♛ 18. Bölüm - Beni Hatırladın mı? ♛

2.1K 132 37
                                    

Okunma sayısı artsa da bölümlerde sessizlik var. Varlığınızı belli edin lütfen oy ve yorumlarınızı bekliyorum 😊 destekleriniz benim için motivasyon kaynağı oluyor.

"Belgeleri alıp gideceğim. Timur'u gördükçe kendime hakim olamayacağımı hissediyorum. Ne kadar erken halledersem o kadar iyi olur."

"Evden çıkma planını da yaptığınızı umuyorum. Yarın akşam sözleşmeleri sana getireceğim. Sonra hemen gidersin ve bir daha ne olursa olsun dönme" dedi son kelimeleri bastırarak.

Yahya'nın yardımlarından şüphelenecek durumda değildim. Anlattıkları bütün puzzle parçalarını tamamlamıştı. Evden onun sayesinde çıkabilmiştim.

"Kapını kilitle gelmez diyemem eseriklidir" dedi ve kapıyı hafif araladı dışarıya baktı. Tam çıkacakken "Yahya" diye seslendim. Bakışları bana döndü ve " Teşekkür ederim" diye devam ettim.

"Eyvallah" dedi ve başını onaylar gibi sallayıp odadan çıktı. Kapanan kapının ardından donup kaldım. Arkamı kollayan birinin olduğuna şaşırmıştım. Ev içinde Yahya'nın benim tarafımda olduğunu ve dışarı kısımda Yağız ve Seza'nın benim tarafımda olduğunu hissediyordum ama şu an en güvendiğim Yahya'ydı. Bu evden çıkabilmek benim için çok önemliydi ve bunu o sağlamıştı.

Sıraladığım isimler arasında Aksel yoktu aslında ona karşı minnet duygum yüksekti lakin dün dedikleri sanki sözleşmeler uğruna seni harcarım alt metnini içeriyordu.

Düşüncelerim arasında kaybolmuşken kapı iki kere tıklatıldı "Kapıyı kilitle artık" diye Yahya'nın sesi geldi. Daldığım düşüncelerden sıyrıldım ve kilidi iki kez çevirdim.

Kapının oradan ayrıldım ve yatağa kendimi attım. Daha neler ile karşılaşacaktım. Gözüm Yağız'ın yolladığı poşete değdi. Oyun değişiyordu ve her değişiklikte topun ağzında ben vardım.

&

Yatakta bir sağa bir sola döndüm. Tekrar uyuyamayacağımı anladığım an kulaklıkların ikisine de açmak için dokundum.

"Orada mısınız?" dedim bir an hangisine sesleneceğime bilemediğim için ortaya bir soru atmıştım.

"Günaydın. Nasılsın?" dedi Aksel.

"Günaydın. Ben buralardayım Yağız ise Aksel'in yanında" diye sol kulaklıktan Seza açıklama yaptı.

"İyi diyelim iyi olsun" diye Aksel'e cevap verdim.

"Kontrol sende rahatsızsan söyle istediğin an seni oradan çıkarırız."

"Aksi mümkün olamaz. Eğer beni yarı yolda bırakırsan Kuyu üyeleri liderlerinin elindeki sözleşmeleri kaybettiğini öğrenirler."

"Ne demek istiyorsun?" sert bir şekilde konuşmuştu. Aksel'in bu tonda konuştuğunu ilk defa duyuyordum.

"Ben kimseye güvenmem kendimi garantiye aldım. Oyunu kuralına göre oynamak zorundasınız demek istiyorum" Bu eve onlara yardım için dönmüştüm. Yardım edecektim ama ters bir durum olursa liderliğini kaybetmemek için beni yarı yolda bırakma ihtimalini es geçemezdim.

"Oyun falan yok seni orada bırakabileceğimi nasıl düşünebilirsin?"

"Sen demedin mi baba mesleği de olsa isteyerek yaptığını? Yani sözleşmeleri almak için her şeyi yapacaksın"

"Konuşmalardan nasıl bunları çıkardın?" dedi sertçe.

"Öyle dedin" diye bastırarak söyledim.

"Sana ihanet etmeyeceğim"

"Tamam" öyle dedin hemen inandım.

"Neyse, garantini kullanman gerekmeyecek çünkü öyle bir durum ile karşı karşıya kalmayacaksın" sesli bir nefes verdiğinde "Döndüğünde beni bu kadar nasıl yanlış anlayabildiğin hakkında konuşalım olur mu?"

VEZİRWhere stories live. Discover now