11》I Did It For Love | Minsung

416 55 77
                                    

Jisung

Hayattayım.

Sevdiğim kişinin ellerinde ölmeyi kabullenmeme rağmen hâlâ hayattayım.

Kalbimi delip geçen aşk; vücudumda bulunan yaraların acısını bastırıyor, onu sevdiğim için şükretmemi sağlıyor. Beni ölümle yüzleştirdiğinde gerçekten öleceğimi düşünmüştüm ancak o beni yanılttı ve bana ikinci bir şans tanıdı.

İki hafta önce şahit olduğum durumlar sebebiyle onun için büyük bir tehdittim. Fakat Minho beni bir tehdit olduğum için değil, canımı değersiz bulduğum için ölümle burun buruna getirmişti. Bana değer veriyor, benim de kendime değer vermemi istiyordu. Dışarıdan bakıldığında tamamen farklı görünse bile böyle hissediyorum ben.

Eğer onun gözünde bir değerim olmamış olsaydı şu anda büyük ihtimalle toprağın altında olurdum. Bir haftadır onu görememiş olsam da burada gayet mutluyum. En iyi şekilde tedavi görüyor, hiçbir şeyim eksik edilmeden yaşatılıyorum. Bana özel olarak gönderdiği adamları istediğim her şeyi yapıyor ve bana iyi bakıyor.

Sıkıldığımı bahane ederek ve onu görebilmeyi umarak devasa alandaki tesisin içerisini geziniyorum. Onlarca farklı pahalı araçların bulunduğu oto galeri, işkence depoları, küçük bir hastane, yatakhane, yemekhane, spor salonları, mühimmat depoları, toplantı odaları... Yok, hiçbir yerde yok.

Sonra Felix ile karşılaşıyorum, bana Minho'nun şehir merkezindeki evinde kaldığını ve buraya pek sık gelmediğini söylüyor. Onun burada bulunan odasında konuştuklarımızı anımsıyorum, kaçıyor benden ve kendisinden. Acı çekmek, acı çektirmek istemiyor kimseye. Yine de emin olabilmek için soruyorum Felix'e ''Neden bu işi yapıyorsunuz?''

Çok gecikmeden alıyorum cevabı ''Bir katil olsak da aslında iyilik yapmaya çalışıyoruz.'' anlamamış gibi yaparak detay istiyorum ondan ve Felix hüzünlü bakışlarını benim bakışlarıma sabitliyor ''İnsanlık suçu işleyen herkesi öldürüyor ve ortadan kaldırıyoruz. Polisin yapamadığını yapıyor ve aynı kandan olduğumuz yurttaşlarımızı canlarımızı hiçe sayarak korumaya çalışıyoruz. Devletin koruyamadığı çocukları, yetişkinleri ve hayvanları koruyor, insanların uyuşturucudan zehirlenmesini önlüyoruz. Yaptığımız şeyler iyilik için yapılıyor olsa da günün sonunda hepimiz birer katil olarak buraya, evimize dönüyoruz.''

Sessiz kalıyorum ve anladığımı belirtmek için başımı sallıyorum. Yanımda bulunan dört adam ile birlikte tesisteki en gösterişli ve ana ekibin odalarının bulunduğu söylenen yapıya ilerlerken düşünüyorum. Minho'yu düşünüyor, psikolojisini anlamaya çalışıyorum. Elinde bulunan gücün altında ezildiğini, kahramanlık yapıyor olsa da bir katil olarak anılmanın acısını çektiğini hissediyorum.

Elleri kana bulanmış olsa da kızamıyorum ona.

Toplumdan reddedilmeyi göze alarak kendisini reddeden toplumu korumaya çalışıyor. Kendi ölümüne sebep olabileceğini bilse de hiç tanımadığı insanlar için savaşıyor. Aynı beden içerisinde taşıdığı iki farklı karakteri, bu karakterlerin de birbirleriyle olan çatışmasını anlayabiliyorum.

Sert bakışlarının altında gizlenen narin ruhunu hissedebiliyorum.

Savaşının en çok güvenmesi gereken kişiyle, kendi annesiyle başlamasının verdiği acıyı hissedebiliyorum. Deliriyor olmasını anlıyor, bu saatten sonra değişemeyeceğini kabulleniyorum. Yine de çok küçük bir umut ile birlikte ona yeni bir yol çizebilmeyi umut ediyorum.

Gösterişli yapıda bulunan odasında buluyorum kendimi. Seungmin sayesinde yanımdaki dört adam içeriye girmiyor ve odanın dışında bekliyor beni. Koyu mobilyaların hakimiyet kurduğu geniş ama boş sayılabilecek olan odada geziniyorum, her nefes alışımda hayran olduğum o eşsiz koku doluyor ciğerime.

I Did It For Love | MinsungWhere stories live. Discover now