SEVGİLİ GÜNLÜK BÖLÜM 4: ÇOCUKLUĞUMU ÖZLEDİM

52 6 0
                                    

Sevgili günlük;

Bu aralar hissediyorum da; ben çocukluğumu çok özledim. Çocukluk anılarımda hem güzel hem kötü anılarım olsa da, güzel olanlar için fedakarlık edebilirdim, eğer tekrar o günlere dönebilseydim.

Çocukluğumdan en çok hatırladığım 10 yaşlarımda, fakirlik içinde, annemin çabası sayesinde kimseden eksik kalmadığım, bilyeli, tasolu, gazoz kapaklı, gecenin yarısına kadar oynanan saklambaçlı ve daha bir sürü anılı o günler geliyor aklıma. Ben çocukken mahallemizde ne çok arkadaşım vardı. Hepsini de ayrı ayrı çok severdim. Murat, Selçuk, Erman, Sinem, Derya ve daha birçok arkadaşım...

O günlerde, daha doğrusu mahalle anılarımda takılı kalıyorum hep. Çünkü oralarda beni üzecek laflar duymadım hiç. Beni aşağılayan, kötü sözler ve kötülük dolu yaşıtlarım yoktu o mahalle ortamında. Orada bir erkek çocuktum çünkü. Onların gözünde onlardan farklı biri olmadım hiç.

Ta ki ortaokul başladığı zamana kadar. Ondan sonra yavaş yavaş çirkin cümleler duyma başladım. Ama etkilenmiyordum. Veya öyle olduğunu sanıyordum. Çünkü herkes birbirine aynı şekilde hitaplarda bulunuyordu. O yüzden olan bitenler sadece bana gibi gelmiyordu. Öyle böyle 3 senelik ortaokul maceramı bitmişti. Hem de okul ve sınıf ikincisi olarak. Mutluydum her şeye rağmen. Arkadaşlarımın bir bölümü mahalleden de arkadaşlarımdı. Belki de o yüzden yalnız ve yabancı hissetmedim hiç.

Bir gün yaz tatili gününde saklambaç oynarken, bir çocukla ağaçlık bir arsaya saklandığımı hatırlıyorum. Biz görülmemek için beklerken çocuğun bana temas ettiğini farkettim. Ne yapacağımı bilmiyordum. Bu yüzden de yaptığı şeye devam ediyordu. "Napiyorsun sen ya?" deyip saklandığım yerden çıktığımı ve sobelendiğimi anımsıyorum. Bu hayatımda yaşadığım 2. taciz olmuştu. Neden ben? Ben napıyordum ki, tacize layık görülüyordum? Yaşım 13'tü. Daha çocuktum ve bunların cevabını bulamıyordum. O günden sonra o çocuktan da uzak durmaya çalıştım ama açık açık aynı şeyleri yapmaya devam etti. Bu çirkin hareketlere rağmen mahallede mutluydum işte. Beni sevenler olduğunu biliyordum çünkü. Ben de onları çok seviyordum.

Derken biraz daha büyüdük ve lise öğrencisi olma zamanım geldi. Balıkesir'de birçok öğrencinin giremediği bir okula yerleşmiştim. Hevesli ve heyecanlı bir şekilde ilk günümde okulumdaydım. Ancak bu okulda da, sınıfımdan birkaç çirkin ve kötü kalpli gencin hedefi olmaya başlamıştım. Her zaman, her gün vazgeçmeden pislikleri ile beni de lekeliyorlardı. Bana kız gibi olduğumu ifade etmek için kurmadıkları kötü söz kalmamıştı. Bu zorbalıklara da yarı döneme kadar dayanabilmiş ve ikinci dönemde devamsızlıklar yaparak okulu bırakmıştım. Şimdi o üç dört adamın yüzüne tükürmek isterdim ama etkilenirler miydi bilmiyorum. Her neyse sevgili günlük daha fazla ne seni ne de kendimi üzmeyeyim. Bugün böyle bir anı paylaşmak istedim seninle. Sen de bir şeyler düşünüyorsan bu hassas konularda, lütfen çekinmeden dile getir bana olur mu? Hoşçakal...

SEVGİLİ GÜNLÜK Where stories live. Discover now