1.6

1.1K 80 36
                                    

Hani böyle her şey üst üste gelir dayanacak gücünüz kalmaz ya; kendi karanlığınıza çekilirsiniz, düşüncelerinizde boğulursunuz, sanki bir uçurtmanın ucundaymış gibi, ama kurtaracak tek bir kişiniz bile yoktur. İşte bende tam o noktadayım.

Azra ve annemin her gece halimi gördükleri halde her şeyi benden saklamaları. Belki annem korktuğu için söylememiştir, ama azra? O ne hale geleceğimi bilse bile saklamazdı benden. Şimdi nasıl olur da 1 yıl boyunca her şeyi benden saklamış?

Azra'nın belki açıklaması vardır diye bize çağırmaya karar verdim. Zilin çalmasıyla yataktan kalkıp kapıya baktım. "Azra hoş geldin. Geç içeri." Deyip içeriye davet ettim. O oturduktan sonra bende karşısına geçip oturmuştum. Ve size yemin ederim ki yüzünde öyle bir korku vardı ki? Niye bu kadar korkuyor du peki?

"Noldu kızım iyi misin? Neyin var? Ağladın mı?"

"Azra neden bana yalan söylediniz? 1 yıl boyunca ne çektiğimi bildiniz halde neden hiçbir şey anlatmadınız?" Derin nefes aldıktan sonra devam ettim. "Neden ya neden? Bunu gelip senin bana anlatman gerekiyordu, senden duymam gerekiyordu berk'ten değil."

"Elif gerçekten anlatacaktım ama berk anlatmamı istemedi." Azra kimsenin sözüyle oturup kalkacak bir insan değil ki?

"Azra bırak Allah aşkına, sen kimsenin sözüyle kalkıp oturacak biri değilsin?" Diye sorduğumda azra korkarak yüzüme baktı. "Bana doğruyu söyle azra neden anlatmadın? Şuan ben soru sorarken bile ürkekçe cevap veriyorsun?"

"Peki gerçekleri konuşayım o zaman." Deyip konuşmaya başladı. "Senin kadar saf bir insan görmedim ben elif. O kadar bencilsin ki, kendinden başka kimseyi düşünmüyorsun. 7/24 yanındaydım ama bir kez bile olsun sen benim yanımda durmadın. Berk konusuna da gelirsek. Evet anlatmadım, anlatabilir'dim ama anlatmak istemedim, çünkü sizin beraber olduğunuz günden beri berk'e aşığım ben, sen bana birlikte olan anılarınızı anlatırken nefret ediyordum senden, şimdi de pek sevdiğim söylenilmez de neyse. Hasta olduğunu bilseydin hep yanında olurdun ve bende acı çekecektim ama ben ne yaptım, sen acı çekerken, sen onun için ağlarken ben onun yanındaydım. Ve şunuda söyleyim berk'le ayrılmana ben sebep oldum."

Söylediği sözler bir bıçak darbesi gibi yüreğime battı. Bir zamanlar kardeşim dediğim insan eski sevgilime aşıkmış. Bu kaçıncı darbe alışımdı inan sayamıyordum artık.

"Azra ne diyorsun se-" Konuşmama izin vermeden çekip gitti. Azra nasıl olurda bana bunu yapabilmişti, ben onu vefat eden kız kardeşimin yerine koymuştum, ama onun bana yaptıkları. Allah'ım al canımıda kurtulayım dayanamıyorum artık, her yerden darbe yiyorum, bu kaçıncı sırtıma saplanan hançer?

Hiç sigara içmeyen ben azra'nın söylediklerinden sonra sigara yakıp dışarı attım kendimi. Anne'min arabasını aldıktan sonra yola çıktım. Nereye gidebileceğim hakkında tek bir fikrim yoktu. Radyoya uzanıp rastgele bir şarkı açtım. Bir şarkı'nın sözleri can yakar mı? Benim canımı yakıyordu işte.

Hani büklüm boynunda.
Hani paramparça ruhunda.
Hani soran gözler kapında.
Bekleyen dargın anıların gibi.

Berk azra'nın onu sevdiğini biliyor muydu?

Sevilmeden de sevmeyi.
Neyi özlediğini bilmeyi.
Acı da olsa yine gerçeği.
Görüp de söylemeyi bilmediysen.

Hıçkırıklarım eşliğinde şarkıyı söylüyordum. Bu yaşadıklarım hiç adil değil. Arabadan inip zile bastım beynim ve kalbim berk'lere gitmem için zorlamışlardı beni. Zile bastımda dağınık saçlarıyla kapıyı açan bir berk karşılamıştı beni.

Hayalet sevgilim |Texting Where stories live. Discover now