+twenty five+

1.9K 57 9
                                    

+

Yaşadıklarımdan sonra içimde öyle bir his peyda olmuştu ki, nasıl dile getireceğimi bilemiyordum.

Sanki bir şey yapmam gerektiğini hissediyordum.
Hayatımı yoluna sokmam gerektiğini...

Ama buna bir türlü güç yetiremiyordum.
Söylediğim gibi, yorgundum.

Bütün bu olup biten şeyleri kendi içimde sindirmem gerekiyordu.
Bunun içinde zamana ihtiyacım vardı.

Adem ile uzun uzun sarıldıktan sonra, nihayet ağlamayı kestiğimde,
ondan ayrılmış ve tek kelime etmeden arabanın arka koltuğuna geçip, arkadaki iki koltuk boyunca uzanmıştım.

Gözlerimi kapattığımda, kendime dinlenmek için zaman vereceğim konusunda çoktan karar kılmıştım bile.

Adem'de bana ayak uydurup tek söz etmeden, şoför koltuğuna geçti.
Araba çalıştıktan yaklaşık on beş dakika sonrasına kadar bilincim açıktı.

Fakat sonrasında, göz kapaklarım tamamen ağırlaştı ve derin bir karanlığın içine çekildiğimi hissettim.

.

Tam olarak sol elmacık kemiğimin üzerinde hissettiğim baskıyla kaşlarımı çattım.

Gözüme vuran güneş sayesinde, muhtemelen yeni günün başladığını düşündüm.

Kendimi hala uykusuz hissettiğimden aldırmayıp uykuma dönmeye çalıştım.
Yanağımdaki baskı kendini hatırlattığında tekrar uykuya dalmak için geç olduğunu farkettim.

Beni uyandıran şeyin ne olduğunu anlamak için elimi yüzüme götürdüm.

Elimi, kafamın üstünden dolaştırdığım sırada dokunduğum başka bir kafa gözlerimi kocaman açmama sebep oldu.

Attığım tiz çığlıkla beraber doğrulmaya çalışırken, Adem ile kafalarımız çarpıştı.

Adem, aceleyle kendini toparlayıp ön koltuğa oturdu.
Ben de arka koltukta olduğumdan arkamdaki kapıya doğru yaslandım.

İkimizde sessiz kalmayı tercih etmiştik.

Nihayet, beni uyandıran öpücüğünün şaşkınlığını üstümden atar atmaz,

"Geldik mi?"diye sordum.
Araba durmuştu.

Adem sanki farkına yeni varmış gibi,
"Ha, evet geldik."dedi ve aracın kapısını açarak dışarı çıktı.

Beklemeden bende arka kapıyı açıp dışarı çıktım. Dışarı adım atar atmaz esen soğuk rüzgar ürpermeme neden oldu. Kollarımı vücuduma dolayarak etrafta göz gezdirdim.

Adem'in teyzesinin evinde değildik, daha doğrusu geldiğimiz iki katlı ahşap ve oldukça eski görünen bu yapıyı hayatım boyunca hiç görmemiştim.

Buranın neresi olduğunu bilmiyordum. Buraya neden geldiğimizi bilmiyordum.
Kafamdaki hiçbir soru cevabını bulmamıştı.

Ancak bende de bu sorulara cevap arayacak güç kalmamıştı. Düşünmek istemiyordum, soru sormak istemiyordum, öğrenmek dahi istemiyordum.

Şuan istediğim tek şey, uzaklaşmaktı.

Herkesten, her şeyden bir az olsun uzaklaşabilmeyi öyle çok istiyordum ki nedenleri düşünecek halde değildim.

Önüme dönerek, zaten bana bakan Adem ile göz göze geldim.

Henüz ikimizde aramızdaki duygusallığa alışmış değildik. Bu yüzden gözlerine bakmak benim için öncekinden daha zordu.

Ben Senin Baban Değilim+18Where stories live. Discover now