2.0

139 7 1
                                    

Flashback / 3 Yıl Önce

Anonimin Anlatımıyla ;



Bugün yeni hayatımın ilk başlangıcı gibiydi. Ait olmadığım bir yerdeydim ve kimseyi tanımıyordum. Okulun ilk günü olduğundan çömezler kendine bir arkadaş bulma telaşına düşmüş, eskiler ise oldukça rahat bir şekilde çevrede dolanıyorlardı. Kendine arkadaş bulma telaşına düşmemiştim ama çömez olduğum detayı doğruydu.

Kendi sınıfımdan birkaç kız benimle sohbet etmeye çalışırken onların aksine benim gözlerim, önce beni tıkış tıkış olan otobüsten bir çırpıda kurtaran hemen ardından ise bana okula kadar yürüyerek eşlik eden Pars'ın üzerindeydi. Onunla sabahtan beri yan yana olmama rağmen bir kez olsun beni adam yerine alıp suratıma bakmamış veya adımı sormamıştı.

"Yine ona mı bakıyorsun?" dedi yanımdaki kızlardan uzun saçlı, adının Sırma olduğunu öğrendiğim kız. Onlara Pars'ı tanıyıp tanımadıklarını ve sabahki yaşananları anlatmıştım.

"Çok garip bir çocuk," dedim düşüncelerimin arasından sıyrılarak. "Ayrıca çok sevimli bir tipi var. Bana çok iyi davrandı."

Senin yüzüne bir kez bile bakmayıp  adını bile sormamış, aynen kanka çok iyi davrandı.

"Hadi ama, Pars bu." dedi Sırma. "Kendini çabuk kaptırıyorsun, imkansızı isteme."

Tam ona cevap verecekken sabahtan beridir gözlerimle yediğim Pars'ın bakışları bize döndü. Sanki aramızdaki onca mesafeye rağmen beni duymuş gibiydi. Saniyeler içerisinde gözlerimiz kesişirken dudaklarında oluşan yamuk gülümseme gözlerimin sonuna kadar açılmasına sebep oldu.

Pars gülümsüyordu.

Hem de bana bakarak.

"Benim gördüğümü sen de görüyor musun?" diye sordum titrekçe bir nefes verip. "Bana bakıp gülüyor Sırma!"

"Tekrar diyorum kendini kaptırma çünkü bize bakmıyor," dedi Sırma ve sıkıntılı bir nefes verdi. "Pars'ın sana gülme ihtimali imkansız gibi bir şey çünkü onun Nehir'i var."

Kaşlarım çatıldı. "Nehir mi? O kim?"

"İşte bu." deyip çenesinin işaret ettiği yere baktığımda bizim arkamızdan çıkıp Pars'a doğru ilerleyen bir kız gördüm. Oldukça alımlı ve güzel görünüyordu, benim aksime. Pars'ın gülüşüne karşılık somurtkan bir ifadeyle tam karşısında durduğunda nefes bile almadan onları izliyordum. "Nehir'i mahalleden tanırım," dedi Sırma devam ederek. "Parsla okuldan önce bi geçmişleri var uzun zamandır çıkıyorlar. Pars ne kadar yakışıklı ve kendini çeken bir çocuk olsa da ondan uzak dursan iyi edersin çünkü Nehir çok cazgır bir kızdır."

Pür dikkat izlediğim Pars, yavaş ve bir o kadar ağır bir şekilde Nehir'e bir şeyler söyledi. Nehir çatık kaşlarla onu dinlerken Pars arkasına gizlediği bir dal orkideyi çıkardı ve gülümseyerek Nehir'e uzattı. Nehir'in sert yüz ifadesi anında yumuşarken sertçe yutkundum.

"İşte bu kadar," dedi Sırma bozgun bir ifadeyle. "Pars ve Nehir bu kadardır işte. Anlaşılan yine araları bozuktu. Ne zaman küsseler hata yapan taraf bir dal orkide alır ve ötekine verir. Böylece aralarındaki buzlar da erir. Bu hep böyledir, değişmez."



geçiş bölümü.

Soğuk Nevale | texting Where stories live. Discover now