I Did It For Love | Minsung

4》I Did It For Love | Minsung

Jisung bu sabah yemi güne oldukça sinirli bir şekilde başladı. Dairesini saran yoğun matkap sesi, henüz ilk saniyelerden itibaren başını ağrıtmaya yetti. Komodine uzandı ve telefonunu alıp saate baktı, saat sabahın sekiziydi. Apartmanın duvarları bir kağıt kadar inceyken ve yan dairede konuşulanlar bile rahatlıkla duyulabiliyorken bu saatte tadilat yapmak akıl işi değildi.

Rehberine girip gördüğü ilk kişiye mesaj atma kararı aldı, aramak daha garanti olsa da kimsenin uykusunu bölmek istemiyordu. Şanslıydı, Ryujin uyanıktı ve Jisung'ı evine kabul etti. Uykusuna Ryujin'in evinde devam edebilecek olmanın verdiği keyif ile yatağından kalkıp hazırlanmaya başladı.

Yoldayken gördüğü fırına uğradı, kahvaltı için bir şeyler aldıktan sonra vakit kaybetmeden arkadaşının evine ulaştı. Ryujin, Jisung'ı görür görmez hemen kollarını ona doladı ve onun tombul yanaklarından öptü.

''Sincabım, çok güzel kokuyorsun! Parfümünü mü değiştirdin?'' Ryujin'in dediği şey, Jisung'ın kıkırdamasını sağladı ''Eğer beni içeri alırsan, neden bu kadar güzel koktuğumun hikayesini öğrenebilirsin.'' Ryujin gülerek geri çekildi, elleriyle içeriyi göstererek hafifçe öne doğru eğildi ''Önden buyurun efendim.''.

İki arkadaş kıkırtılar eşliğinde kahvaltı sofrası hazırladıktan sonra masaya yerleşti, Ryujin kahvesinden bir yudum aldı ve yarım kalan sohbetlerini yeniden başlattı.

''Öylesine parfüm değiştirmiş olsan bu kadar salak görünmezdin, dökül çabuk.''

''Sana anlattığım çocuk vardı ya, onunla tanıştım.''

''Bana bin tane çocuk anlattın, hangisi?''

''Şimşek Mcqueen.''

''Haaa... Nasıl oldu peki?''

''Tesadüf eseri tanıştık, oldukça garip hareketleri vardı. Şüphe çekici olduğu için bir süre onu izledim, ödeme yaptıktan sonra yeniden lavaboya gittiğinde de hasta olduğunu anlayıp, yardım teklif ettim.''

''Sıkıcı detayları geç, onun olduğunu nasıl anladın?''

''Bana markete daha önce geldiğini söyledi, ben ise hatırlamadığımı söyledim. Sonra o, maske taktığı detayını verdi, ondan gelen parfüm kokusu da kim olduğu hakkında nokta atışı bir tahmin yapmamı sağladı.''

''Şimşek Mcqueen!'' ikisi de aynı anda söyledikleri cümleye kahkahalarla güldü, hayatlarına dahil olan insanlara isim takmayı severlerdi.

''Bu parfüm onun mu yani?'' Jisung ellerini iki yana doğru açtı ve gülümseyerek ''Bilmem.'' dedi. Bunun üzerine Ryujin çığlık attı ve arkadaşının omzuna hafifçe vurdu.

''Sürtük Sung, bence Şimşek Mcqueen sensin.''

''Aslında bir şey söylemek dışında hiçbir şey yapmadım, her şey çok garip bir şekilde ilerledi.''

''Nasıl yani?''

''Kasada yavaş hareket etme sebebimin onun parfümü olduğunu itiraf ettim ve sonra o, parfümünü bana hediye etti.''

''Ballı sürtük, parfüm yanında mı?''

''Evet.'' Jisung çantasından parfümü çıkarttı ve Ryujin'e uzattı.

''Bu markayı daha önce hiç görmemiştim.''

''Özel üretim olduğunu söyledi.''

''Zengin yani?''

''Öyle görünüyor?''

''O zaman en önemli soru geliyor, yakışıklı mıydı?''

''Doğrusu bitik haliyle bile tam olarak bir tanrı gibi görünüyordu.''