Ayrılık/37

1.6K 232 125
                                    

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle okuyun isteseniz...

Upuzun bir bölümle geldim...

Hayırlı Cumalar dilerim...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Agah bey, son sürat arabasını sürerek Kemerburgaz'daki metruk deponun olduğu yere gelip aracından indi. Etrafına bakınmaya başlayınca ileride  gördüğü depoyla " burası sanırım " diyerek koşmaya başladı. Nefes nefese koşarken deponun etrafında dört tane adam gördü.
" Ne yapıyor bunlar böyle?" diyerek daha hızlı koşmaya başladı.

Deponun yanına gelince o dört  kişinin depodan kolileri çıkarıp kamyonete yüklemeye çalıştıklarını görünce " göstereceğim ben size gününüzü! Siz daha Agah Bayraktar'ı tanımamışsınız sanırım " diyerek iki eline silahlarını alarak " siz ne yapıyorsunuz burada ?!" diye kükreyerek bağırınca adamlar korku dolu gözlerle geriye doğru döndüler ama hepsinin yüzünde maske vardı.

Agah bey silahlarını doğrultarak " siz kimin mallarını çalıyorsunuz?! " der demez arka tarafından iki kişi de Agah beye silah çekti " indir o silahları Agah Bayraktar!" dedi birisi.
Agah bey kızgın bir şekilde " gücün yetiyorsa gel sen al kalleş! " diyerek kahkaha attı.
Yüzü maskeli olan Can ağzını bile açmıyordu tanınmamak için ama şu anda Agah beyi öldürmek istiyordu. Dayanamayıp silahıyla havaya ateş ederek vakit kaybetmeden Agah beye doğrulttu. Anın da Agah beyin etrafını sarmıştı altı kişi.

" Bırak silahını Agah Bayraktar " dedi yine içlerinden birisi. Agah bey dayanamayarak kendisini yan taraftaki, küçüklü büyüklü ağaçların olduğu yamaçtan aşağıya bıraktı. Tüm bunları yaparken o kadar atik davranmıştı ki altı adamda şoka girmişti. Agah beyin peşinden ateş ederek yamaçtan inmeye başladılar. Ama Agah bey çoktan önceden gözüne kestirdiği büyük ağacın dibine girmiş ve hızlıca tırmanmıştı. Vücudunda bayağı bir çizik olmuştu ama amacına da ulaşmıştı. Altı adam sık ağaçların arasında Agah beyi arıyordu ama bulamıyorlardı.

Agah bey bu manzarayı kocaman ağacın tepesinden izliyordu.
" Nereye gitti bu baş belası?! " diyen adamın sesini duyar duymaz " bu ses bana hiçte yabancı gibi gelmedi.  Kim ki acaba ? Yüzünde komple maske olduğu için boğuk çıksa da bu sesi çok iyi tanıdığıma eminin " diyerek ağacın tepesinden havaya ateş etti.
Altı adam korkudan ne yapacaklarını şaşırmışlardı. " Neredesin sen çık ortaya!" dedi birisi.

Agah bey gülerek " en büyük ağacın tepesinden açık hedefim olan sizleri izliyorum hırsızlar !" der demez hepsi oraya baktı " bu adam ne zaman ve nasıl çıkmış o ağaca ?!" diyerek şaşkınca birbirlerine baktılar.
Can patmaya hazır bir bomba gibiydi.
" Siz bunun ne kadar uyanık olduğunu bilseydiniz kendinizi sakak sanırdınız " dedi.

Agah bey kahkaha atarak " isteseydim altınızı da anında gebetirdim ama ben sizin gibi kanunsuz işler yapmam! " der demez Can anlamıştı polislerin geliyor olduğunu. Dehşete düşmüştü
" bana bakın buraya polisler geliyor sanırım...!" diyerek iç çekti.
Adamları " polis mi ?!" dediler.
" Evet o yüzden hemen şu ileride ki gizli mağaraya girip orada ki çıkıştan kaçmalıyız... " diyerek çaktırmadan yavaş yavaş geriye doğru gidiyorlardı.
Agah bey " bunlar ne yapıyorlar
böyle?! " diyerek ağaçtan inmeye başladı. Bir gözü de adamlardaydı ama bir anda yamacın aşağısına indikten sonra görünmez oldular. O esna da ileriden polis sirenlerinin sesi gelmeye başladı.

" Kaçtılar ben bunu nasıl akıl edemedim ya!" diye bağırarak yamacın aşağısına inince" buralar hep kayalık ve uçurum nereye gittiler ki ? Sanırım burada ya gizli bir tünel ya da mağara var " diyerek aramaya başladı. Ama görünürde hiç bir şey yoktu.
Kızgın bir şekilde geriye dönerken çok küçük hatta bir insanın zor girebileceği kadar bir delik gördü. Yaklaşıp bakınca karanlıktan hiçbir şey görmüyordu. Derinliğini kontrol etmek için yüksek sesle bağırınca ve taş atınca " sesi içeriye doğru yankılandı" evet buradan kaçmışlar belli ki. Önceden bu bölgeyi çok iyi öğrenmişler kalleşler ama yemim ederim ki kimseniz sizi bulacağım! Kim benim düşmanım ya da düşmanlarım öğreneceğim ve o gün yer yerinden oynayacak ve bugünkü gibi tolerans göstermeyeceğim. Agah bey kimmiş o gün göreceksiniz...!" diyerek deponun yanına gelen polislere seslendi.

Sabr-ı Sukut 6. Şeri ( Katre-i Aşk )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin