12. ☘︎Jimin sen-sen.☘︎

369 53 51
                                    

"Bonjour olmaz ama böyle katiyen." hocanın söyledikleri başımı döndermeye yetmişti. Ayaklarımın altında yumurtayla gezmek de neydi, beni kızlarla mı karıştırmıştı acaba. Çünkü yumurta üzerinde, başımda kitap yürümemin ne faydası vardı ki?

"Belini öne doğru ver, poponuzu dışarıya doğru çıkartın jimin bey." elinde ki uzun değneğiyle belime vurarak popomu dışarıya vermemi sağlamasıyla sesli bir oflayış bıraktım.

Hayır sorun değil di, ama durumum yüzünden işte zorlanıyordum.

"Siz bir leydi, ben ise prens. Elinizi tutmam için nasıl uzatmanız gerek?" diyerek popom dan bakışlarını çekerek bana bakmasıyla, öğretiği gibi elimi oldukça nazik bir şekilde kaldırarak eline uzattım.

"Aferin beyefendi aferin." diyerek elimi tutarak beni bir tur hızla çevirmesiyle kafamda ki kitaplar yere düşerken ben de savrularak düşecegim sırada belime sımsıkı kollar dolandı.

Başımı kaldırıp baktığım anda Taehyung'u görmemle hüzünle baktım gözlerine. Kollarını tutarken olmaması gerekeni yaparak yumurtaların üzerine ayak tabanımla bastırıp yerin ve ayaklarımın yumurta olmasını sağlamıştım.

"Iyy ama olmaz ki böyle beyefendi." yüzümü yumurta yüzünden buruşturmamla hocanın iğrenerek söyledikleri tepemin tasını arttırırken belimde ki kolları bir kaç dakikalık unutmamı sağlayıp, başımı hocaya doğru çevirmemi sağlamıştı.

"Yeter be! Kes sesini senin yüzünden ayaklarım battı. Ben üç öğün topuklu ayakkabı giymiyorum, neden yumurtanın üzerin de yürüyorum? Hem ne bu kıvırtma merağı! Naif bir kişiye benziyorum diye bana kadın mışım algısı yapma!" çıldırmıştım gerçekten.

Hanımefendi deyişleri de buna oldukça yardımcı olmuştu.

Söylediklerim karşımda ezilip büzülmesini sağlarken sertçe sopasını tutarak başını dikleştirmişti. Sinirle sararıp, beyazlaşmasıyla benden bakışlarını çekerek Taehyung'a odaklamıştı.

"Taehyung bey bu ne utanmaz bir kişidir. Karşında bir Fransız öğretmeni olduğundan haberi yok mudur? Bu tavırlar ne demektir?" diyerek beni aşağıladığını bariz bir şekilde anlamıştım.

"Tur, dur, tir, dir adam gibi öğretmektir! Ayağımı yumurtalara batırmamaktır! Bu nerenin dersi legolas!" deyip çığırdım. Bu sırada belimin okşanmasıyla bakışlarım anında Taehyung'a kaymıştı.

Bununla anında bana küçük bir tebessüm sunmasıyla bedenine daha fazla sırnaşıp kıkırdadım. Şuan dışarıdan bakan bir kişi için fazla sevgili gibi duruyorduk, değil mi.

"Taehyung bey böyle bir beyefendi'ye daha fazla diksiyon, güzel yürüme falan öğretemem. Bu beyefendiye ilk önce disiplin öğretilmeli." demesiyle bakışlarım hoca kılıklıya kayacağı sırada, Taehyung çenemi tutarak bakışlarımı sadece kendisin de sabitleme mi sağladı.

"Delacroix bey size daha güzel yürütmeyi öğretin demem topuklu ayakkabı üzerin de yürüt demeyi öğret değildi. Bilgileri oldukça çarpıtmışsınız zannımca. Küçük bey'in bu şekilde sert tepki vermesi ayaklarından da belli oluyor ki oldukça haklı." kalın hoş bir tınıyla konuşarak beni savunması gözlerimin parlamasını sağlamıştı.

Kolları arasın da kıkırdayarak hocayla konuşan bedenin arada sırada bakışlarını kendime topluyor, alttan alttan gözlerine cilveli bakışlar atıyordum. Bununla dudaklarında tebessüm oluşacak iken hocanın ciyaklayan sesiyle kendini durduruyordu.

Daha sonra odadan Taehyung'un sinirle yeniden bir şeyler demesi ile bir anda odadan ayrılan hoca ile dudaklarım şokla ayrılmış, Taehyung'a baka kalmıştım.

HeartfeltHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin