1. ☘︎O kızı unuttun mu?☘︎

1K 77 294
                                    

Kasım aylarının en güzel olduğu günlerden biriydi bugün. Yatağımda en güzel uykularımdan karnımda ki sızıyla uyanıp otururken yatakta rahatça gerilmiştim. Dün akşam geç yattığım için bugün biraz uykum vardı, ama bu rahatsız edecek bir uyku değildi.

Günlük rutinlerimi yapmak için her zaman ki gibi yataktan kalkıp banyoya giderek güzelce dişlerimi fırçalayıp yüzümü yıkadıktan sonra yumuşak bir havluyla yüzümü kuruladım.

Karnımda ki ağrı hafif olduğu için umursamamaya çalışarak tekrar odama geçip kahverengi kapağı açık olan dolabımdan üzerim için giysi seçmeye başladım.

En sevdiğimden olan bordo siyah ve kahve renginden oluşan yuvarlak yaka kazağımı alarak siyah atletimin üzerine giydim. Altıma da soluk siyah bir dar paça kot pantolon giyip, siyah bir de çorap giydikten sonra dolabımın kapağını kapattım. Odam da bulunan eski ama güzel olan bir diğer kahverengi aynalı masama giderek güzel yüzüme bakıp gülümsedim.

Her gülüşümde kısılan gözlerimi oldukça seviyordum.

Kahverengi saçlarımı küçük tarağımla alnıma doğru tarayarak alnıma yatırıp annemin benim için aldığı pembe lipbal mı dolgun pembe dudağıma sürdüm. Son kez kendime bir bakış atıp nemlendirici mi dudaklarıma yedirdikten sonra odamdan ayrıldım.

Mis gibi yemek kokuları burnuma dolarken, derin bir nefes çekerek kokunun mideme ulaşmasını sağladıktan sonra annemin en çok bulunduğu mutfağa adım attım.

"Günaydın canım ailem.~"babam masada oturmuş kenarı hafif yırtılmış gazeteye bakıyor iken annem elinde ki çaydanlıkla bardaklara çay dolduruyordu. Sesimle bana gülümseyerek dönen bakışlarla babam yüzünde ki tebessümle konuşmuştu.

"Günaydın oğlum. Bu saate kadar uyunur mu, seni beklemeden yapacaktık kahvaltıyı." yakınarak dediğiyle dudak büzerek arkasına geçip boynuna sarılmıştım.

"Yah ama baba daha saat dokuz. Biraz daha uyusam güzel olur diye düşünürken böyle demene kırıldım." hüzünlü çıkartmaya çalıştığım ses tonumla söylediklerimle ufak bir kahkaha atıp omzumu pat patlamıştı.

"Şaka yaptım oğlum. Geç otur da başlayalım." demesiyle kollarımı çözerek sandalye ye oturdum.

"Yazıklar olsun Park fertleri. Burada size bakıyorum bir dönüp canım annem canım eşim diyen yok. Asıl darılıp üzülmesi gereken benim." annem de sandalyesine oturarak gülen yüzünü somurtup homurdanmaya başlamıştı.

"Annem seni de öpüyorum bak.~ canım annem benim.~~" yanıma oturduğu için uzanarak yanağını öpmemle tekrar gülümseyip başımı okşamaştı.

"Tamam tamam hadi ye önündekileri. Bir lokma bile kalmayacak." söyledigi ile sesli bir oflayış bırakıp önümdeki kahvaltı tabanını bitirmeye başladım. Her gün bir ton şey yediriyordu. Neyse ki kilo alan bir bünyem yoktu da, hemen yakıyordum.

"Baba, bu arada akşam arkadaşımla olacağım. Yok bize artık bir şey söylemiyorsun beyefendi diye yakınmayın yanii.." bunu söylememle annem tarafından enseme yavaş bir şaplak yemiştim.

"Beyefendiye bak woo-bin. Merak edip sorduklarımızı da yakınma yaptı. Tabiki yakınacağım anne'yim ben ya başına bir şey gelse kaçırılsan, dövülsen aşağı ki mahalle tekin bile değil, biliyorsun. Ben ne yaparım o zaman?" söyledikleriyle başımı sadece anlıyorum dercesine salladım.

"Tamam tamam hadi ben artık gideyim hayatım. Çiçek pazarın da beklerler beni."

"Ben de geliyorum seninle~" annemin yanağını bir kez daha öperken hemen bende ayaklandım.

HeartfeltHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin