1.0

694 46 9
                                    

Yine bir sabah rutini hâline gelen koşuşturmanın ardından alelacele kendimi minibüse attığımda tam vaktinde yetişebilmenin onuruyla akbilimi basıp arkaya doğru ilerledim.

En arka sırada Parla'yı görmemle dudaklarımın kenarı iki yana kıvrıldı. Onu burada ikinci görüşümdü ve ikisinde de en arkanın cam kenarında yerini almıştı. Artık oranın ona özel olduğunu düşünmeye başlamıştım.

Bakışlarımız kesiştiğinde beni görür görmez önce gözleri büyüdü sonrasında ise kendini toparlayıp başıyla selam verdi.

Yavaş ve temkinli adımlarla yanındaki boş yere kendimi atıp ona baktım. "Günaydın."

"Günaydın," dedi, başını hafifçe yana çevirip. "Hayırdır, niye geldin?"

"Pardon?" diye sordum duraksayarak. "Nasıl niye geldin? Anlamadım?"

"Yanıma diyorum, niye geldin?"

"Çünkü yanın boştu?" diye zekice bir açıklama yaptım. Ani verdiği tepki afallamama sebep olmuştu.

"Başka boş yerler de vardı niye yanıma oturdun?"

"Kızım iyi misin sen?" diye sordum, dayanamayıp. "Ne bu sorgu sual? Tanıdıksın diye geldim oturdum, gelmese miydim allah allah?"

"Ben de onu diyorum." dedi dudaklarını nemlendirerek. "Üç yıldır varlığımdan haberin bile yoktu, şimdi ne oldu da birdenbire görünür oldum?"

Tepkisizce suratına donuk donuk baktığımda, "Ben senin tanıdığın değilim, sen beni tanımıyorsun." diye hayıflandı. "Daha adımı bile geçen gün öğrendin Pars!"

"Kızım ben herkesin adını bilmek zorunda mıyım?" dedim, kaşlarım çatılırken. "Okuldaki herkesin çetelesini mi tutuyorum ben? Sabah sabah ne bu atar ya?"

Cevap vermeden gri gözlerini gözlerime diktiğinde içim ürperdi. "Tamam bakma öyle ya," diyerek alttan aldım saniyeler sonra. "Tanımıyor olabilirim ama bu tanıyamayacağım anlamına gelmez, değil mi?"

Yine sessiz kaldığında iyice ürkmeye başlamıştım. Niye bana dik dik bakıyordu şimdi bu?

"Pişt, sana diyorum," diyerek kolundan dürttüm yavaşça. "Okul çıkışı boşsan kahve içelim mi?"

Sessizliğini korumaya devam ettiğinde sinirlenmeye başlamıştım. Kucağımdaki çantayı bir hışımla kavrayıp ayaklandım. "Çıkışta seni Kafe Dengi'de bekleyeceğim," dedim üstten üstten yüzüne bakarak. "Gelirsen gelirsin, gelmezsen de sen bilirsin."

Cevap vermesini beklemeden öne doğru ilerledim ve boş bulduğum bi yere yerleştim. Nehir'i bitiyordu, Parla'sı başlıyordu. Neydi benim bu kızlardan çektiğim?





°

ağağağağa bilmem kaç günün ardından selam aşklaaaar,

bu aralar Soğuk Nevale'ye bölüm atamadım sonra durdum ve dedim ki ; git bölüm yaz ceno.

bundan sonra sık sık bölüm gelmeye başlar :)

ay bu arada Ketenpere adında bir hikayem vardı, sınavdan sonra devam ettirecektim. Ona da yavaş yavaş başladım, destek verirseniz sevinirim ayol💖

Soğuk Nevale | texting Where stories live. Discover now