7. BÖLÜM

4.3K 174 37
                                    

7. BÖLÜM

"İyi misin?"

Ürkütücü mavi gözler beni delip geçerken, o endişesiyle sessizliği bozarak konuşmuştu. Hâlâ kollarının arasında olduğumu fark ettiğim­de yüzümün alev alıp kırmızılaştığını hissederek geri çekildim. Biraz önce endişeyle bakan gözler şimdi gülümsüyordu. İsmini bilmediğim ama kucağına düştüğüm çocuğun tam karşısına geçtiğimde sadece göz­lerinin değil, kendisinin güzel olduğunu düşündüm. Saçları koyu kah­verengiydi ve boyu benden oldukça uzundu. Gerçi yaşıtlarımın çoğu benden uzun sayılırdı. Bazen sinir bozucu bir hâl alsa da gerçek buydu, minyon tipliydim.

"Ben, çok özür dilerim," diyerek kekelediğimde yüzündeki gülüm­seme genişledi. Pantolonunun cebinden elini çıkarıp bana doğru uzattı.

"Emre Aygün."

"Ha?"

Ne yapmaya çalıştığını anlamayarak bir eline, bir de masmavi gözle­rine baktığımda kabalığımdan dolayı kendimden utandım. Benden de ancak böyle bir davranış beklenirdi.

"Affedersin. Bugün öyle bir haldeyim ki kafam karmakarışık. Nisa ben de."

Havada kalan elini tutup tokalaşarak kendimi tanıttığımda gülüm­semeye çalıştım. Başarılı olup olmadığım tartışılırdı tabii. Kim bilir be­nim hakkımda ne düşünüyordu?

Kaşlarını kaldırıp, "Nisa?" diyerek ismimi tekrarladığında soy ismi­mi de söylemem gerektiğini hatırladım.

"Altun, Nisa Altun."

Yeni ailemin soyadına alışamadığım gibi bunu sesli bir şekilde söy­lemek de garip hissettiriyordu.

"Demek şu yeni kızlardan diğeri sensin?" dediğinde yanaklarımı şi­şirerek tuttuğum havayı dışarı püskürttüm. Okuldaki tüm öğrenciler gibi onun da bizden haberi olduğuna şaşırmamam gerekirdi.

"Maalesef," diye sızlanırken gözlerini kaçırarak ensesini kaşıdı. San­ki yanlış bir şey söylemiş gibi utanmıştı.

"Bu durumdan şikâyetçi gibisin."

Beni anlamaya çalışan bir çift mavi göze odaklanırken, Damla'nın yanında bunaldığımı oldukça belli ettiğimi hatırladım. Senem'in aksi­ne, Emre beni anlamak istiyor gibiydi.

"Çok mu belli ediyorum?"

"Gözlerinin içine bakan biri nedeni ne olursa olsun sıkıntılı oldu­ğunu hemen anlar."

İlgisi karşısında etkilenmiştim. Fakat beni tanımadan nasıl böyle bir kanıya vardığını anlamadım.

"Damla size okulu gezdirirken fark ettim. İlkokul çocukları gibi gergin görünüyordun. Yanınıza gelmek istedim ama Damla'dan fırsat bulamadım."

Sadece isminin Emre olduğunu öğrendiğim ama kendisi hakkında en ufak bir bilgeye sahip olmadığım bu çocuğun beni bu denli incele­mesi beni hayrete düşürmüştü. Şaşkınlıkla ona bakmayı sürdürürken bir şeyler söylemem gerektiğini hissettim ama ne diyeceğimi bilmiyor­dum.

"Kim yeni öğrenci olmak ister ki? Herkesin gözü senin üzerinde ve resmen sana yiyecekmiş gibi bakıyorlar."

Tanımadığım birine içimi dökmek beni rahatlatırken Emre ise mah­cup olmuş bir şekilde gülümsedi. Yanlış anladığını düşünerek, "Sana demek istemedim," diyerek durumu toparlamaya çalıştım.

"Üzerime alınmıyorum o zaman," dediğinde başımı sallayarak onu onayladım. Aramızda derin bir sessizlik oluşurken elimdeki buruşmuş olan kâğıda gözlerini dikerek, "Yardım etmemi ister misin?" diye sordu. Buna karşı çıkamayacak kadar çaresizdim.

KUTUP YILDIZI 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin