♛ 55. Bölüm - Aşk♛

281 26 3
                                    

Sevmek ve sevilmek

Aslında her şey bu iki kelimeye bağlı değil miydi? Tüm duygular sanki bu iki kelimenin etrafında dönüyordu. Tüm sır ise bu kelimeyi aynı anda yaşayabilmekteydi.

Bu yaşıma kadar sevmemiş ve sevilmemiştim. Eğer kimsesizseniz bu kavramları öğrenmek için bir şansınız olmuyordu.

Bu hayatta daha ne kadar felaket yaşayabilirim dediğim günlerde bana sevmeyi ve sevilmeyi öğretecek adamla tanışmıştım.

Yağız Alp Atayar

Kabullenmesi zordu, doğduğum andan itibaren olmayacak bir duyguyu hissettiğini söylemesini ve hissetmeyi reddetmiştim. Bunları kabullenmem gerektiğini de ondan öğrenmiştim.

Şimdi ise evliliğe bir adım atıyorduk. Tabii ben bir gelinlik bulabilirsem.

Şu an bunu ikinci plana atmıştım. Bugün Yağız'ın, en değerlimin doğum günüydü.

Bu kadar acıların sonunda benimde mutlu olmam gerekiyordu ve Yağız benim için doğmuştu, aksi mümkün değildi.

Toplantıdan çıkıp eve adım attığımız anda Yağız tarafından odaya çekiştirildim.
Yağız hemen yatmıştı ve beni de yanında yatmak durumunda bırakmıştı. Ne kadar uykum yok desem de onun uyuyabilmesi için benim gerekli olduğuma dair iltifatları da hoşuma gitmişti.

Doğum gününü hatırlamıyormuş gibi davranacaktım. Akşam baş başa olabileceğimiz bir yer ayarlamıştım. Güzel bir masa hazırlayacaktım.

Habersiz gelebilmesi içinde ufak bir oyun oynamam gerekecekti.

Yağız yeni kalkmıştı ve bende direkt yanından ayrılıp giyinme odasına geçmiştim.

Odadan çıktığımda önümü kesmişti "Günaydın yok mu sevgilim" diyerek belimden çekmişti.

"Yok" dedim ters ters ve geri çekildim. Saniyelik bir geri çekilme olmuştu çünkü tekrardan çekilmiştim.

Sürpriz yapmaya çalışıyorum uzak dur dikkatim dağılıyor dememi bastırmaya çalışırken kaşlarımı iyice çatmıştım.

"Niye sinirlendin?" derken çattığım kaşlarımın üstüne öpücük bırakmıştı ardından "Kim sinirlendirdi benim güzel sevgilimi?"

"Sen" dedim hızlıca. Panik bir hal almamaya çalışıyordum ama Yağız'ı seviyordum ve böyle davranmak hiç içimden gelmiyordu.

"Ben mi?" dedi o sırada yanağımdan öpmüştü. Öpme be adam, itmeye çalıştım ama başarısız sonuçlandı.

Ben güçten mi düşmüştüm niye itemiyordum. Ya da içten itmek istemediğim için mi itememiştim.

"Boşuna deneme benden gidemezsin. İzin vermem. Şimdi ne yaptığımı söyler misin"

Bunu düşünmemiştim. Kıyamıyordum da öyle güzel bakıyordu ki.

"Sen biliyorsun ne yaptığını" diye klasik bir tartışma cümlesi kurdum.

"Bilmiyorum. Ne yaptıysam seni çok sevdiğimden yapmışımdır. Hem çatma o kaşlarını telafi edeyim hemen, nasıl yapabilirim" dedi. 

"Edemezsin" dedim ve yanından ayrıldım. Aşağıya indim. İsmail başını koltuğa yaslamış uyuyordu. Abimin elinden telefonunu düşürmüyordu. Belma ve Aksel ise koltukta dip dibe oturmuşlar aşk yaşıyorlardı

"Günaydın" dedim. Onlar ben varken Yağız'ın doğum gününü kutlamayacaklardı. İlerlemeye başladım ve abim yalandan "Nereye, kahvaltı yapmayacak mıyız?" diye sordu. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

VEZİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin