bir

104K 4K 697
                                    

Haysiyetsiz Caner İti'ni Memur Bey diye değiştirdiniz.

Kiraz: Bir yanlış anlaşılma oldu şu an, söylediklerim size değil eski erkek arkadaşımaydı

Memur Bey: Savunmanızı ve ifadenizi yarın karakolda verirsiniz Kiraz Hanım.

Kiraz: Bakın cidden yanlış anlaşıldım memur bey, erkek arkadaşım kaç aydır beni arkadaşım dediğim kızla aldatıyormuş yani benimde bir gururum var neticede

Kiraz: Ay bir de bu beni engellemiş ben gittim yeni hat aldım inanamadım ilkten hem suçlu hem güçlü

Memur Bey: Başkomiser

Kiraz: Af buyrun?

Kiraz: Ha siz memur dememe takıldınız. Anladım da komiserim durum ciddi diyorumki biz bunu tatlıya bağlayalım ben karakola falan hiç gelmesem

Kiraz: Anlattığım gibi her şey. Ne diyordum ben işte o beni engelleyince bende yeni hat aldım. Numarayı yanlış kaydetmişim

Kiraz: Şans eseri size geldi mesajlar

Memur Bey: Yarın ifadeye bekliyorum sizi Kiraz Hanım. Ayrıca görev başındaki bir polisi meşgul ediyorsunuz. Durumun ciddiyetini kavrayamadınız herhalde.

Akşam akşam çattık ya! Ben burada her şeyi özet geçmişim, özelimi anlatmışım hala bana ne diyor bu adam.

Kiraz: İyi de ben burada yanlış anlaşılmayı düzeltiyorum. Yanlışlıkla attım diyorum. Niye bu kadar ısrarcısınız acaba siz?

Memur Bey: Yanlışlıkla öyle mi? Şans eseri eski erkek arkadaşınızın numarasını yanlış kaydediyorsunuz ve bir polise mesaj atıyorsunuz. Bu numaralar eskimedi mi hala?

Memur Bey: Siz beni oyununuza düşürebileceğinizi mi sandınız?

Kiraz: Yahu ne oyunu? Ne düşmesi? Yanlış diyorum kardeşim yanlış

Allah'ım tüm günahlarımı böyle ödemesem olmaz mı? Ben kim oyun kim. Ne saçmalıyor bu adam, kurtar ama ya.

Memur Bey: Sabah 10'da Sarıyer Polis Karakolu unutmayın. Bizzat aldırmak zorunda bırakmayın.

Pekala, sanırım çıldırıyorum.

...

Sinir, stres, gerginlik.

Şu an hepsini en derinden hissetmekle birlikte yaşıyorum. Saati kontrol edip kendimden olabildiğince emin adımlarla karakoldan içeri girdim. Düştüğüm hale bak. Babaannem yaşıyor olsaydı üç kez gidip gelirdi öteki tarafa. Hayatım tam bir fiyasko. Başka türlü açıklanamaz.

"Buyurun, yardımcı olayım?"

Başını önüme eğmiş polis memuruyla hızla düşüncelerimi toparladım. Ne diyecektim ben bu adama? Daha mesaj attığım kişinin ismini bilmiyorum.

Sokayım sana Caner. Kıçından kan alıp lülelerinle boğacağım seni. Pis köpek.

"Hanımefendi nasıl yardımcı olabilirim?"

"Kusura bakmayın aklım başka yere gitti. Dün akşam yaşanan bir yanlış anlaşılmadan dolayı buradayım. İsmim Kiraz. Aslınd-"

"Siz Cihangir Başkomiserim'in bahsettiği kişi olmalısınız. Az önce gelmişti. Direkt onun yanına götüreyim sizi. Buyrun."

Pekala demek ismi Cihangir'di. Güzel isim. Saçmalama Kiraz. Azıcık ciddi kal. Şu an bir karakoldasın ve bir başkomiserin odasına gidiyorsun.

Yanımdaki polis önünde durduğumuz odanın kapısını tıklatıp içeriden gelen komutla kapıyı sonuna kadar açarak bana öncelik verdi. "Başkomiserim Kiraz Hanım geldi."

Bakışlarımı masanın başındaki adama çevirdim. Aynı anda gözlerime değen bakışları ile kaşları yukarı doğru kavislendi. Dürüst olayım görünüşü çok iyiydi.

Bir kez daha saçmalama Kiraz.

"Tamam Halil sen çıkabilirsin. Sizde buyrun Kiraz Hanım. Oturun lütfen."

Önündeki koltuklardan birine oturup bacağımı diğerinin üzerine attım. "Evet başkomiserim ifade için çağırmıştınız. Her ne kadar telefonda anlatsamda," diyerek sona doğru kısıldı sesim.

Yüzüne yerleşen alaycı gülümsemeyle olduğum yerde sinirle tepinmek istedim. Sinir herif.

"Bahsettiğiniz hikayenin ne kadar klişe olduğunu dün net bir biçimde ifade etmiştim diye düşünmüştüm. İsterseniz dürüst olmakla başlayalım, ne dersiniz?"

Senin o imalı bakışlarını bir tarafına- Tövbe de Kiraz. Sen böyle bir kız değilsin.

"Gayet dürüsttüm oysaki. Olan neyse onu anlatmıştım. Ne demeliyim? İsmim Kiraz Toprak. 22 yaşındayım. Ya da siz merak ettiğinizi sorun?"

Kafasını geriye atıp kısık bir kahkaha attı. "Bunları bilmediğimi mi düşünüyorsunuz gerçekten?"

"Başkomiserim bunları biliyorsanız eğer kendi halinde sıradan bir vatandaş olduğumu da biliyorsunuzdur?"

Elindeki kalemi masaya bırakıp yerinden kalktı. "Siciliniz temiz. Ancak tesadüfün böylesi biraz düşündürdü diyelim."

Göz devirip yerimden kalkıp çantamdan telefonu da çıkardım. Caner'in numarasını açıp telefonu önüne uzattım. "Bu erkek arkadaşımın numarası. O anın siniriyle son iki hanesini ters kaydetmişim. Olay bundan ibaret. İşiniz gereği anlayabiliyorum sizi tabi."

Kaşları çatılır gibi olsada tek bir mimik oynatmamayı başarmıştı. "Peki bu numaranın erkek arkadaşınıza ait olduğuna nasıl emin olayım?"

La havle.

"Baş-" diyerek tam konuşacakken masadaki telefonu tuşladı. "Halil odama gel," diyip telefonu kapattı. Masadan bir not kağıdı alıp telefonumdaki numarayı kağıda yazdı. Tıklatılan kapıyla içeri giren Halil "Buyrun başkomiserim?"

"Halil bu numarayı araştır. Kimin üzerine falan bir öğren bakalım," diyerek bana döndü. "Sizi de buraya kadar yorduk ancak işim gereği numaram kısıtlı kişilerde olduğundan şüphe çektiniz. Herhangi bir durumda gözüm üzerinizde olacak Kiraz Hanım."

Çantamı toplayıp olduğum yerle dikleştim. Halil'in ardından odadan çıkmadan evvel omzumun üzerinden geriye dönüp dudaklarımı dilimle ıslattım. "Görüşmek üzere başkomiserim. Kolay gelsin."

Öylesine söylenmiş bir temenni atılan ilk düğümdü sanırım.

🍒

Düzenlenmiştir.

Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayınız.

Seviliyorsunuz<3

KISADIR AŞKIN BOYU | Yarı Texting ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin