22.Bölüm Evlilik Teklifi

3.7K 356 64
                                    

Dört gün sonra

Felix Chase

-Siz ciddi misiniz?

Rahat bir tavırla masasına oturan Sör Lawrence'nin cevabını gergince bekledim.

-Evet. Majesteleri veliaht prensin koruması olarak atandın. Görevin yarından itibaren başlıyor. Resmi atama töreni de yarın.

Sert bakışlarla hiç de şaka yapmayan şovalye komutanına bir kez daha ciddi olduğunu sormaya yüreğim yoktu. Çünkü aynı soruyu bir daha sorarsam beni öldürecek gibi duruyordu.

Dışarı çıkıp içimde tuttuğum kahkahaları bıraktım.

İçinde bulunduğum durum o kadar saçmaydıki..

Ölümüne nefret ettiğim insanı canım pahasına korumak zorundaydım.

Elimden bir kaza çıkmadan ana saraydan uzaklaştım.

Bahçede yürürken ilk gördüğüm ağaca yumruğunu geçirdim.

Tüm hayatım boyunca şovalye olmanın hayalini kurmuştum. Ve şimdi tanrı benle dalga geçiyor olmalıydı.

-Kavga etmeyi düşünüyorsan bunu saray dışında yap.

Uzun zamandır duymadığım gıcık sesin geldiği yön önünde durduğum ağacın arkasıydı.

Ağacın diğer tarafına yürüdüm.

-Asil varlığınızla karşılaşmak benim için bir onurdur Veliaht Prens.

Sesimde zerre samimiyet yoktu. O da bunun farkında olacak ki kaşlarını çattı.

Ağacın gölgesinde oturup kitap okuyordu.

Gevşeğe bak! Eminim onun şovalyesi olacağımı duymuştur. Zerre umursamıyor şerefsiz!

Sinirle dişlerimi gıcırdattım.

Bana bakıp derin bir nefes aldı.

-Bende seninle görüşmek istiyordum, şovalyem olman iyi oldu.

Karşımdaki kişi prens olmasa şuan da ellerimde ecelini bekliyordu.
Samimiymiş gibi yaptığı ses tonu midemi bulandırdı.

-Neden? Yine iftira atıp bu defa da işimden mi edersin?

Kaşlarını çatıp ayağa kalktı.

-O gün sana iftira atmadık. Gerçekler hakkında sessiz kaldık.

Çenemi sıkmaktan dişlerim ağrımaya başlamıştı. Dayamayıp bağırdım.

-Bir farkı olduğunu mu düşünüyorsun?

Bakışlarını kaçırıp yumruğunu sıktı.

-Haklısın bir farkı yok. O gün suskun kaldığım için özür dilerim. Gerçekten öyle davranmamın bir nedeni vardı.

Bu p*zevenk ne zırvalıyor lan!

Karşımdakinin kim olduğunu unutup yakasına yapıştım.

-Beni bir cinayet şüphelisi yaptınız. Sizin yüzünüzden çektiklerimden sonra özür mü diliyorsun? Ne hakla lan!

Yakasındaki elimi çekip sakince konuşmaya devam etti.

-Özrüm de samimiyim. Ve zamanı gelince adını temizleyeceğime Veliaht Prens olarak yemin ediyorum.

Söylediklerinden sonra yanımdan geçti. Sözlerine inanmasam da meraklanmıştım.

Yumruklarımı sıkıp arkasını dönüp giderken sesimi yükselterek sordum.

Altın Kaşıkla Doğan Prenses Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin