26.Bölüm

8.4K 288 55
                                    

Rüzgar tenime okşayıp saçlarımı savuruken iç çekerek gülümsedim

اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.

Rüzgar tenime okşayıp saçlarımı savuruken iç çekerek gülümsedim.

Şu an ne yaptığımı soruyorsanız söyleyeyim; Sonatı basketbol maçı için okula gitmeye ikna etmeyi başarmıştım. Bunun kutlaması olarak arabasının üstünü açarak son ses müzik dinlemeye zorlamıştım onu.
Her şeye rağmen hâla suratı asık olan Sonat'a bakıp gözlerimi devirdim ama ben ne yapacağımı çok iyi biliyordum.
Arabada eğlenerek dinlediğim bir drill parçası çalmaya başladığında sinsice gülümsedim. Sonat'ı dürterek siyah güneş gözlüğünü gözünden çıkarıp kendime taktım.

O ne olduğunu anlamaya çalışırken ben onun burnunun ucuna vurup şarkıya eşlik etmeye başladım.

"HHasta flow'lar tenimden
Geçtik Batu'yla içinden mhhhm
Baby, seninle ben foto çekilmem."

Göz kırpıp tam bir kıro edasıyla yanağından makas aldığımda erkeksi bir kahkaha attı.

"Sen hayatımda görüp görebileceğim en barzo kızsın."

"Ayıp ediyorsun kral böyle şeyler söyleme bana. Cıncıık gibi kalbim var benim."

Gülerek tek kaşını kaldırdı.
"Cıncık mı?"

"Adana ağzında cam demekmiş. Yetimhanedeyken bizden yaşça büyük bir abimiz vardı. Aslen Adanalıydı. O kullanırdı bu kelimeleri."

Anlatıklarıma karşın gözünü yoldan ayırmadan başını iki yana salladı.
"Gerçekten sürpriz yumurta gibisin. Seni her tanıdığımı düşündüğümde başka bir yönünü öğreniyorum "

Şımarıkça gülümseyip bacak üstüne bacak attım.
"Eh ne güzel işte hayatına renk katıyorum."

Aklıma gelen şeyle "Bu arada sürpriz yumurta demişken şuralarda bir markete geçelim. Sen kahvaltı ekmek arası kadınlarla yaptın ama yeterli olduğunu düşünmüyorum. Maça çıkmadan önce zayıf düşme."

Gözlerini devirip direksiyonu çevirdi.
"Bende ne zaman laf sokacağını bekliyordum."

Burnumu şımarık bir şekilde kıvırdım.
"Kısmet bu anmış."

******

Benim önerimden sonra yakınlarda gördüğümüz bir markete girip atıştırmalık bir kaç şey almıştık.

Arabaya bindiğimizde Sonat aldığımız şeylere bakarak "Neden bu kadar çok kraker aldık?"

Poşetten bir çubuk kraker paketi çıkarıp ağzını açtım.

İçlerinden bir tanesini çıkararak ucunu ısırdım ve paketi Sonat'ın eline tutuşturdum.

"Bence dünyanın en güzel şeylerinden biri krakerdir. Sen sevmez misin?"

Sonat çok garip bir soru sormuşum gibi biçimli kaşlarını çatarak "Krakerler hakkında belirli bir hissim yok." Dediğinde suratımı buruşturup elindeki çubuk kraker paketini öfkeyle çektim.

ARAMIZDA (DÜZENLENİYOR)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن