki kişi sohbet etmek için hızlı bir şekilde bir araya geldi.

"Bay Wang bana ikinizden bahsetti." dedi Yi Lu.

Han Dong çok şaşırmıştı, 'Wang Zhong Ding gerçekten de dışarıdan birine ilişkilerini anlatmış mıydı?'

"Gördüm. Ona sordum ve kabul etti." Yi Lu olanları olduğu gibi anlattı.

"Nasıl gördünüz?" Han Dong meraklanmıştı.

Yi Lu gülümsedi, "Sana baktığındaki ifadesi ile başkalarına baktığındaki ifadesi çok farklı."

Han Dong soru sormaya devam ederken zevk alıyordu, "Nasıl farklı?"

"Bize hem dışı hem de içi sert gözlerle bakarken, size dışarıdan sert ama içeriden şefkatli gözlerle bakıyor."

Han Dong hemen sevindi, "Bunu görebiliyor musunuz? Ha ha ha..."

Han Dong, Wang Zhong Ding'in kendisini aradığını duyduğunda ikisi konuşmaya devam ediyordu, bu yüzden talimat bekleyen iyi bir 'eş' ifadesiyle itaatkar bir şekilde ona koştu.

"Gitmeliyim." dedi Wang Zhong Ding.

Han Dong da "Nereye gidiyorsun?" diye sordu.

"Saat 3'te bir arkadaşımla buluşmak için randevum var."

Han Dong'un kafası karışmıştı. 'Düzenli olarak arkadaşlarla, müşterilerle vb. buluşmuyor musun? Neden beni şimdi bilgilendirmek istedin?'

Wang Zhong Ding, görünüşe göre gereksiz bir şey yaptığını fark etmişti. Han Dong'un anlamasını beklemedi, çabucak düz bir yüzle mekandan ayrıldı.

Birkaç oyuncunun art arda ayrıldığını gören Han Dong, ayrılıp ayrılmamasının önemli olmadığını düşündü ve Yi Lu ile birlikte dışarı çıkmak için yöneldi.

"Dongdong, bir dakika bekle." Kahn aniden seslendi.

Han Dong durdu ve başını çevirdi, Kahn'ın elinde kamıştan dokunmuş bir nesneyle ona doğru geldiğini gördü.

"Aslında seni Maldivler'e oynamaya götürmek istemiştim, ne yazık ki boş vaktin yoktu. Bu sazdan etek, yardım alarak senin için kişisel olarak ördüğüm bir şey. Üst tarafında benim elle çizilmiş imzam var."

Han Dong, gururu okşanarak verileni aldı. Yan taraftaki Yi Lu şikayet etti, "Yönetmen, son derece ayrımcısınız, bana hiç hediye vermediniz."

Kahn hemen ona içten bir şekilde sarıldı.

Ancak Li Yu, bu sarılmadaki basitliği ve kayıtsızlığı bir bakışta görebiliyordu. Aslında Kahn herkese karşı hep böyle olmuştu. Buradaki herkesle neşeyle ve esprili bir şekilde konuşuyordu ama yalnızca Han Dong'a farklı davranıyordu.