Ormandaki Gizem

454 193 100
                                    

Soğuk ve sessiz geçen gecelerin birinde kocaman bir malikane de açık kalan pencereden içeriye esen sert ve soğuk esintilerin tenine çarpmasıyla uyandı. Sadece uyuduğunda hissetmediği 'O' yoğun yalnızlık, hiçlik ,kocaman boşluk ,umutsuzluk , çaresizlik ,öfke ve acı yine onunla beraber uyanmıştı. Bu duruma artık katlanamıyor. Kendini çok iyi hissettiği o yerde 'O'nun yanında son vermeyi planlıyordu.

Tüyleri diken diken olmuştu. Doğruldu yerinden oturdu ve elleri ile çapraz bir şekilde kollarını ovaladı. Nisan ayının ortaları olmasına rağmen hava -13°'di. Çok şaşırtmıştı ilk defa bu aylarda bu kadar soğuk bir havaya rastlaşmıştı. Hava o kadar soğuktu ki üflerse yanı başında duran içi dolu su bardağını dondurabilirdi. Ya da o öyle düşünüyordu.

Tüm havayı içine çekti ve birden pencereden içeriye öyle yoğun ve soğuk esintiler geldi ki. Önce yatağı ardından duvarlar, ayna, elbise dolabı ve tüm odayı buz kapladı. Gözlerine inanamıyor, aklı onunla sanki eğleniyor gibi hissediyordu. Yanı başında duran bardak bile donmuştu. Şaşkınlıkla kalktı ve ayağı kayıp düştü.

Bu gerçek değil dedi. Gözlerini kapattı daha sonra tekrar açtı. Her şey eski halindeydi. Havanın soğuk olmasının nedenini biliyordu. Soğuk yapan şeyin kendisi olduğunu düşünüyordu çünkü onun içi de buz kesmişti. Ruhu daha fazla bu bedende duramazdı. Özgür kalmak istiyordu. Ona gitmek istiyordu. Bu soğukluk ona O' günün bu gün olduğunun mesajını vermişti. Bedeni zaten çoktan soğumuştu. Bütün yaşam belirtileri aklından çıktı ve zihni karanlığa büründü kontrol artık karanlığın elindeydi.

Dışardan bir ses işitti. Oda onu bekliyordu. Yerinden kalktı ve aynanın karşısına geçti. Aynayı çekip. Oyuk duvardan günlüğünü ve kalemini aldı. Son bir kez bütün duvarlara anlamlı bir şekilde baktı. Daha sonra pencereden aşağı indi ve derin bir nefes aldı. Başı dik kolları açık bir şekilde ağaçların arasından daha sonra ormanın derinliklerinden geçti. İlerideki Gölü görebiliyordu, göle yaklaştı. Birden duygusallaştı ve gözleri doldu.

"Zhi yapma lütfen! Beni bırakmanı istemiyorum. Beni sensiz bırakma Zhi yapma ne olur"
"Seni çok seviyorum. Her zaman yanımda oldun ama ben dayanamıyorum artık." Dedi. Gölün başına doğru ilerledi ve diz çöküp fısıldadı.

"Vakit geldi. Seni artık hiç yalnız bırakmayacağım. Sen benimle yaşayamıyorsan eğer ben seninle yaşarım." Dedi.
"Sen bana ve ruhuma verilmiş en güzel hediyesin. Böyle olmasını istemezdim üzgünüm."
"Senin bir suçun yok. Nereden bilebilirsin ki ona çok güveniyordun. Sana böyle bir şey yapacağını ben bile tahmin etmezdim."
"Hep benimle mi yaşayacaksın ?"
"Seninle yaşayabilir miyim? Bilmiyorum ama sensiz artık yaşayamam onu biliyorum."

Tüm yaşananları ve bundan sonra olacakları günlüğüne yazan Zhi, defteri ve kalemi ağacın kenarına bıraktı ve gözlerini kapatıp ona doğru ilerledi. Attığı her adımda biraz daha derine ilerlediğini hissediyordu. Birden nefesi kesildi.....

Ormandaki KulubeWhere stories live. Discover now