I Did It For Love | Minsung

1》I Did It For Love | Minsung

UYARI: Yetişkin içerikli bir kurgudur. Onlarca farklı rahatsız edici ve tetikleyici unsur barındırmaktadır.  (Angst)

!!HASSAS KİŞİLERİN OKUMAMASI RİCA OLUNUR.!!

Stockholm, Lima gibi pek çok farklı travmatik olaya/sendroma ve yaşanan travmatik olayların sebep olduğu durumlara değinilmektedir.

Lütfen yorumlara bir başka kurgunun ya da yazarın adını yazmayın, başka kurgulardan alıntılar yapmayın veya kıyaslamayın.

•••

Han Jisung, sıradan ve ortalama bir hayata sahipti. Ailesiyle arası kötü değildi ancak iyi de sayılmazdı. Notları bir üst döneme geçmek için yeterliydi, istese iyi notlar alabilirdi fakat o bunu yapmak için fazlasıyla tembeldi.

Ailesinin gönderdiği para yetersiz kaldığı için yarı zamanlı bir işe girmişti. Geceleri bir benzin istasyonunun marketinde çalışıyordu. Bu iş, daha önce çalıştığı işlerden daha rahattı, yoğun saatlerde bile herhangi bir sıkıntı yaşamıyordu Jisung.

Gece çalışmak onun için herhangi bir sıkıntı yaratmamıştı, geceleri takılabileceği arkadaşları yoktu. elbette bu arkadaşları yok demek değildi, gece takılabileceği tiplerle arkadaşlık kurmuyordu. Genelde kızlarla arkadaşlık kuruyordu, kız arkadaşları gece dışarıya çıkmayı pek sevmiyordu. Bir de fazlasıyla inek ve tek erkek arkadaşı olan Jungwon vardı. Jungwon, Jisung'ın yaptığı tüm gece takılma tekliflerini reddettiği için onunla da takılamıyordu. Neyse ki Ryujin her zaman olmasa bile arada sırada Jisung ile birlikte geceleri dışarıda takılıyordu ve bu ikisine de yetiyordu.

Benzin istasyonu yine her zamanki gibi boştu. Buraya gelenler genelde benzin aldıktan sonra markete uğramadan gidiyordu. Bazıları da yalnızca tuvaleti kullanmak için markete giriyor ve hiçbir şey almadan geçip gidiyordu. Jisung ile birlikte bu istasyonda çalışan 2 kişi daha vardı ancak yaşları büyük olduğu için sohbetleri Jisung'ı sarmıyordu.

Sıkıcı gecelerden birisi daha başlamıştı. Jisung her zamanki gibi sandalyesine oturmuş ve telefonuyla uğraşıyordu, burada yapılacak en iyi aktivite oyun oynamaktı. Marketin sürgülü kapısı açıldığında içeriye giren kapüşonlu ve maskeli gence baktı göz ucuyla.

Genç çocuk, eline bir sepet aldı ve hızla rafların arasında gezinerek ihtiyacı olan şeyleri sepete doldurmaya başladı. Jisung telefonuyla oynamayı bıraktı ve yeni müşterisini beklemeye koyuldu. Genç çocuk istediği şeyleri aldıktan sonra yine hızlı bir şekilde kasaya geldi ve sepeti bırakırken konuştu.

''Hızlıca geçirebilir misiniz? Biraz acelem var da.''

''Tabii''

Jisung, sepetteki ürünleri hızlıca geçirdi ve gencin uzattığı kartı pos cihazından geçirdi. Genç çocuk aldıklarını çantasına doldurduktan sonra marketten hızla ayrılıp dışarıda onu bekleyen gri araca bindi.

Arkasında bıraktığı parfüm kokusu ise Jisung'ın ciğerlerine doldu.

Gecenin geri kalanında birçok kişi daha uğramıştı markete, çoğunun da acelesi vardı. Jisung, neden bu kadar aceleleri olduğunu merak ediyordu, kendisi hiçbir şey için acele etmez ve sadece akışına bırakırdı.

Ertesi gün, kapüşonlu genç yeniden markete girdi. Yine hızla rafların arasında dolandı ve istediklerini aldıktan sonra kasaya ulaştı. Jisung, gözlerini gencin gözlerine getirdiğinde gördüğü kişinin dünkü kişi olmadığını anladı.