-Klaus Hargreeves-

671 36 19
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


3. Sezonu henüz izlemedim o yüzden mantık hataları olabilir. Bilmiyorum ama Klaus idolümdür. Hadi başlayalım. Gerçi 3. Sezon yayınlandı mı onu da bilmiyorum wjdjjdejjefje.

***

"Bırak dedim Klaus." Son kez söylüyordun çünkü karşındaki adam bir türlü anlamıyordu.

"Hayır dedim YN. O şişeyi sen iç diye yıllardır saklamıyorum!" Masadaki vazoyu alıp tehdit edercesine gözünün önünde tuttun, "Ama benim daha çok ihtiyacım var! Neden bu kadar taş kafalısın?!" Şişeyi alıp yukarı koşmaya başladı. Vazoyu nefes vererek masaya koydun ve peşinden koşmaya başladın. Arkasından bağırıyordun, "Handler karısı kardeşimi kendi tarafına çekti Klaus. O şişe benim hakkım!" Klaus çığlık atarak senden kaçıyordu ama arada laf yetiştirmekten de geri kalmıyordu, "Bende yıllardır bu şişeyi bekliyorum YN. Hayatta alamazsın bu şişeyi!" Koridorda önüne çıkan tüm vazoları ona fırlatıyordun ama hayaletleri onu koruyordu. Hatta bir ara bir ses bile duymuştun.

"O şişe Klaus'un hakkı cadı. Bırak peşini!" O sesi nasıl duyduğunu bilmiyordun ama evde kalan son şişenin peşinden koştuğun için pek umursayamıyordun. Klaus odasına girip hemen kapıyı kapattı. Cidden şuan bir şişe için ne hale düştüğünüze inanamıyordun.

"Kapının beni durdurabileceğini mi sanıyorsun? Kapıyı kırmam çok kolay."

"Evet ama önce Ben'i geçmen gerekir. Uzun zamandır hiç bu kadar ayık kalmamıştım ve artık sarhoş olmaya ihtiyacım var. Sende beni anla.." Resmen sana duygu sömürüsü yapıyordu.

"Ayyaş olmadan bir gün daha fazla dayanırsın Klaus, ama benim acilen sarhoş olmaya ihtiyacım var."

"Belki, ama bu şişeyle olmaz YN. Git kendine başka içki bul!" Sabrını zorluyordu. Her an bir bomba gibi patlayabilirdin. Yinede sakin kalmaya çalıştın, "Lütfen Klaus. Sana daha yaşlı bir şişe içki bulurum. Ama şuan ona ihtiyacım var." Klaus bir an düşündü ama tekrar reddetti.

Artık sabrının sonuna gelmiştin, "Pekala, günah benden gitti marul kafa!"

"Ne?! Nasıl böyle söylersin?" Tam kapıyı açıp seninle tartışacaktı ki şuan senden kaçtığını hatırlayıp o hataya düşmedi. Şişesine sıkıca sarılıp Ben'e, "Lütfen içeriye girmesine izin verme..." Sen ise eline başka bir vazo almıştın. Ona dokunduğun anda güçlerin devreye geçti ve vazoyu bombaya dönüştürdün. Artık bomba olan vazoyu kapıya fırlattın ve geriye kaçtın. Kapı parçalara ayrılırken Klaus çığlık atıyordu. Gülümsedin. O vazoyu güçlü bir bomba yapmadığına şükretmeliydi. Eline başka bir vazo alıp onu bombaya çevirdin ve içeriye girdin. Klaus duvar köşesinde durarak sana bakıyordu. Görmesen dahi etrafında Ben'in onu koruduğunu biliyordun.

"Şişeyi ver ve ben bu bombayı seni parçalara ayırması için kullanmayayım." İnkar ile kafasını iki yana salladı, "Önce Ben'i çiğnemen gerekecek." İçinden 'korkak!' Diye geçirdin. Hala Ben'in arkasına sığınıyordu.

"Sen anlamında Ben mi, yoksa ölmüş kardeşimiz olan Ben'mi?" Kafana görünmez bir şeyin vurması ile onun Ben olduğunu anladın. Dalga geçmene kızmıştı. Kıkırdadın ve, "Son şansın Klaus. Bir kere daha sormayacağım!"

"Ver gitsin Klaus! Alt tarafı içki. Zaten onu içmeyeceksin neden vermiyorsun?"

"Kafayı mı yedin Dostum. Bu şişeyi şimdi içmeyeceğim ama bu içmeyeceğim anlamına gelmiyor. Hayatta ona vermem. Gitsin barlarda sarhoş olsun."

Çıldıracaktın resmen, "Barda mı sarhoş olayım?! Saçmalama Klaus. Benim gibi güzel bir kızdan faydalanmak için tepeme üşüşürler. Bende orayı havaya uçurur ve devasa bir soykırım yaparım. Ben sarhoş iken benimle sadece siz başa çıkabilirsiniz."

"Belki de bu, evrenden sarhoş olmaman için bir mesajdır YN. Bırak, gittiyse gitmiştir sarhoş olsan ne faydası olacak ki?" Hala sana laf yetiştiriyordu. Artık konuşmayacak ve eyleme dökecektin. Elindeki bomba olan vazoyu aldın ve Klaus'un üzerine atıp odadan koşarak çıktın. Bomba patladığında içerisi toz duman olmuştu. Klaus acı bir çığlık atıyordu. Bir an ona zarar verdiğin düşüncesi ile içeri daldın. Klaus'un üzerine baktın. Hiçbir yerinde kan yoktu.

"Hain! Şişeme ne yaptın?!" Yerde kırılmış şişeye baktın.  Derin bir nefes verdin ve kahkaha atmaya başladın. Resmen bir şişe içki için iç savaş çıkmıştı. Klaus'a zarar geldiğini düşününce aptal şişe senin için önemsiz kalmıştı. Ona yaklaştın ve sarıldın. Bunu kesinlikle beklemiyordu.

"Bu sarılma hain olduğun gerçeğini  değiştirmiyor..." o da sana sarıldı. Kollarından ayrıldın ve yanağına öpücük kondurdun, "Sanırım kardeşimi unutmam için sarhoş olmaya ihtiyacım yok. Beni sarhoş edecek başka birşey buldum." Dedin ve odadan çıktın. Arkanda kırık şişeyi unutmuş ve yanakları kızarmış bir adet Klaus bırakmıştın. Tabi seninde ondan bir farkın yoktu.

***

Umarım mantık hatası yapmamışımdır ksjxjfke

Veee umarım bölümü sevmişsinizdir⚘

Stranger Things evreni ile de yapmayı düşünüyorum sizce nasıl olur? Bana karakter önerisi verin.

Bu ara bölüm yazmayı seviyorum🌼

YN ve vazo aşkı ❤ ben

multifandom- sevilen karakterlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin