Başlama Tarihi: 24/07/2022
Paparazziler artık bizi itmeye başlayınca Harry sinirlenip bağırmaya başladı.
"Bizi iteklemeyi kesin ve hemen ondan uzak durun." Daha sonra yanımdaki paparazziye parmağını doğrultup, "Bir daha ona dokun bak bakalım ne yapı...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
6 Mayıs 2019 Ayana Freesia Rowe
Alessandro dış kapıyı açıp insanları içeri aldı. "Andrew, Emma siz Ayana'nın saç ve makyajına başlayın. Ayana canım ben Harry'nin yanında olacağım Jeff birazdan senin yanına gelecek."
Başımı onaylama anlamında salladım. Andrew yanıma gelmiş ve saçıma başlamıştı. Saçımı taramış, fön çekmiş ve hemen ardından sıkı bir topuz yapıp sabitlemişti.
İnce kemik bir tarak ile bebek saçlarımı düzeltti. Sabitleştirici spreyi o kadar fazla sıktı ki ikinci sprey şişesini kullandı. Bu kadar sprey çok fazlaydı ama sesimi çıkarmadım. Bir bildiği vardır herhalde.
Andrew'un işi bitince Emma makyajıma başladı. Fön makinesinden dolayı oda iyice sıcak olmuştu.
"Camı açabilir misiniz?" "Tabii Bayan Rowe." "Teşekkür ederim." Emma yüzüme fondöten, göz altlarım ve burnumun kenarlarına kapatıcı uyguladı.
Elmacık kemiklerimi belirginleştirmek için allık, bronzer ve highlighter kullandıktan sonra göz makyajıma geçti. Her şeyi adım adım yapıyordu ve işindeki profesyonelliği hemen anlaşılıyordu.
Maskara, eyeliner, far, kaş kalemi. Göz makyajını da hemen bitirip dudağıma geçti. Benim üşenip atlayacağım şeyleri resmen kadın on dakikada bitirdi. Dudağımın daha büyük durması için dudağımın biraz üstünden kalem çekti.
Böyle bir şey mi var? Likit ruj ve parlatıcıdan sonra hazırdım. Ojelerim kurumuştu, elbiseyi giymeden önce tuvalete gittim çünkü elbiseyle yürümek zorlaşıyordu. Yürüyemiyorsak tuvalete nasıl gidelim değil mi?
Tam kapıdan çıkacağım sırada gözlerim aynaya takıldı. Bunu gerçekten istiyor muyum? Magazincilerin, kameraların, kucağına düşmeyi istiyor muyum? Ya da buna hazır mıyım? İnsanlar beni Harry'nin yanında görünce şaşırıp kim olduğumu soracaklar değil mi? Başım ağrıyordu, muhtemelen saçımdan dolayı.
Biraz durup tuvaletten çıktım. Asistanların yardımı ile elbiseyi giydim. Gerçi bir kişi vardı yanımda ama olsun. Alessandro elbisemin kuyruğunu taşırken odadan çıktık ve asansörlere ilerledik. Ve işte Harry.
Asansörlerin önünde beni bekliyordu. Yanına yaklaştığımda şirin gülümsemesini bana sundu ve koluna girmem için kolunu uzattı. Beraber asansöre bindik.
Gözlerini hala üzerimden çekmemişti. "Ne oldu, tanrım yoksa yüzümde bir şey mi var?" "Hayır yüzünde bir şey yok. Sadece çok güzel gözüküyorsun." "Teşekkür ederim sende çok yakışıklı olmuşsun. Sadece yakan biraz kaymış düzelteyim mi?"
Başını sallayıp bana döndü. Yakasını düzelttim ve gülümsedim. Geri koluna girip asansörden çıktık. Otelin önünde bile bir sürü insan vardı. Hemen önümüzde park halinde bekleyen arabaya bindik.
