Bölüm 2

1.6K 124 210
                                    

Hayal ve gerçek arasında ince bir çizgi vardır.

Kimse görmez...

Kimse bilmez...

Yaşadığım hayatın hayal mi gerçek mi olduğunu hiç bir zaman bilmedim. Daha doğrusu bilememişim. Ama şimdi öğrendim. Bu zamana kadar bir hayaldeymişim. Şimdi gerçeğ'e bir adım attım.

Bir adım daha.

Ve okulun bahçesindeyim. Benim deyimimle hastanenin.

Yağmur yağıyor bedenlerimizi ıslatmak için.

Şimşek çakıyor gökyüzünü parçalamak için.

Kapüşonu mu daha da çektim ıslanmamak için. Ama fayda etmiyordu saçım tamamen ıslanmıştı. Bir adım daha attığımda sağ ayağımla istemeden sol ayağımdaki ayakkabımın ipini açmıştım. Eğilip ipi yeniden bağlamaya çalıştım.

Aniden önümde bir karartı belirdi ve artık üzerime yağmur yağmıyordu. Başımı kaldırıp karartının ne olduğuna bakmak istediğimdeyse önümde birinin bana şemsiye tuttuğunu gördüm.

"Delirdin mi sen? Burda yağmurun altında mı bağlayacaksın ayakkabını gerçekten?" dedi sert ve sinirli sesiyle

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Delirdin mi sen? Burda yağmurun altında mı bağlayacaksın ayakkabını gerçekten?" dedi sert ve sinirli sesiyle.

"Teşekkür ederim ama gerek yok alışığım ben." dedim ve ipi bağladıktan sonra ayağa kalkıp yüzüne baktım.

Çok sert bakıyordu. Bakışları insanı delip geçiyordu. Boyu benden baya uzundu ve yapılı biriydi.

"Gerek yokmuş. Görüyorum gerek olmadığına sıçana dönmüşsün resmen al şu şemsiyeyi." dedi ve şemsiyeyi elime tutuşturdu.

"Ama bu senin şimdide sen ıslanacaksın?"

"Bana bir şey olmaz." dedi ve gitmek için bir adım attı.

"Niye sen su geçirmezsin?" dememle kaşlarını çattı.

"Yenisin sen galiba." dedi.

"Alnımda mı yazıyor? Nereden anladın?"

"Tavırlarından." dedi ve yanımdan uzaklaşmaya başladı.

Arkasından nereden geldiğini bilmediğim bir cesaretle "Adını demedin! " diye bağırdım.

Ama beni duymadı. Yani duymuş olsa bile cevap vermedi. Öylece uzaklaşıp gözden kayboldu.

Bende onun gibi okula doğru yürüdüm ve tam içeri girecekken cebimdeki telefonun titreşim sesi geldi. Cebimden telefonu çıkarıp ekranına baktığımda Alin'in aradığını gördüm ve cevapladım.

"Alo, abla! Vardın mı okula? Yağmur da yağıyor ya baktım şemsiyeni de almamışsın ıslandın dimi? Bak hasta olacaksın."

"Kızım bir dur nefes al teker teker sor. Evet vardım. Ama öyle çok ıslanmadım. Hastalanmam zaten merak etme."

QuerenciaWhere stories live. Discover now