SEVGİLİ GÜNLÜK BÖLÜM 2: YAŞADIĞIM ACI TACİZ

77 5 11
                                    

Sevgili günlük,

Bugün yine rutin bir gün geçirince, seninle geçmişten konuşmak istiyorum. Hem terapistim de biraz paylaşmanın iyi geleceğini söylüyor. Ama insan uğradığı tacizi kiminle paylaşabilir ki? Hem de 5 yaşında bir çocukken. Tacizin ne demek olduğunu bilmezken. En kötüsü de bir yakının tarafından tacize uğramışken...

Evet, 5 yaşında bir çocuktum o zaman. Savunmasız, hiçbir şey bilmeyen, masum ve ufacık bir çocuk. O güne sebep olan ise dolaylı yoldan babam olacak adamdı. Babam çalışmayan, sorumsuz, çalıştığı günlerde ise alkol alıp rezil olmayı tercih eden bir adammış. Hal böyle olunca annem de ipin ucundan tutmak zorunda kalmış. O zamanlar ise badem kırılır, kabukları yakacak olarak kendine kalır ve badem içleri ise aldığın yere geri götürülür ve para kazanılırmış. Annem de bu yolla para kazanan, babamın asla haketmediği bir kadın...

5 yaşında da olsam hatırlıyorum. O gün evde annem, ben ve dayımın 17 yaşındaki oğlu vardı. Bir süredir bizde kalıyordu. Annem derme çatma evimizin alt katında kırdığı badem içlerini satmaya götürecekti. Hemen döneceğini söyleyerek beni kuzenime teslim etti. En doğal olanıydı yeğenine güvenmesi. Ufacık bir çocuğa ne yapabilirdi ki? Hem annemin aklına bile gelmezdi eminim böyle bir olay yaşanacağı. O yüzden badem içlerini aldı ve evden çıktı.

Bense çocuk olduğum için oyuncaklar ile oynuyor, hiçbir şey düşünmüyor ve kendi kendime vakit geçiriyordum. Bir süre sonra karşımdaki yatağında uzanan dayımın oğlundan ses geldi:

"Şşşt."

O tarafa bakmıştım ve bir kez daha seslendi.

"Gelsene yanıma. Beraber oynayalım."

Ben de gerçekten oyun oynayacağız diye düşündüğüm için yatağın ayak ucuna kadar gittim. Sadece bakıyordum. O ise elini cinsel organının üzerine koymuş, bana göstermek için hazırlanan bir aslan gibi avına bakıyordu. Bir süre sonra eşofmanını indirdi ve cinsel organını gösterip bana seslendi:

"Gel bak, dokun. Korkma."

Ben ne olduğunu bilmeden yatağa çıkıp onun bu iğrenç oyununa alet oldum. Oldum, çünkü olup bitenin ne olduğunu algılayacak yaşta değildim. Dokun dediği için dokunmuştum. Bir süre böyle devam ettikten sonra kalktı ve şu kelimeleri söyledi:

"Hadi gel sana banyo yaptıralım."

Yanlış hatırlamak istemediğim için düşünerek yazıyorum sevgili günlük, odanın ortasına mavi bir leğen getirdi. İçine beni oturtmadan önce üzerimde ne varsa tamamen çıkardı. Bense nolduğunu anlamıyor ve sadece olup bitene bakıyordum. Çok geçmeden beni leğene koydu. Evet evet, ben bir leğene sığacak kadar ufaktım ne yazık ki...

Ardından kendinin sadece üzerindeki atleti çıkardı ve beni yıkıyor gibi yaparak vücuduma dokunmaya başladı. Çok geçmeden de beni alarak yatağına götürdü ve üzerimize yorganını örterek elleriyle vücudumun her yerinde gezinmeye başladı. Bu çirkin oyun bu şekilde sürmüş ve sona ermişti.

Asıl canımı yakan şey, yaşım ilerledikçe bunun ne olduğunu anlamam ve daha da üzücü olanı hemcinslerime ilgi duyduğumu hissetmem oldu. Bunu bana nasıl yapabilmişti? Yaşım 15-16 olduğunda, artık bu durumu iyice sorgulayıp o insandan nefret eder olmuştum. Keşke diyorum, keşke bunu o zaman ailemle paylaşsaydım. Herkesin gözünde yerle bir olsaydı. Kimsenin canı yanmasın istiyordum o zaman. Başkasının da canını yakmasın istiyordum. Ama ne yazık ki, bunu ailemle paylaşmaya cesaret edemedim.

Bayramlarda, akraba ziyaretlerine gittiğimiz anlarda vs. o elini sıkmak, o ortamda bulunmak dehşet verici hissetiriyordu artık. Yaşım iyice ilerlemiş ve 20'li yaşlarımda ise tamamen ipleri koparmış ve görüşmeyi bırakmıştım. Nefretim hiç bir zaman azalmadı ona. Hâlâ kin duyuyorum. Hâlâ canını yakmak, acıtmak istiyorum. Çünkü belki de bugün eşcinsel olmamın sebebi o. Ancak o evliyken, bense bir yuva bile kurma düşüncesini aklımdan geçiremiyorum sevgili günlük. Ancak terapilerle bunun da üstesinden geleceğime inanıyorum. Hayatımda çirkince yer alan bu insanı da söz veriyorum ki hayatımdan söküp atacağım. Lütfen sen de bir şeyler söyle ve hem tacize bakış açını hem de yaşadığım olaya bakışını benimle paylaş sevgili günlük. Tekrar konuşacağız biliyorum. Hoşçakal...

SEVGİLİ GÜNLÜK On viuen les histories. Descobreix ara