19.Bölüm

3.7K 219 12
                                    

Dün gecenin ardından yatakta gözlerimi sabah ışıklarıyla açtım. Temiz üniformalarımı üstüme giyip saçlarımı hızla tarayıp ensemde topuz yaptım. Yüzümü yıkayıp saçlarımı da biraz ıslatıp beremi kafama taktım.

Dün geceden sonra pamuk gibi olmuştum. Ama sadece ben. Başıma gelenler gelenler. Ben yağmurun altında deli gibi koşup kimse beni görmüyor diye saatlerce kafamı boşaltırken tüm askeriye yüzbaşımız delirdi diye beni izlemiş, askeri binaya döndüğümde kapıda beni tüm tabur garip bakışlarla karşılayınca jeton düştü tabi. Konutanım iyi misinizler, odama sıcak çorba servisleri, onlara da musallat olacağım diye taburun aklı çıktı, baya gergindiler. Neyseki güzel bir duş alıp çorbadan sonrada ilaç atıp aralıksız uyudum. Hastada olmazsak 10/10 durumdayım. Askerler mi, onları hiç bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey 10/10 bir Tuna demek askerler yandı demektir.

Odamın kapısından çıkıp, bahçeye doğru yürüdüm. Kapının önündeki toplanmış askerlere gülümseyip bağırdım.

"günaydın asker!"

"Sağ olun komutanım."

"Sağ baştan, say."

Askerler tek tek sayım yaparken bende sayımın bitmesini bekledim.

"30 turla başlıyoruz."  Dedim. İtiraz edecek gibi oldularsa da kendilerine sakladılar. Bende önlerine geçip koşmaya başladım. Bölüğün teğmeni yanıma yaklaşıp, "komutanım koşmasanız mı siz?" Diye sordu. Ona attığım bakışla daha fazla bir şey demedi.

30 tur bitmemişti ki. Askeriyeden birinin "Kurt Timi döndü!" Diye bağırmasıyla koşudan çıktım.

"30 tur bitmeden bırakmıyorsunuz, teğmenim sorumluluk sizde." Diye de teğmene tembihledim.
Haberi veren asker, "tim odasındalar." Dedi. Bende koşarak odaya gittim.  Odada hepsi dizilmiş bekliyordu. Gözlerimiz Affan üsteğmenle buluşurken tekmil verdi.

"Dikkat! Kurt timi operasyonu başarıyla tamamlamıştır komutanım."

"Rahat. Aferin size asker." Dedim ve güldüm.
"Güzelcene dinlenin, sonra tekrar toplanırız."

"Anlaşıldı komutanım." Diyip odayı boşalttılar. Affan üsteğmen içeride kalırken ben odadan çıkıyordum ki bir şey söylemeyi unuttuğumu fark ettim.

"Affan üsteğmenim."

"Tuna."

"Komutanım. Tuna komutanım."

"Komutanım." Dedi dişlerini sıkarak.

"İşlerini hallet, sonra 3 gün tuvaletlerden sorumlusun."

"Ne! Tunaa!"

"Ne duyduysanız o üsteğmenim."

"Noldu bizim arkadaşlığımıza."

"Şu an askeriyedeyiz ve ben sadece üst ast ilişkisi görüyorum."

"Kafana göre mi belirliyorsun bunu sen."

"Affan yorma beni."

"Affan üsteğmenim diyeceksin Tuna komutanım." Diyip yanımdan hışımla çıkıp gitti.

"Bitirdim mi konuşmamı ben, Affan kime diyorum." Diye arkasından bağırsamda pek umrunda olmadı.

"Ahh sinirlerim bozuldu yinee!" Sabah pamuk gibi miyim demiştim. Artık değilim.

"Yüzbaşım?"

"Ah Mehmet yüzbaşım, hoşgeldiniz."

"Hoş buldum, operasyonu bitirdik, geri getirdim timini." Sen getirmesen gelmeyecekler miydi. Ya da ben sana mı emanet etmiştim timi hatırlayamadım ama. Sadece gülümsemekle yetindim.

YÜZBAŞIWhere stories live. Discover now