yedinci bölüm

497 66 9
                                    

"burada mı seni tanıyacağım?"

"daha iyi bir yer olamaz hyunjin, burası benim dinlenip içimde ki acıları dışarıya vurduğum yer."

Hyunjin etrafa bakınıp banklardan birine oturdu. iç çekip yanına gitmemi beklediginde onu daha fazla bekletmedim ve hemen yanına gidip çok yanaşmadan oturdum. ne düşündüğünü merak ediyordum ve bugün kendimi tanıtmak değil de en çok onu tanıyacaktım.

"kimse yok.. bu şehir manzaralı kimsenin bilmediği yerler sadece kitaplarda olur sanıyordum."

kurduğu cümle ile gülümseyip önümde ki rengârenk ışıklara bakmaya devam ettim.

"zaten bir kitabın içinde değil miyiz? ailelerimiz, yazarlar oluyor."

yüzüme baktığını hissettiğimde ona dönmedim. aptal bir bakışma yaşamak istemiyordum, her şeyi mahvedebilirdi.

"herkes sizi konuşuyor, jun-dae yine aptal şeyler söylemeye başlamış."

sinirle hyunjine döndüm. o aptal akıllanmamış miydi hala? ne sikim konuşmaya devam ediyordu.

"hayır merak etme sen ve arkadaşların hakkında değil, benim hakkımda konuşuyor."

ben ona bakarken o şehre bakıyordu.

"hyunjin.."

"hm?"

"buradan bakınca çok güzel görünüyorsun, herkes böyle mi görüyordur?"

hyunjin far görmüş tavşan gibi gözlerini açıp bana döndüğünde kaçındığım bakışma gerçekleşti. açığa çıkmasını istemedigim şeylerin böyle bir anda fark edilmesi benim için iyi olmazdı. en sonunda bu barışmayı sonlandırıp gözlerini benden çekti

"ortaokulda bir erkekten hoşlandım."

NE?

ŞAKA MI BU NE?

"sen anlamıyorum nasıl?"

güzel şehre bakmayı bırakıp bana döndü. ne düşündüğünü bilmeyi gerçekten çok istiyordum. homofobik ama eskiden bir erkekten mı hoşlanmıştı?

"kendisi güzeldi, dikkatimi çekiyordu. sesinin tonu, küçük yüzü gerçekten beni mutlu ediyordu ama içimden bir ses bunun doğru olmadığını söylüyordu bana. bu yüzden vazgeçtim, doğru olanı yapmaya çalışıp kızlarla sevgili oldum, sevmesem bile..."

hyunjin'in bir anda hayatından bahsetmesi ile kendimle gurur duymuştum. bana güveniyordu? sırrını tesadüfen öğrenmeme rağmen zor bile olsa bana güvenmiş ve şu an burada hoşlandığı kişiden bahsediyordu.

hoşlandığı kişi bir erkekti ve bazı şeyler bana ters geliyordu.

"sırrımı biliyorsun sonuçta, sadece arkadaşlarına dedigini anlayabiliyorum. bu yüzden güvenmemem de bir sakınca yoktur diye düşündüm. jeongin ben özür dilerim, sana ve size zorbalık yaptığım için gerçekten özür dilerim. fakat bir şeyleri yeni yeni algılamaya başlıyorum. annemin bana ne izler bıraktığını ve hala da bırakmaya devam ettiğini yeni çözüyorum. en büyük olmama rağmen yeji benden önce çözmüş bile. seninle buraya gelmeden önce onunla konuştum... ortaokulda hoşlandığım çocuğu biliyordu. bu yüzden bana akıl vermeye kalktı. belki bu homofobik davranışlarımdan vazgecerim diye ama bilmediği bir şey var."

tam olarak gözlerime baktığında gözlerimi kaçırmadım.

"ben çoktan vazgeçtim."

dudağının kenarının kıvrıldığını gördüğümde ne diyeceğimi bilememiştim. şimdi ben başarmış mı oluyordum? hyunjin saygı duyan bir insan mı olmuştu ama ben daha bir şey yapmamıştım. daha bir sürü planım vardı.

nepenthe, hyunin ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin