0.3

2.3K 124 73
                                    

                                      Elif  Kandemir'den

Berk'in beni engellemesi'nin üstünden tam 2 saat geçmişti. Telefonun başında engelli kaldırması için bekliyordum ama kaldırmıyordu. Cidden hiç mi sevmedi beni, sarılırken, öperken, elimi tutarken. Beni ilk öptüğü gün hâlâ dün gibi aklımda. Şey demişti bana" Lan Elif seni öpmeye kıyamıyorum." Meğersem yalanmış hiç sevmemiş beni.

Kapının tıklandığını duyduğumda bir an irkildim. Göz yaşlarımı silip kapıyı açmaya gittim Azra gelmişti. Azra bu hayatta koşulsuz güvendiğim tek insandı. "Hoş geldin." Deyip yatağıma geçip oturdum.

"Hoş buldum bebeğim." Deyip yanıma oturdu. "Bu halin ne, berk yüzünden mi bu haldesin gene. Elif lütfen kendine gel 1 yıl oldu 1 yıl önce bittirdiniz. Ve sen hâlâ unutmadın, ya şu haline bak. Gelirken anneni bahçe'de oturken gördüm kadın perişan halde hadi kendine acımıyorsun annene'de mi acımıyon. Ya Elif değmiyor cidden değmiyor kendine gel, ben eski elif'i istiyorum sevecen, herkesi güldüren, susmayan elif'i istiyorum. Lütfen kardeşim yalvarırım kendine çeki düzen ver." Ağlayarak yalvarıyordu bana.

Ben bu değilim ki. Ben kardeşimi kimsenin ağlatmaması için elimden geleni yapardım. Ama şimdi benim bu bok gibi halime ağlıyor, Berk'in de dediği gibi acınası haldesin. Gerçekten de acınası haldeyim, beni babam bile sevmemiş berk neden sevsin ki.

"Azra yapamıyorum unutamıyorum, canım çok yanıyor ama unutamıyorum. Biliyor musun azra gene ona yazdığım şey dediği bana; ben tek gecelik ilişkilerimdeki kızları bile sevebiliyorum ama seni sevemiyorum dedi. Ben bunları hak edecek kadar kötü biri değilim azra yemin ederim ki değilim, hiç sevmemiş beni 2 yıl boyunca hiç sevmemiş beni." Deyip kahkaha atıyordum kafayı en sonda yedin elif. Kahkahalarımı durdup hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Kafayı yedim galiba.

Azra yanıma gelip sıkıca sarıldı bir yandan da." Ağlama yalvarırım ağlama" diyordu. "Elimden bir şeyde gelmiyor. Ne yapayım senin için, ne yapmamı istiyorsan söyle yapayım, söyle yapayım. Ağlama lütfen." Deyip sarılmaya devam ediyordu.

Ben ise Ağlamaktan konuşamıyordum."A.. Azra arasana s..Sesini duyayım lütfen ara yalvarırım." Benim ve azra'nın Hıçkırıkları odada yankılanıyordu.

"Tamam tamam arayacam, ama son defa sesini duy ve berk konusunu kapat artık yalvarırım." Kafamı sallamakla yetindim. Ben numarayı söylerken azra da aceleyle yazıyordu.

Kaçıncı arayışımdı bilmiyorum. Açmıyordu Allah kahretsin ki açmıyordu. Azra son defa dene belki açar diyordu, son arayışımda açtığı ve o güzel sesi kulaklarımda yankılandığı." Alo. Kimsiniz?" Benim diyemedim deseydim burdan da engellerdi ve ulaşacak tek bir yer bırakmayacaktı.

"Kardeşim kimsin dedim. Bir dakika tahmin edeyim hmmmm elif sen misin?" Dedi bana elif demesini bile özlemiştim. Sesi çıkarmadım sadece onun sesini dinlemek istedim.

"Kızım yüzsüz müsün sen. Seni hiç sevmediğimi bildiğin halde neden arıyorsun, ya da seni kullandığımı bildiğin halde. Bak elif seni istemiyorum neyini anlamıyorsun şimdi şey dersin 2 yıl beraberdik nasıl sevmedin. Kızım ben seni öperken ya da sarılırken bile midem bulanıyordu, ben senleyken altımda 5'den fazla kız vardı. Şimdi hâlâ seni sevdiğimi falan mı sanıyorsun sen kendini kandırmaya devam et o zaman, asla ama asla sevmeyeceğim seni bunu o olmayan beynine sok bir zahmet. Ve bir dahada arama veya mesaj atma. Ha bide şunu demeden kapatmak istemiyorum seni öz baban bile sevmiyorken ben nasıl seveyim." Deyip telefonu yüzüme kapattı. Seni öz baban bile sevmiyorken ben nasıl seveyim, bu 8 kelime kafamın içinde yankılanıyordu adeta. Haklı aslında beni babam bile sevmiyorken o neden sevsin.

Telefonu elimde sıkıca tutup ağlamaya başladım. Allah'ım neden ben neden, bu kadar acı çekiyorum dayanamıyorum artık. 2 saatin sonunda azra beni sakinleştirmişti. Ah berk Yadigaroğlu bugün değil ama elbet bir gün unutacağım. Elif  senin unutacağına inanmıyorum şahsen. Sen bu dediğine inanıyor musun? Diye soruyordu iç sesim. Bende unutacağıma inanmıyorum.

"Elif dediklerinden sonra hâlâ yazıp veya aramasın inşallah. Bak kardeşim senin ne çektiğini az çokta olsa anlıyorum. Ama geçecek sana söz veriyorum ki geçecek, hemen geçmez tabiki de zamanla, bir zaman gelecek ve o kimdi hatırlayamadım diyeceksin bebeğim. Of kızım dışarıda bir sürü nimet var sen gelip burada o sümüklü için ağlıyorsun." Son söylediğine kıkırdadım. Azra olmasaydı şu an çok daha beter halde olurdum kesin.

"Azra." Dedim de. Yüzüme ne var diye baktı konuşmasa bile onun yüz hatlarından anlıyordum. "İyi ki varsın be. Seni çok seviyorum." Deyip sıkıca sarıldım. "Ah teşekkür ederim bende kendimi çok seviyorum." Deyip saçlarını arkaya savurdu. Bu haline kahkaha atmıştım.

"Bebeğim ben eve kaçar anne kesin bu sefer bacaklarımı kırar. Dediğim gibi lütfen yazma veya arama hiç bir şekilde. Hadi öptüm kaçtım ben."

"Görüşürüz bebeğim." Azra odadan çıktıktan sonra yalnızlımla baş başa kaldım. Berk ne yapıyordur şimdi, havalar soğudu ve berk sıkıca giyinmeyi hiç sevmez, hemencik hastalanır. İnşallah sıcak giyiniyorsundur berk, hastalandığında çok mız mız oluyorsun, ben o mız mızlarını bile çok özledim.Ve günler sonra uyuyabilmiştim.

                                                    🌚

Bölümü nasıl buldunuz?

Berk sizce elif'i hâlâ seviyor mu?

Elif bunca şeyden sonra affeder mi?

Yeni bölümde nelere olacak?

Seviyorum sizi<3

Oylamayı ve yorum atmayı unutmayınız. Çokça öpüldünüz❣

Hayalet sevgilim |Texting Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang