Sabr-ı Sukut 6. Şeri ( Katre-i Aşk )

Naz Ederse/ 57

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle okuyun isteseniz...

138 beğeni ve 400 yorum sınırı dolarsa yeni bölüm gelir...

Ama yarın atamam hafta sonu olduğu için 😊😊😊

Yine düzenleyemeden atıyorum çünkü çok bekleyen var...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Amine yorgun bir şekilde yatakta gözlerini kapatmıştı ama kocası hiç rahat bırakmayarak sımsıkı ardından sarılıp boynunu ve sırtını öpüp duruyodu. Çok kızgındı yataktan defalarca çıkmak istemişti ama kocası izin vermemişti. Şu anda o kadar ağrır sözler etmek istiyordu ki, aklına yanık Ali'nin söylediği şeyler gelince dilini ısırıyordu ki, bir anda ağzımdan çıkmasın o kelimler diye.

" Hz Lokman oğluna ' Ey Oğulcuğum ! Birçok şeyler görmüş geçirmiş , tecrübeler edinmiş kimselerle istişare et...Çünkü O'nun sana aktaracağı görüş, kendisine çok pahalıya mal olmuş, sana ise bedavaya gelmiştir...' demiş. Boşunaya o kadar uyarmadı yanık Ali abi beni...Şu anda susmak nefesime o kadar çok ağır geliyor ki ama beklemeliyim doğru zamanda konuşmayı...İşte o gün içimdekileri birbir sayacağım Agah beye " dedi içinden.

Agah bey karısının içinde boğuştuklarını tahmin edebiliyordu.
" İçindeki yangından dolayı bir araftasın çok iyi biliyorum inci tanesi... " diyerek saate bakınca gece 02.00 olduğunu gördü. Dayanamayarak " Amine kalk seninle biraz konuşalım " dedi. Ama Amine hiç tepki bile vermedi. Şefkatli bir şekilde kolundan tutup kaldırarak
" Amine yüzüme bak lütfen " der demez Amine utangaç bir şekilde açılmış çıplak bedenine pikeyi iyice örttü.

Agah bey karısının haline tebessüm ederek " bu kadar kendini kasmana gerek yok Amine, malum kocanım ve görmediğim birşey değil güzel vücudun " der demez Amine kıpkırmızı olmuş bir şekilde
" terbiyesiz adam " dedi. Agah bey kahkaha atarak " tevbe, katre çiçeği Amine Hatun şu anda gayet terbiyeleyim " deyip çapkın bir bakış atarak " ama biraz önceye kadar saatlerdir terbiyesizlik yaptım...Bak ben hiç senden utanıyor muyum ? Anadan üryanım yanında... " dedi

Amine, daha fazla utanarak başını yan çevirince Agah bey eliyle çenesinden tutup kendine doğru döndürdü " Amine Hatun, beni çok iyi dinle. Bana göre bir kadın altı şeyle yuvasını yıkar. Bunlar; inat, kibir, asabiyet, şüphe, gereksiz yere sesini yükseltmek, kocasının uygun ve
yerin de doğru emirlerine
itaatsizlik etmek.
Bir erkekte 6 şeyle yuvasını yıkar . Karısından uzaklaşarak, karısına ve çocuklarına ihmalkar davranarak, katı davranarak , cimrilik etmekle, karısının fikirlerine saygı duymamasıyla, ailesini koruyup kollamamasıyla... gibi. Aslında tek altı madde değil daha çok sebepler var..." deyip yanağını öperek
" biliyorum bu gece seninle birlikte olmama çok kızgınsın ama ben karı ve koca olarak yapmamız gereken şeyi yaptım...Senden uzaklaşmam asla ve asla doğru değil...Senin de benden kaçman asla ve asla doğru değil... Bedenlerimiz birbirimizden uzaklaştıkça, ruhunun da benden uzaklaşmasından korktum...Günlerdir senin için bazı şeyler çok zor olduğu için kendi rızamla zorla sabrederek senden uzak durmaya çalıştım... Yoksa kimseler mani olmazdı bana...! Buna da kimsenin hakkı yok...!" Dedi.

Amine yutkunarak" peki ben nelerle mücadele ediyorum içimde biliyor musun sen?" Demişti ki eliyle dudağının üzerine koyup susturdu
" şu anda konuşmaların bize ve evliliğimize zarar vermekten başka bir işe yaramaz... Ben sana Paris'ten gelince de söyledim sana, sabret vakti gelince her şeyi anlatacağım...diye. Ne olur katre çiçeği kadınım o günü bana güvenerek bekle " der demez Amine konuşacakken " seni susturmanın tek çaresi bu" diyerek hızlıca yine dudaklarına kapanıp usulca yatağa yatırdı. Amine çaresizce bırakmıştı kendini. Çokta kızgındı kendisine
" hani tiksinirdim ben bu adamdan...Hiçte öyle olmadım ! Ne kadar da gurursuzum ben böyle...! Herşeyi geçtim, ailemin durumu belli, şehit olmuş iki tane gepegenç abim, dul iki tane yengem var...! Ve ben nasıl duygular besliyorum bu adama karşı..." diye her zaman ki gibi düşünerek ağladı. Ne zaman kocasıyla birlikte olsa kendini suçlu hissederek donup kalıyordu.