İşaret parmağı tekrar yukarı çıkarak baş parmağıyla dudağımı yavaşça okşadı.
"Seni öpmeme izin verecek misin?"
Lidya Çağsoy yetimhaneden alındığından beri tek gayesi minnet borcu hissetiği onu kanatları altına alan üvey annesini memnun edebilmekti.
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İstediğim şey sensin." Diye fısıldadı kulağıma doğru.
Omuzlarından tutup onu ittirdim. "Beni istiyorsan beni kazanmalısın. Ucuz oyunlarınla değil kendin emin bir adam olarak."
Gülerek kendini geriye çekti ve "Ne yapmamı istiyorsun çıkma teklifi etmemi falan mı bekliyorsun?"diye alaylı bir şekilde sorduğunda ona ciddi bir surat ifadesiyle baktım. Evet öyle istiyordum.
Ciddi suratımı gören Sonat'ın alaylı güler yüzü birden solduverdi. "Benimle dalga geçiyor olmalısın Lidya." Buna karşılık sadece omuz silktim. "Bu şeyi asla yapmayacağımı biliyorsun değil mi?"
"Bu sana kalmış bir şey güzelim. Benim için çabalamak istemeyen bir insanı zorlayacak değilim." Gülümseyip omzuna teselli verirmişçesine iki kere pat pat yaptım. Onu arkamda bırakarak ondan ayrıldım.
Sonat Çağsoy'dan
Onun arkasından bakarken yaşadığım şaşkınlığın haddi hesabı yoktu. Benden ona asla veremeyeceğim şeyleri istiyordu. Evet ondan gerçekten de etkileniyordum. Bunun farkına varmamak için kör bir salak olmam gerekiyordu fakat bu kadardı. Ona aşık değildim.
Her şeye rağmen kendi kurallarımı yıkıp onun kız arkadaşım olmasını kabul etmişken benden daha ne bekliyordu ki?
Yine de gülümsemeden edemedim. Kolay kolay hayatımda zorluk yaşamazdım. Bu yüzden sınırlarımı zorlayacak şeyler bana sadece zevk verirdi ve Lidya Çağsoy bazen karşındakinin kim olduğunu unutuyordu. Ona ufak bir ders vermek beni oldukça eğlendirecekti.
Yavaş adımlarla arkasından içeri girdiğimde herkesin çoktan yemeğe oturmuş olduğunu gördüm.
Babamın buz rengi bakışları beni bulduğunda aynı bakışı ona iade ettim. Ona olan nefretim asla sönmeyecekti. Küçükken her istemediği bir şey olduğunda beni kendimi savunamacak konumdayken beni döverek benden ona olan sevgimi almıştı. Son yaptıklarıyla da içimdeki saygı uktesini yok etmeyi başarmıştı.
Önündeki bifteği kesmekle uğraşan Lidya'yı izlerken az kalsın kahkaha atacaktım o kadar komik görünüyordu ki kaşları çatıktı ve yüzünde az sonra devlet meselelerini tartışacakmış gibi ciddi bir ifade vardı.
Bacağımı yavaşça onun bacağına sürtüğümde hızlıca bacağını geriye kaçırdı ve bunu o kadar ani ve hızlı yapmıştı ki bacağının masaya çarpmasına ve oldukça gürültülü bir ses çıkarmasına neden olmuştu.
Masadaki herkesin bakışları Lidya'ya dönerken keyifle onu izledim.
"Kızım iyi misin noldu birden?" Diye sordu halam endişeli bir ses tonuyla.
Lidya yapmacık bir şekilde gülümsedi. "Ayağıma sinek kondu. Muhteşem sinir bozucu bir sinek."
Annem büyük kahkaha attığında şaşkınlıkla bakışlarımı ona çevirdim.
