Para sıkıntısı çeken ve otel temizliği yapan Jungkook o gece olduğu otele saldırı yapılacağından habersizdi. Kore'nin en büyük mafyalarından biri olan Kim Taehyung, Kim Namjoon'un oteline baskın yapmaya karar verir. Hayatının aşkıyla karşılaşacağını...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
•
Mekanın önünde duran iki beden duyduğu şeyle birbirlerine şaşkın yüz ifadeleriyle baktı. Kabul etmeliler miydi? Jungkook düşündü, yoldan bir taksi bulup gidebilirlerdi.
Reddetmek için konuşacak iken Jimin'in sözünü kesmesi ile çattığı kaşları ile yanında ki bedene baktı. "Sizi rahatsız etmek istemeyiz Bay Kim teşekkürler" eğilerek gülümsedi. "Olur mu öyle şey? Sorun değil hadi binin sizi bırakayım. Hem bu saatlerde çok müşteri çıktığı için taksi kalmayabilir."
Taehyung açıkçası Jimin'i değil yanındaki tavşan yüzlü çocuğu istiyordu. Ona karşı içinde beslemediği garip şeyler hissediyordu. Ama şuan bu hislerin ne olduğu hakkında herhangi bir fikri yoktu. Sadece istiyordu işte bir nedeni yoktu.
Jimin biraz düşündükten sonra etrafına bakındı. Patronu haklıydı, bu saatlerde müşteriler bu restorana gelmek için mekanın taksilerine bindiklerinden dolayı ve restorandan çıkan müşteriler de taksilerle gittiklerinden dolayı doğal olarak az taksi kalıyordu.
"Peki olur" Jungkook büyük gözleriyle kendisine sorma zahmeti bile bulunmadığı bedene baktı. Ağzını açıp reddedecek iken yine sözünün kesilmesi ile derin nefes verdi. "Tamam o zaman hadi binin" arabanın kapısı otomatik olarak açıldıktan sonra Jimin ve Jungkook arabaya ilerleyip içeriye girdi.
Jungkook bu arabaları sadece izlediği diziler yada filmlerde görürdü. Şimdi ise gerçek hayatta böyle bir araba görmek onu afallamıştı. Vay be dedi içinden böyle bir arabayı bırakın görmeyi arabaya bineceğini bile tahmin etmezdi.
Yanında kendisine bakmaya devam eden adam zengindi. Bunu uçan kuş bile anlardı. Ama bu denli zengin olmasını beklemiyordu. "Bu arada siz tanıştınız mı? Bay Kim" Jimin'in sesiyle daldığı yüze bakmayı bırakıp karşısında oturan çalışanına cevap verdi. "Biz zate-" Jungkook'un boğazını temizleyerek ona uyarıcı bakışlarını atmasıyla konuşması yarıda kesildi. "Tanıştık tabi! Bay Kim seni bulmama yardımcı oldu"
Taehyung duyduğu şeyle sırıttı. Tavşan çocuk ikisinin önceden tanıştığını Jimin'e anlatmamışa benziyordu. Biraz oynamaktan zarar gelmeyeceğini düşünüp çattığı kaşları ile konuştu. "Jungkook bana çok tanıdık geldi. Sanki önceden bir yerde karşılaşmışız gibi hissediyorum"
Jungkook sinirle yanında bilerek onunla oyun oynayan adama baktı. Ne olursa olsun Jimin bu sorunu öğrenmemeliydi. "Ah evet çoğu kişi öyle der" Taehyung, Jungkook'un şapşallığına kıkırdadı. Kaşlarını çatıyor ve bir yandan da garip hareketler sergiliyor, dudaklarını büzüp duruyordu.
"Ee Jimin ilk iş günün nasıl geçti?" Jimin aldığı soruyla yerinde kıpırdandı. Nedendir bilinmez patronu ile konuşunca gerginleşiyordu. "Çok iyi geçti Bay Kim teşekkür ederim bu işi bana layık gördüğünüz için" başını olumlu anlamda salladı. Buradan bakınca her ne kadar Taehyung'un ayarladığı bir plan gibi gözükse de bu konu hakkında pek bir fikri yoktu. Adamlarına Jungkook hakkında bilgiler toplamasını söyleyecek iken unutmuştu ve bugüne ertelemişti. Jimin'i ise tanımıyordu.
