on

594 88 49
                                    

𒆜
"Oysa benim ruhumda savaş var.
Durmadan ölüyor içimdeki insanlar."

-Kral Lear.

𒆜

Jeon Jeongguk

Gözlerimin önünde annemin öldürülüşünü izlediğimde 12 yaşındaydım. Sandalyeye bağlı bir şekilde bana, annemin ölümünü izlettiren o canavardan nefret ettiğimde daha çok küçüktüm, savunmasızdım.

Annemi koruyamamıştım; çığlıklarım, bağırışlarım, hiçbir şey o canavarı durdurmamı sağlayamamıştı.

Annemin o ormana gömmek için götürdüklerini izlediğimde yine 12 yaşımdaydım.

Kendimden nefret ettim; savunamayaşımdan, güçsüz oluşumdan, çocuk oluşumdan bile.

Onun gibi olmamı istiyordu, onun gibi bir canavar.

Olamazdım, ben annemin çocuğuydum. Acımasız olamazdım.

Babam o akşam eve geldiğinde ve annemi bana sorduğunda cevap verememiştim. Eğer olanları anlatsaydım, onu da öldüreceğini söylemişti.

Sustum, zaten en iyi yaptığım şeylerden biriydi, susmak.

Canavara karşı geldiğim ilk anda başladı bana olan fiziksel şiddeti. Artık ruhumla beraber bedenim de acı çekmeye başlamıştı. Babam gördü yaralarımı, morlukları lakin tek ses dahi etmedi. Annemin gidişinden sonra onun için ben de gitmiştim.

Kızamadım ona, zor bir şeydi ölümü atlatmak, hak verdim.

Lakin haksızdı yine de, bunu da bir türlü kabul ettiremedim kendime.

Eve gelmemeye başladı, o eve gelmedikçe canavar geldi.

Neden geldiğini ve neden bizi seçtiğini öğrendiğimde inkar ettim, olamazdı. Böyle bir şeyin olması imkansızdı.

Evden kaçacağım bir vakit hyung geldi yanıma. "Eğer kaçarsan her şey daha kötü olur Jeongguk, sadece biraz dayan. Olanları kimseye söyleme, inan böylesi daha iyi. Bana güven, sana yardım edeceğim."

Ona güvendim, hâlâ da güveniyorum. Bu hayatta tam anlamıyla güvendiğim tek kişi olabilirdi.

Kaçmadım evden, dediği gibi dayanmaya çalıştım ama olmadı. Hayatımdan vazgeçeceğim vakit Hye Rim ile tanıştım. Hayat doluydu, neşeliydi, her daim gülümsüyordu, benim aksime...

Enerjisine aşık oldum, kıskandım, onun gibi olmak istedim. Kendime engel olamadım, onu izlemeye başladım bir süre sonra. İlgimi fark etti, o da sevdi beni. Ancak onu sevdiğim zaman yanımda olan arkadaşlarım uzaklaştı bu sefer.

"Jeongguk neden anlamıyorsun? O kız sandığın kadar masum değil, onun ödevlerini yapmayı ne zaman bırakacaksın?"

"Kullanıyor seni Jeongguk, farkına var bunun!"

"Seninle vakit geçirdikten sonra Minho'nun yanına gitmiş, fotoğrafları bile var. Hâlâ inanmıyor musun Jeongguk?"

Duymadım onları, kulak asmadım. Hayatım yeterince iğrenç gidiyorken beni eğlendiren, neşelendiren ve hayatı sevdiren kişi oydu. Nasıl diğerlerine inanabilirdim? O masumdu, beni sevdiğini söylüyordu. Nasıl bırakabilirdim?

Lakin aradan geçen 6 ay sonra etraftan duyduğum şeyleri, kendisi itiraf ettiğinde sendeledim. Şaka yapıyor sandım, kendime şaka olduğunu inandırdım. Eve gitmedim o gün, yüzsüzce Hoseok hyungun evine gittim ve onunla dertleştim.

𝐑𝐞𝐦𝐞𝐦𝐛𝐞𝐫 𝐭𝐨 𝐑𝐞𝐦𝐞𝐦𝐛𝐞𝐫 𝐦𝐞「 JJK 」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin