2

519 76 88
                                    

18 Mart 2019 Ayana Freesia Rowe

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


18 Mart 2019 Ayana Freesia Rowe

Hastane'de on dakikadır bekliyordum ve gelen giden yoktu.

Kendi kendime konuşmaya devam ederken çantamı aldım ve hastanenin çıkışına gittim. Bir yandan da Harry'i aramaya devam ediyordum fakat telefonunu açmıyordu.

Tam kapıdan çıkıyordum ki iki şapkalı adam koluma girip beni hastanenin içine soktu.

Bağırıp çantam ile ikisine de vurmaya başlayınca bıraktılar. Hemen çantamdan biber gazını çıkarıp yüzlerine doğrulttum.

"Yaklaşmayın ikinize de acımam sıkarım."

Tam sıkacağım sırada ikisi de şapkalarını ve gözlüklerini çıkardı. O an kim olduklarını anladım.

Hamile bir kadını böylesine korkutmamaları gerektiğini bilmiyorlar mıydı?

"Tanrım neden böyle geliyorsunuz ki hem bu şapka ve gözlük ne için? Ayrıca eğer bana böyle bir daha yaklaşırsanız bu sefer canınıza okurum."

Ellerim hala korkudan ve sinirden titriyordu. Harry beni sakinleştirmek için bana sarıldı ve milyonuncu özrünü diledi.

Jeff de özür diledi ve biraz bekleyip ultrason odasına girdik. Jeff dışarıda bekleyeceğini söyledi ve bekleme sandalyesine oturdu. Sanırım bizi yalnız bırakmak istiyordu.

Ultrason görüntülerinin fotoğraflarını aldık. Daha sonra bebeğin kalp atışlarını dinledik ve ağlamaya başladım.

Hatta Harry bana sarıldı ve saçlarımı öptü. Ultrasondan sonra da elimi hiç bırakmadı ve odada doktor bizi yalnız bıraktı.

Bu süre zarfında Harry benimle ve bebekle biraz sohbet etti. Yani karnımla konuştu ve gerçekten çok tatlıydı.

Gerçi dışarıdan biri görse kasığımla konuştuğunu düşünebilirdi. Ayrıca doktor odadan çıkmadan önce bize bebekle hep konuşmamızın iyi olacağını söylemişti.

Böylece bebeğin anne karnındayken duyduğu kişilerin seslerini doğduğunda da duyacağı için bize hemen alışacağını söyledi.

Daha sonra odadan çıkıp DNA testi için kan verdik. Hastane ortamı o kadar yorucuydu ki. Bu yüzden biraz dinlenmek için bir kafeye gidecek ve yemek yiyecektik.

Harry beni belimden tutup hastanenin çıkışına yönlendirdi. Fakat kapıda bekleyen paparazziler arka arkaya fotoğraf çekmeye başladı.

Patlayan flaşlardan önümü göremezken Harry beni profesyonelce arabaya götürdü, kapımı açıp kemerimi taktı ve şoför koltuğuna geçti.

Paparazziler arkamızdan koşmaya ve fotoğraf çekmeye devam ettiler. Harry de magazincileri atlatabilmek için hızlanmaya başlamıştı.

"Harry. Lütfen arabayı yavaş sürer misin?" Ellerim titriyordu. Stresten ve korkutan yüzüm kızarmıştı. Harry bu halimi görmüş ve arabayı daha yavaş sürmeye başlamıştı.

Arabayı kafenin önüne park ettik ve arabadan indik. Bizi takip eden paparazzi ve insanlar arkamızdan geliyorlardı.

Harry'nin yanında tanımadıkları ve Olivia'dan başka bir kız olunca bu haber kaçmaz diye kameraları bize doğrultmuşlardı. Harry elimi tutup kafenin kapısına sürükledi. Dışarı çıkmak çok güçtü.

Herkes etrafımızı sarıp değişik değişik sorular soruyor ve geçmemizi engelliyordu. Aşırı gerilmiştim, stres olmuştum ve korkmuştum.

Korkudan bayılacak duruma gelmiştim. Paparazziler bizi itmeye başlayınca Harry bağırmaya başladı.

"Bizi iteklemeyi kesin ve hemen ondan uzak durun." Daha sonra yanımdaki paparazziye parmağını doğrultup, "Bir daha ona dokun bak bakalım ne yapıyorum."

Sinirliydi ve boynundaki damarlar kendini belli ediyordu. Haftaya tekrar hastaneye gidecektik. Umarım o zaman da böyle peşimizden gelmezler.

Nasılsınız? Ben çok iyiyim. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Sizce bebeğin babası kim?

439 Kelime.

Lover || Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin