34. BÖLÜM (FİNAL)

649 79 34
                                    

Bugün Tu Yan ve Qi He bir ödül törenine davet edilmişlerdi. Davet yerine vardıklarında ödül töreninin sponsorunun Hua Sheng olduğunu gördüler. Mekana giderken tüm yol, Hua Sheng'in en son seçilen cep telefonu sözcüsünün tabelalarıyla doluydu.

Tu Yan adımlarını durdurdu ve kaşlarını çattı, "Kim bu?"

"Bilmiyor musun? Anlaşma imzaladığım erkek grubunun lideri, adı Xie Zhiyao ve hayranlarının çoğu annelerden oluşuyor."

"Neden o kadar çok anne hayranı var?"

"Görmüyor musun? Çok tatlı, gülümsediğinde gözleri ve kaşları kıvrılıyor, artık birçok insan bu tiplerden hoşlanıyor."

"İlk çıkışında Hua Sheng'in desteğini alması için iyi bir kaynağı olmalı." Tu Yan ona biraz daha bakmaktan kendini alamadı ve mırıldandı, "Gu Chenbai neden sözcü olmama izin vermedi? Para bile almazdım."

"Yeni telefonun tarzına ve temasına bak; nazik bir sonbahar, sen buna uygun musun? Nazik misin? Kibarlıkla bir ilgin var mı?"

Tu Yan o kadar sinirlendi ki onu, "Git başımdan" diye azarladı.

Tu Yan ödül töreni boyunca bunu düşündü: Nazik değil miyim? Gu Chenbai'ye çok iyi davranıyorum! Ona daha fazla eşlik edebilmek için o kadar çok işi erteledim ki; yağmurlu günlerde bacağına sıcak havlu koydum; yaptığı bütün yemekleri bitirdim; onunla fotoğraf çekmek için paparazziler tarafından takip edilme riskini göze aldım… Hatta ona bir bebek bile verdim!

Zaten o kadar çok nazik davrandım ki daha fazla nazik olamazdım!

Tu Yan bu sonuca vardı.

Ödül töreni başlayana kadar öfkesi kalbinde yükselmeye devam etti, hatta o zaman bile Qi He'nin ödülünü alması için onu dürtmesi gerekti; bu yüzden aniden ayağa kalktı.

Tören bittiğinde Gu Chenbai onu almaya geldi. Kapıyı açtı ve Gu Chenbai onu kollarına almadan önce Tu Yan isteksizce içeri oturdu, "Tu Bao, yorgun musun?"

"Yorgun muyum? Beni hamur mu sanıyorsun?”

Gu Chenbai karnını ovuşturdu, "Tu Zai’yi annemlerin evine bıraktım, bugün dışarıda yiyelim, olur mu?"

"Oh," Tu Yan ona baktı, "Demek tembellik yapmak ve daha az yemek pişirmek istiyorsun."

Gu Chenbai çaresizce gülümsedi, "Beni yakaladın."

Araba yavaş yavaş çalışırken Tu Yan, Gu Chenbai'nin kollarında uzandı.

"Tu Zai ağladı mı?"

"Hayır, büyükbabasını ve büyükannesini özlediğini söyledi."

Tu Yan başta buna inanmadı, "Gerçekten mi?"

"Babam ona yine bir yığın oyuncak almış."

"Ah."

Konuşurken ses tonunun gittikçe kötüleştiğini hissetti ve Qi He'nin daha önce söylediklerini hatırladı.

Tu Yan ona döndü, "Gu Chenbai, sana bir soru sorabilir miyim?"

"Tabi, sor."

"Sence..." Tu Yan biraz kekeledi. Gu Chenbai'ye bakmak için başını çevirdi, ama hemen başka yöne baktı ve gergin bir şekilde, "Sence ben... nazik biri miyim?" dedi.

Gu Chenbai afalladı, tek kaşını kaldırdı ve ciddi bir ifadeyle, "Naziksin, hatta çok naziksin," dedi.

Söylemiştim!

Tu Yan rahat bir nefes verdikten sonra Gu Chenbai'nin kollarında kıvrıldı, "Hıh, bak, ne kadar şanslısın."

Gu Chenbai gülümsedi ve ona sıkıca sarıldı, "Bence de öyleyim."

Ana Hikaye Sonu.

Tu Yan ve Gu Chenbai'ye veda vakti... 4 ekstra daha var ama onlar Gu Chaocheng ile ilgili ve çok tatlı heheh İngilizce çevirmen attığında ben de ekstraları çevirip paylaşacağım

Limited Possession, Tu Yan ve Gu Chenbai hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum, paylaşmak isterseniz lütfen çekinmeyin ♡

Limited Possession [BL] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin