Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Avengers kulesinde bir koltuğa oturmuştun. Clint ve Natasha bir konu hakkında konuşurken oldukça sıkıldığını hissediyordun. Mahkumların tutulduğu yerde koruma yükseltilmişti ve orası tek bir kişi için ayırılmıştı. Loki Odinson... Onunla konuşmaya ve yanında güzel bir yemek götürmeye karar vermiştin. Ona buraya geldiğinden beridir birşey vermiyorlardı ve bu o Tanrı dahi olsa kötü birşeydi. İçinden güldün çünkü Thor onlara tanrıların normal yemek yediğini söylemişti. Bu sana komik geldi ne de olsa tanrının insansı ihtiyaçları olmazdı. Onların kendilerine tanrı demesini kimse umursamıyordu.
Elinde oldukça dolu bir tepsi ile oraya gittin. Yatağa uzanmış tavana bakıyordu. Ağzında tasma gibi birşey vardı ve o varken yemek yiyemezdi. "Hey, Fesatlık tanrısı!" Loki kafasını tavandan ayırıp buraya geldiğinde gördüğü ilk kişi olan kıza çevirdi. Ayağa kalkıp yeşil cama yaklaştı. Kıza bakarken kafasını yana yatırdı.
"Acıkmışsındır diye düşündüm. Buradakiler biraz hödük, onlara kızma lütfen. Ama iyi olanlarımız da var." Çapkın bir şekilde göz kırpan sana gülümsedi ama ağzındaki şey onu belli etmiyordu. Gözleri ile aşağıya bakarak maskeyi gösterdi.
"Onu farkettim kör değilim." Dedin ve elindeki kumanda tarzında olan şeye basarak maskenin yere düşmesini sağladın. Sana gülümsüyordu. Gözlerinde oluşan parıltıların farkında olmadığını sanmaya devam edebilirdi. Tepsiyi sabit dron ile yukarıdan ona gönderdin. Yukarıdaki boşluktan ona gelen Tepsiyi yakaladı ve onu hücredeki masaya bıraktı.
"Nezaketin için sağol mirdgardlı. Ama geleli kaç gün oluyor ve yeme ihtiyacımı şimdi mi düşündün?" Kız onun gibi sırıttı, "Burada meteor olduğunu söyleselerdi daha ilk günden gelirdim. Kameradan gördüm seni. Dedim ki bu sıkıcı yerde en iyi muhabbeti kim yapar? Tabiki de fesatlık tanrısı!" Loki kızın coşkusuna kahkaha attı. Onu yeni görmediğini gayet iyi biliyordu çünkü az önce de dediğim gibi, buraya geldiğinde ilk kez onu görmüştü. Hatta birkaç dakika bakışmışlardı. Kızı bozmadan oyununu devam ettirdi, "Cidden, lütfen her an üzerime atlayacakmış gibi bakma. Beni bile korkutuyorsun." Bu sefer kahkaha atan kızdı, "iki gün içerisinde 80 kişiyi öldüren seni korkutuyorsam buradakiler önümde diz çöksün. Biliyor musun Dünya çok sıkıcı olmaya başladı, belki beni Asgard'a götürürsen seni serbest bırakabilirim?" Kız şakayla konuştu. Lobi bir an düşündü. Acaba bu kız onun kurtuluşu olabilir miydi?
"Serbest bıraktığında düşünürüm leydim." Çapkın bir şekilde bakıyordu. Yeşil gözlerindeki bakış kalbini hoplatsa da belli etmedin. Adam yakışıklı ve farkındaydı. Kollarını birleştirdin ve ona masadaki tepsiyi işaret ettin, "Önce karnını doyur Fesatlık Tanrısı, siz tanrıların neden yeme ihtiyacı olduğunu bilmiyorum ama aç karına beni Asgard'a kaçıramazsın. Benzin bitmiş gibi yarıda Bifrost'tan düşmeyelim sonra." Loki arkasını dönüp giden kızın arkasından kahkaha attı. Evet, belki seni kaçırma planları sadece şaka olarak kalmazdı. Çünkü seni ciddi anlamda beğenmişti.
***
Loki bebeğim, yakışıklı aç atım...
Bu arada şu Loki'nin dişi bir ata dönüşüp Odin'in birden fazla bacağı olan atını doğurduğunu hala kabul edemiyorum JAJDJFJCJDJEKWKDJD
