8.Bölüm

461 21 4
                                    

Bugün yazdığım 3.bölüm.

İlham perileri rahat bırakmıyor anam djdjdjd

03.05.22

Sığamadın dünyalarıma-Sancak

Medya: Sedef

-
-

Zar zor girebildiğimiz öğlen arasıyla kafamı direk masama gömüp dünü düşünmeye başladım.

Anonime cevap vermemiştim. Söyleyecek bir şeyim de yoktu açıkçası. Aptallık edip ona nasıl öyle şeyler yazmıştım? O nasıl beni ağlarken görmüştü? Ne kadar yakınımdaydı ya da ne kadar uzağımda?

Bunların hiçbirinin cevabı yoktu bende.

Hislerine inanmam gerektiğini söylemişti ama seven bir insana göre bana karşı tavırları sertti. Gereksiz bir şekilde Nilay'ı savunma derdine girmişti. Beni hep suçlu bulup üstüme gelmesi ayrı bir dertti.

Seven insan böyle mi olurdu ki?

Emre böyle değildi ama.

Emre, seni sevmiyor çünkü!

Doğruydu. Emre'ninki sevgi değildi ki, sadece voleybol kaptanı olmam onun ilgisini çekiyordu, yani sanırım öyleydi.

Peki ya anonim?

Madem beni seviyordu, neden göremiyordu beni? Haksız olanın ben olmadığımı neden bir türlü göremiyordu?

Bunların hiçbirinin cevabı yoktu bende.

"Mislina geliyor musun sende?"

Düşüncelerimi bölen Sedef'in sesi başımı masadan kaldırmama sebep oldu.

"Yok hayır, sen git ben sonra uğrarım yanına."

Sedef, dediğimle ilgilenmekten çok yüzümü incelemeye başladığında yerimde huzursuzca kıpırdandım.

"Sen ağladın mı?"

Bakın sabahtan beri bu durumda olan beni, bir fark eden o olmuştu.

"Hayır?"

Dediğimi umursamadan bana doğru gelen Sedef'e garip garip bakmaya başladım.

"Ağlamışsın işte, kızım! Neyin var?"

Elleri göz altı torbalarıma indiğinde sürdüğüm kapatıcının hiçbir işe yaramadığını fark ettim.

"Ağlamadım. Dün uyuyamadım sadece."

Elleri yüzümde gezinmeye başlarken yüzümü ellerinden kurtarıp başımı geriye doğru ittim.

"İyiyim."

"Mislina, beni belki kendine yakın bulmuyorsundur ama ben, seni kendime yakın buluyorum. Tamam her ne kadar sana sinirlenip dursamda tavrımda ciddi değilim. O an için gelişen bir tepki sadece. Eğer tepkilerim seni rahatsız ediyorsa söylemen yeterli."

Kendimi zar zor yutkunurken buldum. İlk defa biri beni suçlamak yerine hatanın kendinde olduğunu düşünüp benimle bu şekilde konuşmuştu.

"Beni rahatsız eden bir tepkin yok, Sedef. Seni kendime uzak falan bulmuyorum merak etme."

Dediğim onu gülümsetti.

"Bir daha ağlarsan kafanı gözünü dağıtırım bak."

Gülmeye başladım.

"Ha şöyle kızım ya. Gülmek sana ayrı bir yakışıyor."

Gülmeyi kestim. Güldüğüm için benden nefret eden birinin varlığını anımasadım, gereksizce.

"Kalk, aşağı inelim de bir açıl sen."

Kolumu tutan Sedeften kolumu kurtarıp başımı sıraya tekrardan gömdüm.

"Aşağı inmek istemiyorum. Sen git dediğim gibi."

Sedef, sessizliğiyle beni onaylarken yanımdan aynı sessizlikle ayrılmıştı.

Başımı masadan kaldırıp telefonumu çantamdan çıkardım. Amacım sadece müzik açıp dinlemekti ama ellerim istemsizce mesaj kısmını bulmuştu.

Sabahın erken saatlerinde anonimin attığı iki mesaj vardı.

054**: Seni tanımak istemezdim, Lina. (05.13)

054**: Tanımasaydım eğer seni kırdığımı düşünüp ağlamanı içime dert edecek kadar sevmezdim de.

Öylece baktım mesajlara. Cevap vermem mi gerekirdi yoksa umursamaz bir şekilde görmezden gelmek mi?

Beynimin umursamamam gerektiğini söyleyen yanını susturan bir yanım varken bu imkansızdı sanırım.

Ellerim klavyede gezinmeye başladı.

Siz: Görmezlikten gel, yazdıklarımı.

Siz: Dediklerim sadece sinirdendi.

Siz: Senin ya da insanların düşünceleri umrumda değil.

054**: Neden ağladın, Lina?

Siz: Seni ilgilendiren bir şey değildi. Üzerine alınma.

054**: Söylediklerim seni kırdıysa özür dilerim.

054**: Dün yazdıklarında haklıydın.

054**: Ben sadece kendi duvarını kır istedim.

Siz: O duvar beni koruyor.

054**: Korumuyor, Lina.

054**: Öyle düşünmen o duvarı örüp büyütmene sebep oluyor.

054**: Yapma.

054**: Kendini kırıyorsun.

054**: Kendi canını yakmaktan başka hiçbir şeye yaramıyor bu yaptığın.

Dolan gözlerimi umursamadım, kırpıştırdım.

Sözleri bana dokunuyordu.

Siz: Bana yazma bir daha.

Sınıfta kimsenin olmayışı dökülmeme sebep oldu. Kendimi ağlarken buldum. Hayır, anonim yüzünden değildi. Ağlamam sadece dolduğumdandı. Kendime karşı kırgınlığımdandı.

Bu gereksiz duygu dırumlarım sinirlenmeme sebep oldu. Masayı sertçe itelediğimde sınıfın kapısı açıldı. İçeri giren mavi gözlü çocukla göz göze geldim. Nasıl bir durumdaysam spor salonunda olduğu gibi sinirli bakmadı, bana.

Bir süre öylece bana bakarken bakışlarımı çektim. Bana karşı hâlâ bakışlarını hissetsem de dönüp bakmadım. O da bakışları kısa tutup sınıftan çıktı.

Sanırım bana üzülmüştü.

Aptal insanların aptal bakışları.

-
-

Mislina bebeğim gibi herkesin bir patlama noktası olmuştum herhâlde.

Bölüm hakkında yorumlar...

Anonim hakkında yorumlar...

Ve tabii Mislina bebeğim hakkında yorumlar...

Küçük yıldıza basmayı unutmayın:)

Seviyoreee sizi ♥︎

LİNA | Yarı TextingWhere stories live. Discover now