1.1

1.3K 115 19
                                    

Elif:Cenk mesaj attı engelini kaldırmamı falan söyledi hayırdır?

Berk:Şükür Allah'ım engelimi kaldırdı sonunda.

Elif:Lafı gevelemeden söyle ne oldu?

Berk:Elif yüz yüze konuşsak olur mu?

Elif:Olmaz. Ne söyleyeceksen buradan söyle, yüz yüze görüşmek istemiyorum.

Berk:Lütfen elif.

Elif:Tamam berk fazla durmam haberin olsun.

Elif:Nerede buluşacağız?

Berk:Sevgiliyken hep gittiğimiz Cafe vardı oraya gel.
(Görüldü)

🤍

Sonra birisi çıkıyor karşına, seni topladığını sanıyorsun ilk başlarda, açıyorsun kalbini bak diyorsun beni buramdan vurdular, buramdan yarım bıraktılar sevmediler. Sonra sözler veriyor sana, inanmıyorsun önce, sonra öyle çabalıyor, öyle uğraşıyor ki. Tamam diyorsun bu adam beni seviyor gitmeyecek. Aylar geçiyor, belki de yıllar. Önceki aldığın yaranın on katını açıp gidiyor. Sonra mı, sonra kendine ettiğin yeminler kalıyor geride, bir daha kimseye güvenmeyeceğinin, sevmeyeceğinin yeminleri.

Berk'le konuştuktan sonra telefonumu yatağa atıp duş almaya gittim. Kendimi sıcak suyun altına bıraktım. Canım çok yanıyordu umarım onu gördüğümde duygularıma esir olmazdım. Duşumu aldıktan sonra dişlerimi fırçalayıp banyodan çıktım.

Dolaptan mavi jean üstüme de kahverengi tonlarında bi bluz çıkarttım. Üzerimi giydikten hemen sonra hafif makyaj yapıp saçımı kurutmaya gittim, saçlarımı kurutup şekil verdim. Aşırı heyecanlıydım ama tabiki de bunu berk'e belli etmeyecektim.

                                   (Elif'in kombini)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Elif'in kombini)

Berk beni beklediğini söylediği bir mesaj atmıştı mesajı aldıktan hemen sonra taksiye binmiştim taksiciye gideceğim yeri söyledikten sonra camdan dışarıyı seyretmeye başladım. Cafe'ye varmıştım taksiciye parayı verip aşağıya indim. Derin nefes alıp cafe'ye girdim.

Oradaydı gecelerce uğruna öldüm adam oradaydı ben sadece bir kez görmek için defalarca yalvarmıştım, şimdi ise o beni görmek istemişti. Kendimden emin adımlarla yanına ilerlemeye başladım.

Karşısındaki sandalyeye oturdum. Yüzüne bakmamak için kendimle savaş veriyordum adeta. "Elif ne alırsın" diye sorduğunda kendimle olan savaşı bitirip yüzüne baktım. Git gide zayıflıyordu içten içe onun için endişeleniyordum ama belli etmeyecektim. Unuttuğumu zannetsin.

"Bir şey almıyacam. Sen ne söyleyeceksen söyle gidicem işim var." Diye tıslamıştım adeta. Ah berk keşke böyle olmasaydı sana geldim an kabul etseydin beni emin ol ki her şey daha farklı olabilirdi.

"O çok sevdiğin kahve ve tatlıyı isteyim sana." Demişti yüzüme buruk bir tebessüm yerleştirdim. "Berk senden sonra bayağı bi değiştim. Artık o kahveyi, tatlıyı sevmiyorum ha bide seni, seni de sevmiyorum artık." Dediğimde gözlerinde ki kırgınlığı görmüştüm.

Bende çok kırılmıştım ona. O beni kırdığını bildiği halde tekrardan acımadan kırmaya devam ediyordu. Hem çok seviyordum hemde nefret ediyordum. "Elif yapma." Diye acıyla konuştu.

"Ne istiyorsun berk, ne için çağırdın beni?" Diye sorduğumda. "Anlatacağım." Demişti. 20 dakika'dan fazladır anlatmasını bekliyordum. Ne o konuşabiliyordu, ne de ben konuşuyordum öylece bir birimize bakıyorduk.

Sonunda sessizliği bozan ben oldum. "Berk anlatmayacaksan kalkıyorum ben." Dediğimde yüzüme bakıp. "Anlatacağım otur dedi." Ve anlatmaya başladı.

"Elif sana yemin ederim ki seni çok seviyorum, senle ayrılmam yaşadığım şeylerden dolaydı. Seni bataklığıma sürmek istemedim." Derin nefes alıp konuşmaya devam etti. "Sana söylediğim o sözleri söylediğim gün çok içmiştim kendimde değildim. Of anasını satayım konuşamıyorum. Her şey için özür dilerim elif, affetme beni sen affedersen bile ben kendimi affetmem ki." Diye konuştuğunda gözlerine baktımda gözleri dolmuştu. Gözlerinin dolmasına aldırmayıp kahkaha attım.

"Berk biliyor musun? İnsan sarhoşken en çok söylemek istediği şeyleri dışa vuruyor." Gözlerinden bir damla yaş akıp çenesine doğru yol almıştı onu ağlarken ilk defa görüyordum canım yanıyor muydu? Tabiki de yanıyordu. Ama ona bunu belli etmeyecektim. "Şimdi karşıma geçip timsah gözyaşları dökme berk." Dediğimde tebessüm etti. Çocuğun devreleri yandı elif.....

"Önce hayaller ölür sonra insan, gerçi erkekler ağlamazdı sana göre dimi sende haklısın." Deyip gözünden akan yaşları sildiği. Canım yandı canım bayağı bi yandı.

"Daha fazla saçmalıklarını dinlemek istemiyorum." Deyip sandalyemi geri çekip ayağa kalkıp cafe'nin kapısına doğru ilerliyordum birden berk'in sesi kulaklarıma tırmandı. "Elif kan kanseriyim ben." Dediğinde donup kaldım. Şaka yapıyor olmalıydı, tabiki de şaka yapıyordu. Allah'ım lütfen şaka yapıyor olsun. Gözlerimden akan yaşlarla berk'e döndüğüm onun da gözleri benim gözlerim gibi yaşlarla doluydu.



Bundan sonraki bölümler Texting mi olsun yoksa normal bölüm mü atayım?

Elif duyduklarından sonra affeder mi?

Berk'in hastalığı ilerleyecek mi?

Bölümler hemen gelmeli mi?

Seviyorum sizi<3

İyi okumalar<3

Hayalet sevgilim |Texting Where stories live. Discover now