Gotik çocuk Nico

136 10 22
                                    

-Aslında bu solangelo hikayesi değil... Sadece hoşuma gitti ve neden çevirmeyim ki dedim.  İyi okumalarr<33

~Nico kamp tarafından melez bulmak için bir okula gönderilir ama okul çocukları çekilecek gibi değildir.

Nico sınıfına gitmek için koridorlarda yürüdü, en arkadaki sırasına geçti. Böylece kimse fark etmeden ortadan kaybolabilirdi. Ne yazık ki ilk dersi tarihti, Nico onun için kolay olacağını bildiği Yunan Mitolojisini çalışacaklardı.

Derse başlamak için zil çaldığında öğretmen masasından kalktı, "Bu derste Yunan Mitolojisine başlayacağız. Bana Tanrıların isimlerini sayabilecek biri var mı?"

Kimse cevap vermeye tenezzül etmedi, öğretmen odayı aradı ve gözleri Nico'ya dikildi. "Ah, arkadaki genç adam. Tanrıları sayabilir misin?" Herkes Nico'ya bakıyordu, kızların kızardığını ve gözlerini aptal aptal kırpıştırdıklarını gördü Nico. Bu kızlardan kesinlikle tiksiniyordu. Onları umursamıyordu, çok eşcinsel bir erkek arkadaşıyla çok eşcinseldi.

 Nefesinin altından bir tanrı mırıldandı.

"Daha sesli lütfen."

"Hades." Dedi Nico. "Yeraltı ve zenginliklerin Tanrısı"

Arkadan birkaç çocuk kıkırdadı. İçlerinden biri, "Tabii ki, gotik çocuk bunu biliyor," diye fısıldadı.

Nico'nun okulda  geçirdiği bir hafta sonunda artık canına tak etmişti, ayağa fırladı ve sandalyesini tekmeleyerek şöyle dedi: "Birincisi, ben gotik değilim, sadece siyah rengi severim, ikincisi aklınıza gelebilecek tüm tanrıları biliyorum."

"Hı hı doğru." çocuk sırıttı. Nico ona dik dik baktı ve tüm tanrıları, tanrıçaları ve en önemsizleri bile listelemeye başladı. Bir çocuğun küstah bir tonda "Şimdi ne yapacaksın? Yunanca konuşmaya mı başlayacaksın?" dediğini duydu.

Nico ona döndü ve "Ben mi hmmm? Skýla Miláo treis glósses, Elliniká" dedi. (Affedersin? Kaltak, üç dil konuşuyorum, ve Yunanca buna dahil...) 

"Bütün yıl okul böyle saçma sapan mı? Bu benim işime yaramayacak, Ölümlüler adına, hepiniz birer bok parçasısınız. Öldüğünüzde görüşürüz." Nico ayağa kalktı ve kapıya doğru ilerledi, ama boğuk bir sesle durduruldu.

"Kendini ifşa ettiğin için teşekkürler - küçük yarı tanrı." Öğretmen söyledi.

"Kendini ortaya çıkar," dedi Nico.

 Ölümlülerin kafası karışmıştı. Sis küçük canavarları kapsayabilir ama büyük canavarları kapatamaz. Umalım ki bu küçük olsun. Diye düşündü Nico.

Canavar gerçek formunu ortaya çıkardı. Kızıl alevli saçlar, metal bir bacak ve bir eşek bacağı. O bir cazibesi ile etkileyen bir vampirdi. Hekate'nin kölelerinden biri, bir Emposa. "Buraya gel yarı tanrı." Nico'yu cezbetmeye çalıştı. Ama Nico oldukça eşcinseldi, ve bu onun üzerinde hiçbir işe yaramadı.

"Ah ne yazık ki senin çekiciliğin bende işe yaramayacak. Ben eşcinselim." Nico belirtti. Kızların çoğu üzüntüyle haykırdı.

"Ne-" canavar cümlesini bitiremedi. Nico onun kalbine bir Hançer saplamıştı. Emposa homurdandı ve toza dönüştü. Hançer yere düştü, Nico Yanına gitti ve onu  yerden aldı. Hançer kafatası yüzüğüne dönüşürken biraz döndürdü.

"Sen kimsin?" bir çocuk sordu.

"Ah doğru." dedi Nico gözlerini devirerek. "Ölümlüler."

"Bu ne anlama geliyor Tanrı aşkına?"

"Öncelikle mitolojiyle ilgili her şey gerçek. Benim adım Nico Di Angelo, Hades'in oğlu- aslında birçok unvan kullanıyorum. Plüton Büyükelçisi, Ölülerin Komutanı, Hades'in Oğlu, Titan savaşı gazisi, Tarturus'tan ilk kurtulan kişi, Athena Parthenos'un taşıyıcısı, Roma ve yunan kamplarını aynı anda ilk bilen yarı tanrı... çok daha fazla şeyim var ama zamanım yok. "

Nico, Bayan O'Leary için bir ıslık çaldı, Evcil cehennem tazısı ölümlüleri korkutarak gölgelerden çıktı ve Nico üzerine tırmandı. Köpek havladı ve yeniden gölgelere karıştı.

Okulun geri kalanı boyunca gölgeler içindeki Nico'yu düşündüler.

Bok gibi küstah ama hey...

Solangelo oneshotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin