|25|

105 22 19
                                    

♪One Direction-They Don't Know About Us♪

Bol bol yorum yapmayı unutmayıınn, iyi okumalar güzellerim

Ben onun neden burada olduğunu sorgularken gülümsemesiyle dikkatim dağılmış, ben de zorlayarak da olsa bir gülümseme yerleştirmiştim yüzüme

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Ben onun neden burada olduğunu sorgularken gülümsemesiyle dikkatim dağılmış, ben de zorlayarak da olsa bir gülümseme yerleştirmiştim yüzüme.

"Seni burda gördüğüme şaşırdım."

Yüzünde hafif bir sırıtış yer edinirken gözlerimi kaçırdım. Cidden ne işi vardı burda? Hoseok da birazdan o kostümle dışarı çıkacaktı. Dudağımı gerginlikle dişlerken Seo Jun'un sesiyle bakışlarım onu buldu.

"Bir işim vardı, birine eşlik etmek için gelmiştim. Gelmişken.." Elini ensesine götürüp bakışlarını yere dikti. "Gelmişken de seni ziyaret etmek istedim." Geri bana bakıp arkamdaki kapıyı gösterdi. "Burda olduğunu söylemişlerdi." Anladığımı belirtir bir şekilde mırıldanırken başımı salladım.

"Nasılsın?"

Neden şimdi geldin ki Seo Jun? Beni terk ederken nasıl olduğumu düşünmüyordun. Alayla gülümsememe engel olamazken gözlerimi etrafta gezdirdim. O ise anlam veremeyen bakışlarla beni izliyordu. "Şu an cidden nasıl olduğumu mu soruyorsun? Beni bıraktığından beri bayağı iyiyim aslında. İşin komik tarafı böyle bir soru sorman bana. Önceden pek de merak ediyor gibi durmuyordun."

Seo Jun pişmanlığın izlerini taşıyan gözlerini yavaşça indirdi. "Vicdanını rahatlatmak için mi geldin? Aramızda bir sıkıntı yok Han Seo Jun. O yüzden rahat takılabilirsin." O sırada kapının açılma sesiyle oraya döndüm. Seo Jun da kapıdan çıkan Hoseok'a şaşkınlıkla bakıyordu.

O anda tüm o şeyleri unutmuş, tamamen Hoseok'un tatlılığına odaklanmıştım. Homurdanarak kapıdan çıkarken bir yandan kostümü düzeltiyordu. "Çabuk bak Hana. Daha fazla bunun içinde durmak istemiyorum art-" Sözleri önce beni, ardından Seo Jun'u görünce yarıda kesildi ve geri bana dönerek sorar bir ifadeyle baktı. Anında boğazımı temizleyip elimle Seo Jun'u gösterdim.

"Han Seo Jun, eski bir arkadaş." Seo Jun'a döndüğümde bozulduğunu belli eder bir ifadeyle gözlerini çekmişti. "Seo Jun, Hoseok. Sevgilim." Sevgilim lafını duyar duymaz başını kaldırmış, ona kısa bir bakış atmanın ardından geri uzunca bana bakmıştı. Hoseok iyice yanıma gelince ona döndüm.

"Anladım. Tanıştığıma memnun oldum demek isterdim ama senden pek hoşlandığım söylenemez." Hope'un aksi bir sesle konuşmasıyla gülmemek için dudaklarımı iyice birbirine kenetledim.

Seo Jun da alayla gülüp başını yana eğdi. "Ne tesadüf, ben de." İkisinin arasında soğuk bakışmalar geçerken yutkunmadan edememiştim. En sonunda araya başka birinin katılmasıyla tüm dikkatler oraya kaymıştı. Gelen kız önce beni, daha sonra Hoseok'u süzmüş, ardından kolunu Seo Jun'un koluna sarmıştı. Dudağımın kenarı kıvrılırken Seo Jun'la göz göze geldim. Boğazını temizleyip kolunu çekmeye çalışsa da kız sülük gibi yapışmıştı. Madem sevgili yaptı, neden benim Hope'uma atarlı atarlı konuşuyor?

Happiness Virus〆JHSWhere stories live. Discover now