24.Bölüm Gizemli Güç

3.1K 334 70
                                    

Ağır bir sessizlik bir kaç dakika etrafımızı sardı. Bakışlarımı sabit tutmaya çalışırken Veliaht Prens av için gecikmemesi gerektiğini söyleyerek yanımızdan ayrıldı.

İmparatoriçe yüzünden eksik etmediği gülümsemesiyle leydilerin avı beklerken çadırlarına dönmelerini emretti.

Bu emri vermesiyle hızla yanından ayrıldım. Daha fazla göze çarpmak istemiyordum.

Çadırıma geldiğimde sonunda yalnız kalmıştım. Ya da ben öyle sanıyordum...

-Bella!

Leslie'nin sesini duymamla arkamı döndüm. Yüzüm ifadesizliğini korurken bakışlarımız buluştu.

-Biraz... Konuşabilir miyiz?

Başımı sallayıp masaya oturmamızı söyledim.

Masaya geçtikten sonra aramızda bir süre sessizlik oldu.

-Seninle bir kaç gündür konuşmak istiyordum ancak çay partileri ile meşgul olduğundan boş olduğun bir zaman daha sakin konuşuruz diye düşündüm. Ve av yarışması başladı. Bende bunun konuşmak için iyi bir fırsat olduğunu düşündüm.

Sessizliğime devam ederken konuşmasının bitmesini bekledim.

Bakışlarını kaldırıp kumral saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı.

-Abinin yaralanması çok acı vericiydi, gözüm döndü ve sağlıklı düşünemedim. Bu yüzden sana o kırıcı sözleri söyledim... Ben çok üzgünüm Bella.

Benden cevap bekleyen beklenti dolu gözlere baktım. Zaten onu affetmeyi düşünüyordum. Abim için ne kadar endişeli olduğunu bende biliyordum bu yüzden o şekilde tepki vermesi bana garip gelmemişti ancak bu incinmediğim anlamına gelmezdi...

-O sözleri istemeyerek söylediğini biliyorum ama sözlerin beni gerçekten çok kırdı. Çünkü benim için gerçek bir kardeş, abla gibisin.

Leslie pişman olduğu her halinden belli bir ifadeyle başını indirip ellerini sıktı.

Ellerini tutmamla tekrar bakışlarımız birleşti.

- Evet sana kızdım ancak sana karşı bakış açım değişmedi. Seni affettim zaten. Ama emin ol senin abim için endişelendiğin kadar bende onun için endişeleniyorum.

Ağlamaklı bir ifadeyle başını salladı.

-Evet biliyorum ama abine kızgın olduğunu da biliyordum ve bunda haklı olduğunu da... Sadece o kelimeler bu yüzden düşünmeden ağzımdan çıktı. Öfkem dinince gerçekten pişman oldum.

Gülümseyip Leslie'ye sarıldım. Söyledikleri doğruydu. Ancak her şeyi geride bırakma kararı vermiştim.

Tüm kızgınlıklarımı ve kalp kırıklıklarım bir kenara bırakıp artık kendi seçtiğim hayata odaklanmak istiyordum.

Leslie ile uzun zamandır konuşamamanın sonucunda görüşmediğimiz bu süreçte olan bitenleri birbirimize anlattık.

Bir süre süren sohbetimizin ardından Azize Ellie yanımıza geldi.

Söylediğine göre avdan dönen insanların tedaviye ihtiyacı olabilirmiş bu yüzden tapınak azize ve bir kaç rahibi göndermiş.

Bize bakıp güzel bir şekilde gülümseyen Ellie'nin söyledikleri beni şaşırtmıştı.

-Barışmanıza sevindim.

Şaşkın bir şekilde Leslie ile birbirimize bakınca azize kıkırdayarak açıklama yaptı.

Altın Kaşıkla Doğan Prenses Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin