Feng Mang (BL)

139

Sonuç olarak, Han Dong 5 dakikadan kısa sürede yanıt aldı.

"It--greatly--suprised--me!"

'Sürpriz... Çok şaşırdım...' Han Dong yazılanı tercüme etmek için çok çaba harcadı. Meraklanmıştı. Hangi fotoğrafı göndermişti ki bu kadar çarpıcı bulunmuştu?

Wang Zhong Ding'in hâlâ eşyalarını toparladığını gören Han Dong, dosyayı gizlice açıp hızlıca bir göz atma fırsatını kullandı.

Sonuç olarak, bir anda aptala döndü.

Kahn'a gönderdiği, tamamen çıplak bir şekilde yan yatarken çekilmiş fotoğraflarından biriydi!

Açıkça görülen kalçalarının arası ve belli belirsiz fark edilen et topları adeta şovu çalıyordu!

Han Dong anında iki gözünü de oymak istedi. Ama asıl soru şuydu ki, bu fotoğraflar nereden gelmişti?

Şüphe duymaya başlayan Han Dong, başka bir fotoğraf tıkladı ama o kadar önemli değildi. Fotoğrafların çoğu aynı pozdaydı, uyurken, yüzerken, portre, ...* ve baştan çıkarıcı kadın kıyafetleriyle... Han Dong, Wang Zhong Ding'in bu fotoğrafları ne zaman çektiğini bilmiyordu.

(*Burada çeviride ne demek istediğini anlayamadım. 'high-c snapshot')

'Bütün her şey bitmişti. Gerçekten de bu tarz fotoğrafları mı Kahn'a yollamıştı?'

Han Dong düşünmeye o kadar odaklanmıştı ki, aniden yanında başka bir çift göz belirince şaşırdı.

Wang Zhong Ding'in ne zaman gelip onunla birlikte ekrandaki yan yatan çıplak adam fotoğrafına baktığından emin değildi.

Han Dong'un kafasında bir şeyler patladı. Aynı anda, Wang Zhong Ding'in yüzünde de bir huzursuzluk izi fark etti.

İki suçlu birbirine baktı. Han Dong hızlı davranıp Wang Zhong Ding'i işaret ederek konuştu.

"İznim olmadan fotoğraflarımı çekip ne yapıyorsun?"

Wang Zhong Ding, hayatında ilk kez utanmazca davrandı, "Kim gizlice fotoğraflarını çekti?"

Bu olay sıradan günlerden birinde olsaydı, Han Dong bu fırsatı Yoldaş Wang'ı uygun şekilde utandırmak için kullanırdı! Ama bugün çok anlayışlıydı. Agresif olmak şöyle dursun utanmış gibi davranarak konuştu.

"Bir dahaki sefere beni bir pozisyonda çekmek istersen, söyleyebilirsin. Hangi pozisyonda olursa olsun seninle işbirliği yaparım."

"Bunu gelecekte söylerken böyle utangaç bir ton kullanma."

Han Dong cevabını bilerek sordu, "Neden?"

"Nedenini mi soruyorsun?" Wang Zhong Ding, Han Dong'un çenesini tuttu, "Çünkü yüzündeki o ifadeyi görünce seni becermek istiyorum!"

Han Dong kendini aşağılanmış hissetmedi, Wang Zhong Ding'in üzerine atlayacak kadar heyecanlandı ve nefes nefese konuştu, "Müstehcen konuşmanı duymak hoşuma gidiyor, beni çok heyecanlandırıyor."

Yarın yapılacak çeşitli aktiviteleri düşünen Wang Zhong Ding, iradesine hakim olarak Han Dong'u durdurdu.

"Sorun çıkarmayı bırak ve uyu."

Han Dong'un fotoğrafları gönderme konusundaki kafa karışıklığı geçmişte kalmıştı.

Han Dong uyumadan önce aniden Wang Zhong Ding'e "Hiç bir erkekle yattın mı?" diye sordu.

"Hayır." Wang Zhong Ding çok kolayca cevap verdi.

Han Dong çok merak etti, "O halde nasıl yapılacağını biliyor musun?"