Heartfelt

13. ☘︎Jimin rahat dur güzelim.☘︎

Taehyung karşısında gördüğü Jimin'le gözlerine inanamayarak, öylece kala kalmıştı. Beyazlar içinde ki oğlan gözlerine öyle güzel gelmişti ki ilk gördüğü gibi değildi, jimin oldukça değişmişti.

Taehyung'un bir şeyler söylemek için dudakları ayrılırken elbisesinin eteğini tutarak gülümseyen güzel bedenle dili bağlanmıştı.

Edebileceği iltifatlar bile bu güzelliğin karşısında boğazın da düğümlemiyordu.

"Desene bir şeyler, nasıl olmuşum?" jimin merağına yenik düşerek soru sorup dudak içini ısırırken etrafında bir tur dönerek cevap beklemişti.

Taehyung ise sadece bakıyordu, kilitlenmiş misali.

"Güzel olmamış mıyım?" jimin daha da meraklanarak soru sorarken bir yandan da beğenilmediğini düşünmeye başlamıştı.

"Sen-" Taehyung önünde ki melek gibi olan bedeni süzmeye devam ederken tek bir kelime söyleye bilmişti.

Göğüslerini kapatmak için bağlı iplerden görünen hala geçmemiş olan hafif morlukları görmesiyle ise içine önünde ki bedenin güzel, naif tenini okşama isteği dolmuştu.

Jimin ise konuşamayan bedenle dudak büzerek başını eğdi. Üzülmüştü... Bir erkek olarak böyle giyinip çıkmamalıydım karşısına diye düşünmeye başladı. Göğüsleri olabilir di, ama bir kadın gibi elbise giyinmemeliydi.

En azından jimin şuan Taehyung'un konuşmamasıyla öyle düşünmeye başlamıştı.

"Anladım ben tamam..." jimin beğenilmediğini sandığı için hüzünle konuşup hızla arkasını dönecekti ki Taehyung, jimin'in güzel bileğini yakaladı.

"Jimin... Bir anda söyleyecek bir şey bulamadım." üzüldüğünü anladığı bedenle bileğini okşayarak konuşup iyice Jimin'e yaklaşmıştı.

"Sen bu güne kadar gördüğüm en güzel kişisin..." Taehyung öyle bir tonla konuşuyordu ki bir beste yazıyor gibiydi...

"Çok güzel olmuşsun, karşımda bir lütuf, parlak yıldız gibi parlıyorsun. Senin için kurduğum hayale öyle çok yaklaştığını görüyorum ki bu seninle gurur duymamı sağlıyor." jimin bileğinden eline doğru sürtünen el ile yumruğunu sıkarken Taehyung'un dedikleriyle ışıldayan gülümsemesi yüzünde, dudaklarında yeniden belirmişti.

"Gerçekten güzel olmuş muyum, beğendin mi beni?" jimin kendisine çok güzel bakışlarla bakan adamla inanamayarak son söylediklerini umursamadan merak ettiği soruyu tekrar sorup, gülümsemesinin ardından içinden kendine sakin ol demeye başlamıştı.

"Öyle güzel olmuşsun ki güzelliğin dilimi bağladı, inan bana Jimin." Jimin, duydukları ile utanarak başını eğip olduğu yerde salınmaya başladı.

Taehyung ise önünde utanarak şekilden şekile giren oğlanla elini kaldırdı. Karşısında ki bedene içi gitti, öyle yavaş dokundu ki utangaç oğlanın yanağına bir anlık eli titredi. O an aklından şöyle geçti, 'keşke benim olsan tatlı melek.'

"İnanıyorum tüm varlığımla." Jimin elini kaldırarak yanağında ki ele elini koyup Taehyung'un elini okşamıştı.

Bununla Taehyung zor da olmuş olsa kendine gelerek elini indirip aklına işini getirdi. Karşısında ki bedenin kendisiyle birlikte olursa sonunda üzüleceğini düşünüyordu.

Bir kere olan hep olmazmıydı sonuçta...

Karşısında bir vanilya gibi olan bedenin bir gün mutluluğunu kaybetmesini istemiyordu.