14

11.2K 994 255
                                    

Selamm

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Selamm

Yorum sınırı:40+ Oy sınırı:80+

Jungkook gördüğü bedenle nefes alışverişlerinin hızlandığını hissederken sertçe yutkundu. 2 aydır yüzünü görmediği ve sadece mesajlaşma yoluyla iletişimde olduğu adamı birebir görmek soluklarını hızlandırıyordu.

Taehyung ise şaşkındı. Jungkook'un geldiği üniversitede okuduğunu bilse de bölümünün mimarlık olduğuna dair bihaberdi. Gözlerini kırpıştırıp duran ve ağzı şaşkınlıktan dolayı açılmış, tavşan dişlerinin gözükmesini sağlayan küçük bedene sarılmak istiyordu.

Eğer Jungkook'un mimarlık bölümünden olduğunu bilseydi gelmeyi reddedecekti, çünkü küçüğü henüz karşılaşmaya hazır değildi.

Heyecandan elleri daha da titreyen beden heyecanla iç çekerek kendini tanıttı. Bilgisayarla ilgilenen adam sunumunu yansıtınca boğazını temizleyerek konuşmaya başladı.

İyi bittiğini umduğu konuşmasının bitmesiyle son kişinin kendisi olması ile koltuklara oturan şirket adamları, kıdemlileri, profesörleri yavaş yavaş yerlerinden kalkarak salonun çıkışına doğru adımladılar. Seokjin ve Jimin hyungu kendisine gülümseyerek ona doğru geliyordu.

"Çok iyiydin" gülümseyerek kendisine sarılırken mutlulukla yerinde zıpladı. Bu mutluluğu sunduğu sunum için mi yoksa Taehyung'un gelmesi miydi bilmiyordu.

Etrafına bakınarak görmesini umduğu esmer adamın oturduğu koltukta olmadığını görürken irisleri doldu. Ne yani gitmiş miydi? Kendisine tek bir kelime etmeden öylece gitmiş miydi?

Seokjin'in sarılışına karşılık vererek iç çekti. "Bu kadar iyi olmanı beklemiyordum" karşısındaki ikiliye sahte bir gülüş vererek başını salladı. "Elimden geleni yaptım, umarım karşılığını alırım"  Jimin küçüğüne gülümseyerek konuştu. "Tabiki de karşılığını alacaksın"

Üçlü salondan çıkarken Jungkook içindeki umut kırıntılarıyla etrafına bakınıyordu. Önünde sohbet ederek yürüyen ikilinin aksine yavaş yürüyerek, sanki ilk kez üniversiteye gelmiş gibi etrafına bakınıp duruyordu.

Etrafına baktıkça göremediği bedenle dudakları daha da büzülürken, çimenlik alanda bankta oturup kendisini izleyen bedeni gördüğünde kalbinin yerinden çıkacakmış gibi atması bir oldu. Dudakları 'o' şeklini alırken heyecanla iç çekip önünde yürümeye devam eden hyunglarına doğru koşturdu. "Siz gidin ben bir tanıdığımı gördüm selam vereceğim"

Pembe yalan söylemekten zarar gelmeyeceğini düşünerek konuştu. Seokjin ve Jimin duyduğu cümleyle birbirlerine anlamsız bakışlar atarken Jungkook sertçe yutkundu.

Seokjin'e gerçekleri söyledikten bir hafta sonra Seokjin'in uyarılarıyla birlikte Jimin'e gerçekleri anlatmıştı. Duyduğu şeylerle kaskatı kesilen beden şüphesiz bir hafta boyunca Seokjin ve Jungkook'la konuşmamıştı. Dedikleri hiçbir şeyi ciddiye almıyor ve kendilerini görmezden gelmeye devam edip sanki evde Jungkook yaşamıyor, Seokjin adında bir arkadaşı yokmuş gibi ikili ile konuşmuyordu.

ᴍᴏʙ ʀᴀɪ̇ᴅ •ᴛᴀᴇᴋᴏᴏᴋ Where stories live. Discover now