Will kayıp bıçağı buluyor

208 21 46
                                    

*Bu bölümde bir tanecik küçücük küfür var uyarmış olayım... İyi okumalar<3

~Nico onu şaşırtmak için Will'in okuluna gider. Will okula başladığından beri üç aydır birbirlerini görmemişlerdi. Annesine daha yakın olabilmek için Teksas'ta okula gitmeye karar veren Will, ödev ve spor nedeniyle uzun zamandır hafta sonları melez kampına gelmiyordu.

Nico karşısına çıkan ilk çocuğa "Merhaba," dedi bir omzuna dokunarak, "Will Solace nerede?"

Çocuk Nico'ya baktı ve alay etti, "Bilmiyorum ama bilseydim bile onunla iletişim kurmanın bir anlamı olmazdı. Arkadaş olmadığınız çok açık. Hatta bu okulda Will'e bu kadar zıt bir başkasının olduğunu sanmıyorum."

Nico sırıttı ve etrafına bakındı, "Peki onu kendim ararım." 

Will'i orada bulma umuduyla kütüphaneye gitti ama Will orada değildi bir kaç yeri de denediyse de yine de başarılı olamadı... Öğle yemeği vakti geldiğinde Nico onu yemekhane de aramaya karar verdi.

"Lanet olsun Will neredesin?" diye mırıldandı kendi kendine. Kafeteryanın arkasında durmuş Will'in gelmesini bekliyordu. Birkaç dakika sonra futbol takımıyla beraber kapılar açıldı.

Will elinde bir futbol topu tutuyordu, öğle yemeği çantasını çıkarırken topu masanın üzerine koydu. Nico sırıttı ve bıçağını Will'e fırlattı. Hayır Will'e değil, futbol topuna. Top söndü ve bıçak bir gümbürtüyle masaya saplandı. Will ürkmedi ama etrafındakiler dehşete kapıldı. Will bıçağı masadan çekip sırıttı.

"Artık ortaya çıkabilirsin." dedi sesini yükselterek. Nico aniden Will'in arkasında ki gölgelerden çıkıp kendini gösterdi.

"Görünüşe göre bıçağımı bulmuşsun, nereye gittiğini merak ediyordum."

"Eminim öyle yapıyordun" dedi Will gülümseyerek, Nico'ya bakmak için başını kaldırdı. Nico eğilip Will'in dudaklarına bir öpücük koymadan önce gülümsedi. Futbol takımında ve tüm kafeteryada nefesler tutuldu.

"Ne-"

"Ne?" Will futbol takımına baktı. "Ben eşcinselim ve bu benim erkek arkadaşım, bununla bir sorunu olan varsa siktirip gidebilir."

"H-hayır, Solace sadece bizi şaşırttın." takımın geri kalanı başını sallayarak katıldı.

"Harika, izin verirseniz Nico New York'tan taa buralara kadar geldi. Günün geri kalanını asıyorum. Hadi bay depresif tip gidelim."

"Sana, bana böyle seslenme demiştim."

"Her neyse Ölüm Çocuk." Nico, Will'in onu okuldan çıkarmasına izin vermeden önce içini çekti.

 "Yine de buraya nasıl geldin?"

"Hım, ben-" diye mırıldandı.

"Sen ne?"

"Gölge seyahati etmiş olabilirim veya olmayabilirim..."

"Ne?" diye haykırdı. "Bana revirde üç gün borçlusun. Üç!"

"İyi. Ama sadece-" sırıttı.

"Hayır. Nico hayır. Kesinlikle hayır."

"Ama Will. Revirde geçirdiğim zamanlar sıkıcı oluyor," diye yakındı.

"Tamam, ama benim evime gidiyoruz, benimle üç gün geçirdikten sonra kampa geri dönebilirsin."

"qualsiasi cosa per te amore mio." (Herşey senin için aşkım.)

Nico onun elini tuttu ve ikisi de gölgelere karıştı. Will'in sarı odasında tekrar göründüler. Oda Nico ve Will'in birlikte fotoğrafları, kamp anıları ve Will'in sevdiği şeylerle doluydu. Nico yatağa uzandı ve Will'de onun yanına kıvrıldı. 

"Büyük güçle birlikte büyük bir şekerleme ihtiyacı doğar."

Will gülümsedi, "Seni seviyorum Nico."

"Ben de seni seviyorum Will."

Solangelo oneshotsحيث تعيش القصص. اكتشف الآن