Aşık aptallar ve solangelo shipper büyüler

156 13 15
                                    

Beş aydan biraz daha uzun bir aradan sonra işte yeni bölüm ✨✨ Hazır Instagrama biraz ara vermişken (eğer takip etmiyorsanız Instagram'daki pjo fan sayfam @/camp.half.blod'u takip edebilirsiniz<3) bu kitaba zaman ayırmaya karar verdim ve bölümü tek gecede yazıp düzenledim...
İYİ OKUMALARR!!

~Bir lanet sonucu Nico, düşündüklerini dile getirmeden duramaz.

Nico kulübesine doğru yola koyuldu. Heyecan verici bir Bayrağı Ele Geçirme oyununun ardından, daha genç bir kampçıyla konuşmak için geride kalmıştı. Gaea ile savaşın bitiminden bu yana o kadar çok değişmişti ki bazen kendi kendini bile tanıyamıyordu.

Birkaç dakika yürüdükten sonra ağaçlar incelmeye başladı ve Nico uzaklardan yükselen bağırışlar duydu.

"Sen yaptın Stoll, senin olduğunu biliyorum!"

"Yapmadım! Yemin ederim!"

Açıklığın ortasında duran Lou Ellen ve Stoll kardeşlerden birinin uzaktaki figürlerini zar zor seçebiliyodu.

"Kardeşin üniversiteye gittiğinden beri değiştiğini sanıyordum, ama görünüşe göre doğrudan eski haline dönmüşsün."

"Lou, ben değildim. Yemin ederim."

Etraftaki gerginliği hisseden Nico, refleks olarak kılıcına uzandı ve sıkıca kılıcın kabzasını kavradı. Gerektiğinde müdahale etmeye hazır, birkaç gizli adım attı. Bu olayın çok çabuk çirkinleşebileceğini tahmin edebiliyordu.

Gizli bir mesafeden tartışmayı izlemek için ağaçların arasına çöktü... Onları şimdi net bir şekilde görebiliyordu.

Eh ne kadar değişmiş olursa olsun, yine de mecbur kalmadıkça başkasının işine bulaşacak biri değildi.

"Eğer kendi isteğinle gerçeği söylemeyi reddedersen, ben de  seni gerçekleri söylemeye zorlayabilirim!"

Lou, Nico'nun duyamayacağı kadar alçak bir şeyler mırıldandı. Yine de, bunun bir tür büyü olduğuna dair sinsi bir his vardı içinde.

Her şey bir anda oldu.

Kızı durdurmak niyetiyle ileri doğru koştu.

Sonra bir şey ya da biri, ani bir hava akımıyla yanından hızla geçti. Kötü kahkahalara benzer bir ses duyduğuna neredeyse yemin edebilirdi.

Yeşil bir ışık parlaması, ona doğru hızlandı. Orada öylece durdu; üzerine ışık tutulmuş tavşan gibi-

Gözleri şokla açıldı ve bunun iyi bitmeyeceğini anladı.

Lou'nun az önce yaptığı şeyi anlaması ile zaten solgun olan yüzü korku ile bir anda daha da soluklaştı.

Göz kamaştırıcı parlaklıktan başka hiçbir şey göremiyordu.

Ve sonra etraf birden karardı.

Zifiri karanlık.

                      -------------------------------------

Biri kolunu sallıyordu. Nico inledi ve yattığı yerde döndü, onu sarsan kol her kimin ise tek eliyle tembelce savurdu ama sarsıntı devam etti.

"Uykum var," diye inledi.

"Nico."

"Uhhhh."

"Nico."

Bu sesi bir yerden tanıyordu. O orada yatarken, kafasındaki çarklar sersem bir şekilde dönmeye başladı, aynı anda hem olayı anlamaya hem de tekrar uyumaya çalıştı.

Solangelo oneshotsTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon